Translate

1 Temmuz 2013 Pazartesi

1854.bölüm..



kapattı.. birbirimize baktık..
mehmet-- helikopter lazım..
naim-- bulabilir misin..
mehmet-- bulurum..

naim--ne ilacı içti acaba.. ya zehirlendiyse.. ya yetişemezsek..
irem-- sakin olun.. ışınlanamayacağınıza göre... oradan müdahale edilmesi lazım.. ama  sözünüzü tutacağınızı,bilmeliyim naim bey..

naim-- hiçbirşey kızımdan önemli değil ,irem hanım.. o benim göz bebeğim.. tabi ki,tutacağım..
irem-- pekii.. damadınızla bir tokalaşın da,göreyim..

mehmet--yapmayın irem hanım ,sırası mı şimdi.. .. zoraki tokalaşmanın manası yok..  tek önceliğim  şulenin sağlığı,iyi olduğunu öğrenmeliyim.. ..  iş konusunda,bende soğuk kanlıyımdır da..  bu başka.. kalbim ağrıyor,inanın..

irem-- mehmet bey,bazı anlarda yalana yer yoktur.. bu da,öyle bir zaman dilimi.. .. naim beyin,duymasını.. ve sevginizi hissetmesini istemiştim..
mehmet-- .............
naim--.................
(telefonun tuşlarına bastım yeniden .. hoparlör de açık )

keriman-- aloo,buyrun..
irem-- keriman teyzemm, ben irem.. rahatsız ediyorum ama barbara
evde mi..
keriman-- estafurullah, irem kızım.. evde dur çağırayım.. barbaraaa,
 gel gel..
irem-- teyzemm,ellerinden öperim.. acil olunca,hatırını bile soramadım..kusuruma bakma..
keriman-- bende seni,öptüm.. yüzü,yüreği güzel yavrum.. iyiyiz,şükür..
verdim hadi..

barbara-- alo..
irem-- (ingilizceye geçtim ) merhaba barbara..ben irem..
barbara-- merhaba (gülerek )birşey mi duydunuz yoksa..
irem-- yoo.. ne oldu ki..
barbara-- cafer bey,şimdi geldi.. siz arayınca..  bu ne hız diyecektim..

irem-- hımm... gözün aydın.. haberim yoktu.. başka bir konu için rahatsız ediyorum,seni.. şule çok hastaymış.. az önce konuşurken,ikinci ilacı içtim..  yanlış mı içtim acaba..daha önce böyle olmamıştım  dedi de.. endişelendim.. madem cafer bey de gelmiş.. rica etsem,keriman teyzeden yedek anahtarı alıp.. bir bakabilir misiniz..

barbara-- hıı,anladım.. ilaçları ben verdim,merak etmeyin.. birisi vitamin,birisi de sakinleştirici.. kuvvetli uyuşukluk yapacağını da söylemiştim..  bir saat kadar önce, yasemin aradı.. vahide hanım,rica etmiş..  yanına çıktık,şule hanımın..  keriman teyze çorba içirdi.. annem ,evini  süpürdü.. babam,günlük meyvesini hazırladı.. bende muayene ettim..
hasta hissetmesi,psikolojik aslında..hafif bir boğaz enfeksiyonu
dışında gayet iyi..  onun da,çok ağladığından olduğu belliydi..

ikimiz yanlız kalınca,başucundaki ters çevirilmiş çerçeveyi kaldırdım.. karakalem bir çalışma vardı.. anladım ki,şule hanım aşk acısı çekiyor..  bunu kendine neden yapıyorsun.. sevgin,karşılıksız değil ki.. mehmet beyin tavrına,bakışına ilgisine hepimiz şahitiz..
çekingen duran,olmaz diyen sendin.. madem seviyorsun,söylemeyişinin manası nedir dedim.. boşver barbara ,sorma lütfen dedi..
istiyorsanız,cafer bey de muayene eder.. ama durum bu..

irem-- (mehmet bey,başıyla "etsin etsin" diyince. naim bey gülümsedi.) sağol barbara,  içimi ferahlattın.. sana inanıyor ve güveniyoruz.. ama insan aşık olmaya görsün,bir uzmanın muayene etmesini istiyor tabi.. şule için benden başka endişe edenlerde var ve bu kesinlikle aramızda kalması gereken bir bilgi..  minnettar olurmuş,öyle diyor..

barbara-- hah hah hah.. mesaj alındı.. mehmet beye söyleyin,ilgi ve özeninden.. asıl minnettar olan benim.. derhal çıkıyoruz.. nereyi arayıp,cafer bey ile konuşturayım..

mehmet--(yanıma gelip ,sesini yükselterek )  teşekkür ederim barbara.. yarım saat sonra, ben ararım sizi.. cafer beye de,size de zahmet vereceğim ama iyi olduğunu duymazsam içim rahat etmeyecek..

cafer-- zahmet ne demek dostum.. emrin olur..

mehmet--estafurullah,emir hazretleri.. teşekkür ederim..
cafer-- rica ederim.. şimdi doktorum sadece.. görüşürüz..
mehmet-- görüşürüz..

tuşa basıp kapattım.. ve ayağa kalktım.. tunanın yanına gelirken.. 

irem-- naim bey,mehmet bey yapabileceğim başka birşey var mı.. 
mehmet--naim-- yok,sağolun.. 

Hiç yorum yok: