Translate

15 Haziran 2013 Cumartesi

1821.bölüm..

tuna-- gözünüz aydın olsun,kardeş.. allah analı babalı büyütsün.. şansları açık..ömürleri sağlıklı ve uzun olsun..

hepimiz amin dedik..
ben barbaraya merhaba ,nasılsın.. bebekler iyi değil mi dedim..
konuşurken..
yeliz-- çok sağol tuna.. geldiğiniz ve iremi bıraktığın için..
tuna-- rica ederiz,yeliz..  düşünme bunları.. bak oğulların el öpmeye geldiler ..
yeliz-- (gülümseyerek ) hoşgelmişler.. bülent,yatağı kaldır biraz..
bülent-- hayır.. olmaz..

barbara-- irem hanım,yeliz hanımı tebrik ettiğimi.. son zamanlarda
gördüğüm en sağlıklı ikizleri olduğunu söyler misin..
 elbette kendine bakmış da,bülent bey de.. mükemmel ilgilenmiş..
anne karnında çok çok iyi beslenmiş ve gelişmişler.. kendisi çok zorlanmış olmalı ama bundan sonra rahat edecek ..  bebekler dörder kilo.. boyları da atmış cm..

ben yelize çevirirken..
bülent dolaptan büyük bir havlu alıp,boynunun altına koyabilecek şekilde kıvırdı.. saçlarını kaldırıp,yerleştirdi...
yeliz de,barbaraya teşekkür etti..
tuna,ben ve barbara onları seyrediyoruz..

bülent beşikten bir oğlunu alıp.. gösterdi,öptürdü..
göğsüne yüzüstü  yatırdı.. yeliz hem ağlıyor,hemde bir koluyla sarıldı yavruya..
bülent-- yeliz,sakinn.. sakinn..

diğer bebeğide aldı,aynı şekilde gösterdi ve onu da yüz üstü yatırdı..
kardeşinin yanına.. kendisi de tutuyor tabi.. mavi tulumlarının içinde tepiniyorlar çünkü..

bülent-- nasıllar annesi..
yeliz--tek yumurta ikizi ama farklılar.. mucize bu.. başka birşey düşünemiyorum.. hangisi abi..
bülent-- siyah saçlı,bir kaç dakikalık abi..
yeliz-- (bülente bakarak ) adı efe olsun mu..
bülent-- olsun.. diğeri ?
yeliz-- sen koy.. bir daha böyle bir şansımız olmayacak.. paylaşalım diyorum..

bülent-- (gülerek ) sen koy,hakkım baki kalsın..
yeliz-- güldüğümü farz et.. uyanık..
bülent-- ege olsun öyleyse..
yeliz-- tamam,olsun.. adlarıyla yaşasınlar..
amin dedik..

barbara-- bülent bey,sevinç hanım gelmeden..biz gitsek.. diyorum..
biliyorsunuz getirmemem lazımdı..
bülent-- tamam,sağol barbara..

yeliz bülentin beşiğe yatırmasına.. adlarını bilekliklere yazmasına
baktı..

bülent-- getirdiğiniz için sağolun..
yeliz de teşekkür etti,barbarayla tuna odadan çıkarırken..

yeliz-- irem,sen de git.. kahvaltı et,biraz uzaklaş hava al.. hadi canım.. bülent burada nasılsa..
irem-- peki,hayatım.. çağır hemen gelirim..
yeliz-- anlaştık..

üçümüz bebekleri,asansörle alt kata indirdik.. ve yeni doğan ünitesindeki hemşirelere teslim ettik..

irem-- barbara,işin yoksa kafeteryaya beraber inelim..
barbara-- olur,analiz sonucunu da alırım..
irem-- tuna çantam nerede..
tuna-- odada ki kasada..
irem-- param,sigaram yok .. ben alıp geleyim.. şifreyi söylesene..
tuna-- gell.. bende var..

indik giriş katına.. kafeteryanın açık bölümündeki masalarından birisine oturduk barbarayla.. içerisi epeyce kalabalıktı..  tuna da.. çay,tost almaya gitti..

irem-- (derinn derin nefes aldım.. hava biraz serin ve bulutlu .. barbara sigara verdi.. yaktı.. içiyoruz.. ) siz uyudunuz mu..

barbara-- (gülümseyerek )  bebeklerle ilgili bir problem olabileceği endişesi vardı,hepimizde.. gelişimleri çok güzel olunca rahatladık.. ben muayene edip,tüm tetkikleri yaptım..
yeliz hanımı size emanet etmiş.. bülent bey.. gelince,izin isteyip.. o da muayene etti.. ikna olunca.. dinlenmeye gitti.. bende bir saat kadar,uyumuşum..

irem-- teşekkür ederiz.. işin bitince,seni eve gönderirim.. dinlenirsin.. 
malum,döndüğünde dinç olmalısın  .. 

barbara-- hah hah hah.. cafer bey,olanları dediklerinizi anlattı.. 
ısrarı için,özür diledi ve birbirimizi daha iyi tanıyabilmemiz amacıyla..
Daho'ya davet etti.. bende memnun olduğumu söyleyip,sizde Kahireye gelebilirsiniz dedim.. yani hemen cevap beklemiyor.. 
aaa.. cafer beyyy.. 
irem-- (baktığı yere,döndüm.. mehmet beyle beraber,geliyorlar.. ikisi de süper giyinmişler )  hah hah hah.. ama akşamı bile bekleyememiş..  

barbara--  ben yengenizle döneceğim.. hiç sevmem böyle tatsız sürprizleri.. 
irem-- gelmesinin bir nedeni vardır.. anlatsın bakalım.. 

Hiç yorum yok: