Translate

23 Haziran 2013 Pazar

1832.bölüm..

çıktım koridora.. koltuğa oturdum.. kahvaltı servisi için araba geliyor.. odaların önünde daha.. bu koridorda ameliyatlı hastalar kalıyormuş..
otuz yaşlarında.. gayet hoş ve bakımlı bir kadın .. çay aldı,termostan.. on metre falan var aramızda da.. bana selam verdi.. bende aldım aynı şekilde..

-- ( sessizce ) günaydın.. yeliz hanım ve bebekler nasıl..
irem-- günaydın.. çok şükür iyiler,sağolun.. sizin hastanız nasıl..
-- hasta benim.. (yaklaştı yanıma ,elinde çay dolu kupasıyla koltuğa da oturdu )
irem-- maşallah,hiç hasta gibi görünmüyor sunuz.. rekakatçi sandım sizi..

-- (son derece cana yakın bir şekilde gülümsedi ) teşekkür ederim.. bende kendimi iyi hissediyorum.. önce allahın,sonra bülent beyin sayesinde görebiliyorum artık.. üç ay önce,birden göremez oldum.. meğerse göz sinirlerime baskı yapan, minik bir kitle varmış.. onu aldı sağolsun..  onbeş gündür,buradayım..
çok iyi baktılar bana .. artık,bastonsuz ..yardımsız gezebiliyorum.. denge sorunum kalmadı..
pazartesi taburcu olacağım inşallah.. onbeş gün sonrada ..işimin başına dönmüş olurum herhalde..
kusuruma bakmayın ne olur,hasta psikolojisi sanırım.. ne çok konuştum sabah sabah.. mecburmuşsunuz gibi,derdimi dinlediniz..

irem-- (gülümsedim ) önemli değil..ben irem kara.. iyi bir dinleyiciyimdir.. ne zaman ihtiyacınız olursa.. Adanaya gelin dinlerim sizi..

tuğba-- (gülerek ) ben de tuğba gençay... Adanalı mısınız,orada mı oturuyorsunuz..
irem-- her ikisi de.. siz buralı mısınız..
tuğba--  Ispartalıyım da.. okul,çalışma hayatı derken.. buralı oldum sayılır.. (parmağımdaki yüzüğü görünce ) ay sen evlimisin.. çok gençsin de,şaşırdım..

irem-- (güldüm ) evet,üç yıllık evliyim .. siz bekarsınız sanırım..

tuğba-- sana mutluluklar dilerim.. ben bekarım ve halimden de memnunum..
irem-- sağol..bende hep memnun olmanızı diliyorum.. ne işle meşgulsünüz..

tuğba--yüksek jeoloji mühendisiyim.. (.... ) petrol ürünleri genel müdürlüğünde çalışıyorum.. Türkiyenin çeşitli yerlerinde ,kuyu açmak için.. keşif ve projelendirmeyi  biz yapıyoruz.. sonra izin alınıyor..
Adana taraflarına gelirsem,bir kahveni içmek isterim.. daha burada olacaksan.. evime de beklerim..

irem-- bir kaç gün daha buradayım.. fırsatım olursa
gelmeyi isterim tuğba hanım.. adresimi ..yeliz kahvaltısını yapsın da,getiririm..

tuğba-- tamamm.. ben de,kartımı veririm.. çok memnun oldum irem hanım..
irem-- bende tuğba hanım.. (kahvaltı tepsilerini almak için kalktım)görüşürüz..
tuğba-- görüşürüz.. yeliz hanımı tebriğe geleceğim de,biraz kendine gelmesini bekliyorum..
irem-- elbette..

kapıyı tıklatıp,içeri baktım..

yeliz-- gel irem..

irem-- kahvaltı geldi.. ela nerede..
yeliz-- elini yüzünü yıkıyor..

benim,elanın tunanın,tuğrul abinin ve yelizin kapaklı kahvaltı tepsilerini içerideki sehpaya bıraktı görevli.. üstlerinde adlarımız yazılı..  yelize açık çay verdi.. bende normal çay istedim bize..

yelizin sehpasına koydum.. hemen.. o yemeye başladı..

görevli gidince.. yelize göz kırptım.. ela kötü mü,dedim fısıltıyla..

yeliz-- yok yok.. gayet iyi.. bana söyledi.. hamile olduğunu..

irem-- hıı,iyii.. bende dışarıda tuğba gençay ile tanıştım.. seni sordu,tebriğe gelecekmiş..
yeliz-- sağolsun.. ne hoş bayan, değil mi..
irem-- evet de,niye öyle dedin..

yeliz-- e yalan değil..alımlı,bakımlı..süper bir hanım.. vee bekar..
en önemlisi de.. doktoru da,bekar gibiydi ne zamandır..

irem-- seni kınıyorum,düşünce bazında bile olsa saçmalıyorsun..
aklını başına topla,kendine gel yeliz..

yeliz--...................

ela geldi odaya..

ela-- irem ne oldu,size..
irem-- yelizin bülenti ..- yeni tanıştığım- bir bayan hastasından kıskandığını anladım da.. kızdım..
ela-- yelizz.. sen şaşırdın mı..
yeliz-- bilmiyorum ela..daha önce,hiç kıskançlık hissetmemiştim ama..

ela-- derhal vazgeç,kıskançlığın seni ele geçirmesine izin verme..
kendini ve bülenti de yıpratma sakın.. sana akıl vermek niyetinde değiliz de..  bunu bir kardeş uyarısı olarak gör, olur mu..
yeliz-- (gülümseyerek ) tamam canım..konuyu kapatmayı teklif ediyorum.. hadi kahvaltınızı yapın sizde..

ela tepsiyi alıp,oturdu..
irem--sert konuştuysam,kusura bakma ama sanki bir an, benim hastanedeki halimi gördüm sende.. buranın etkisi olduğunu varsayıyorum,lütfen eski mantıklı yeliz ol..
 tunayla abime şunları vereyim de,gelirim..

ela-- ne mana..tunanın tavrını bilmesek neyse.. sende tunayı mı kıskanıyordun yoksa..
irem-- yok.. o zaman dilimi içinde,kıskançlık değildi derdim.. çocuğumuzun olmayacağını öğrendiğim için.. tunadan boşanmayı takmıştım aklıma.. hastaneden taburcu olunca da,eve gitmedim.. annemlerde kaldım bir hafta.. tuna,küstü..kızdı.. ama hiç bırakmadı.. (içimi çekerek ) ne badireler atlattık,bir bilsen..

yeliz-- her tarafı ,platinli alçılı..kıpırdayamıyordu.. yeni yeni kendine gelirken.hastanede bir boşboğaz artık bebek sahibi olamayacaklarını söylemiş.. ireme.. kalbi durmuş.. . bülent alçıyı kesip.. şok verdi de,çalıştı yeniden.. tunanın o öfkesini,üzüntüsünü..sevincini hiç unutamıyorum..

kapıyı açtığımda tuna duruyordu karşımda.. tepsiyi uzattım.. aldı..

tuna-- günaydın,ters birşey mi var.. canın sıkılmış..
irem-- (gülümsedim ) günaydın.. yok hayatım.. abimin kahvaltısını da vereyim,dur.. 
tuna-- (içeri bakarak ) yeliz,ela.. ne oldu..

yeliz--(gülerek ) bana sinirlendi tuna.. 
tuna-- (abimin kahvaltısını da aldı ) yelizz,üzme karımı .. kıyamam ben ona.. 

Hiç yorum yok: