Translate

1 Temmuz 2013 Pazartesi

1857.bölüm..



başvuru yapacağımız binaya girerken,heyecanımız had safhadaydı.. yarım saat kalmışızdır,içeride.. görevliler çok ilgiliydi..  sağolsunlar..
işlemler tıkır tıkır yapıldı..  bilgiler fakslandı,bakanlıktan  onaylanıp geldi...
vize ve para mevzusu için,zaman varmış.. döndüğümüzde halledeceğiz.. rektörlükten,dekanlıktan evraklarını tamamlayacak ve..
davet edilecekmiş.. 30 kasımda gidecekmiş kısmetse.. hayırlı olsun dilekleriyle,dosyasını verdiler.. biraz şaşkın,biraz mahzun.. binadan çıktık..
sessizce.. arabamıza oturduk ve yağmur başladı.. gök delindi sanki..
göz gözü görmüyor..

tuna pişmanlıkla bana bakarak..
tuna-- nasıl razı ettin beni.. kararımı değiştirdin bir anda.. ne yapacağız şimdi..

irem-- arabayı çalıştıracaksın.. eve gideceğiz.. kontağı çevir önce..
ve bu halinden derhal sıyrıl.. hayırlı olsun,allah .. sağlıkla tamamına erdirsin.. işimiz rast gelsin.. nokta..

 sıkıntıyla hareket etti.. yağmur ve trafik bizi zorladı epeyce ama
evimize gelebildik..
daha inmeden.. tatlıyı alırken,telefon çaldı..

irem-- şimdi dayım , gelemiyoruz demeli..
tuna-- numarayı nereden bile......... (açıp,kulağına tuttu ) buyrun............ merhaba dayı.. ................... evet,birden bastırdı...........
................................. gelip,alayım isterseniz.. ..................................
............................................. anladım,bekliyoruz.............................
gerek yok,dayı.. herşeyimiz mevcut.. ........................... görüşürüz..
pardon,telefon numarasını nereden öğrendiniz...................................
................................ irem var desem, yeterli olur herhalde.. ............
hoşçakalın..........
kapatıp..

tuna-- başka birşey dileseydin keşke....... yağmur başladığında arabaya biniyorlarmış.. ,vazgeçip..eve dönmüşler..  epeyce dik bir yokuştan inecekleri için.. göze alamamış..
biraz azalınca taksiyle geleceklermiş.. bu vesileyle,içki içebilirim
ne getireyim dedi..

irem-- yağmur da bahanesi oldu.. numarayı nereden öğrenmiş..
tuna-- sevinç hanımı annesinin evine götürürken.. ben kartımın arkasına yazmıştım ..aklım başımda olmadığından unuttum.. .neyin var,dalgınsın dedi..

irem--(gülerek ) dayıma ,irem var desem yeterli olur herhalde dedin..
gelince sorgulayacak hemen..
tuna-- (güldü ) alıştık artık,cevaplarız ne yapalım.. şemsiye getireyim de,ıslanma..
irem-- (elimle demir kapıyı gösterdim ) bak,dursun efendi getiriyor..

********
saat altı da.. ben mutfaktaki işimi bitirdim.. herşeyim hazır..
servis masasına salata kasesini ve meze tabaklarını bile koydum..
halamla,bülent ve yelizle telefonla yaptığım  konuşmalarımızı düşünürken.. çalıştığımı ,hiç anlamadım bile..

tuna-- iremm,gelsene..
irem-- geldimm..

salona girdiğimde,eliyle hazırladığı masayı gösterip..

tuna-- nasıl olmuş..
irem-- (gülümseyip,yanına geldim.. sofra sahiden dört dörtlük.. masa örtüsü,katlı peçeteler.. yemek takımları.. kristal bardaklar.. kaşık çatal yerleştirmesi .. renk uyumu.. vs. göz alıyor ) mükemmell.. ellerine sağlık.. içim açıldı.. nasıl teşekkür edeyim..
tuna-- (gülerek) yakışanı sen bilirsin,canım..
irem-- bilirim de,ışıkları kapatalım önce.. boğazdan görülme riskimiz var.. (kapattım,mutfak ışığının loşluğunda yanına geldim ) mürettebatımız nasılmış..
tuna-- iyilermiş..
kollarımı boynuna doladım.. o da,belime sarıldı..

tuna-- iremm..
irem--  dur,öpeyim de sonra söyle.. gelirler şimdi..
tuna-- (biraz başını geriye çekip ) ben söyleyeyim de.. sen aklına takmamış olsan ve gaz vermesen...  ben asla gidip,işlemi başlatmazdım..
bir anda karar değiştirdiğim için,huzursuzum ve döndüğümüzde evrakları iptal edebilirim.. o yüzden kimseye bahsetmemeyi öneriyorum.. aramızda kalsın..

irem-- tamam,kalsın ama vazgeçmeyi unut.. davet eden üniversite.. harward.. sen neyi iptal ediyorsun ki.. geç bunları,rica ederim.. huzura kavuştururum ben seni.. ( masumca,öptüm dudaklarını )

tuna-- huzura kavuşturmaktan çok uzaktı.. daha çok oyalamaya yönelikti bu..
irem-- (gülümseyerek) teşekkür öpücüğüne,fazla anlam yüklenmez..
ancak bu kadar olur.. huzura kavuşmak için,zaman lazım.. şu an için imkanımız yok..   iki buçuk ayı,yıldönümü kutlaması gibi geçiririz .. ne var..

tuna-- ayağını mı kaldırdın..
irem-- nereden bildin..
tuna--içime doğdu..
irem--hah hah hah..

Hiç yorum yok: