Translate

15 Haziran 2013 Cumartesi

1818.bölüm..

hep beraber.. bir alt kata indik..
bülent yelizin yanına gitti..  bizde bebekleri görmek için.. camın arkasından,bakıyoruz..
 barbara.. hemşirelerle ,doktorlarla beraber.. diğer bebeklerle de ilgileniyordu..
bizi fark edince.. beşikleriyle bülentin oğullarını cama yaklaştırdı..

gönül-- maşallah..kiloları yerinde.. hiç ikiz gibi değiller..
çiğdem-- evet.. hem güzel beslendi yeliz.. hemde hayattan koptu,onlar için..
tuna--  fedakarlık yapmadan,olmuyor çiğdem.. sen de kopmuştun..
hele abim.. restoranlar bize göre değil artık.. evde çorba içmek daha iyi.. bile demişti.. uykusuzluktan ,sarhoş gibiydi..

gönül-- gerçekten çok zor dönemdi.. allah yelize yardım etsin..

irem-- amin,doğan sağlıklı olduktan sonra.. büyüyor bir şekilde.. gidecek olmasalar,bir yol bulurduk ama..

eren-- bulduk,canım.. ne üzülüyorsun..
mehmet-- yardımcı kadından bahsediyorsanız.. şevkat ve sıcaklık açısından çocuklar,biraz eksik kalıyor eren bey.. mecburiyet tabi ama aile gibi olmuyor ..
yusuf-- evet haklısınız ama büyükleri yokmuş bülent beylerin..

tuna--  kimi buldunuz abi..
eren-- mügenin almanyada doğması muhtemel olduğu için..
Türk mühendislerimden birisinin annesi ve kız kardeşine rica etmiştik,yardımcı olacaklardı.. onları aradım.. bakıcı değiller ama kardeşim diyince..  peki dediler.. şevkat de,sevgide fazlasıyla verilecek mehmet bey..

yanımıza yengem gelince.. merhabalaştılar.. gayet şık giyinmiş,yüzü de gülüyor.. bebeklere baktı o da.. hal hatır soruldu.. teşekkür edildi vs.

irem-- yeliz nasıl,yenge.. görebilir miyiz..
sevinç-- iyi de.. tavsiye etmiyorum..,iki saat sonra kendisine gelecek.. hijyen açısından dikkat  edilmeli..komplikasyonlara açık..
 yeliz hanım,çok riskli bir hamilelik geçirdi.. bülent beyin özeni ve imkanları sayesinde,sağlıklılar..zor bir ameliyattı,şükür atlattık.. tabi yeliz hanıma söylemeyin ,moral de önemli.. morfin etkisi yaratman açısından,sen girebilirsin.. ameliyathaneye girdiğinde,"irem gelecek... onu bekleyelim
.. bülent girmesin "dedi.. bende,söz verdim.. girmek istediğini duyunca,o nedenle izin verdim sana.. o da,senin elini tutup.. gönüllü asistanlık yapmıştı bize.. ödeştiniz..

irem-- (gözümden iki damla yaş yanağıma süzüldü.. sildim,elimin tersiyle ) hiç sanmıyorum ama neyse.. sağol yenge.. gidiyorsan,götürelim seni..

sevinç-- sende sağol.. yok, bekleyeceğim.. sabah kontrollerimi,yaptıktan sonra..giderim..  öğleden sonrada barbarayla döneceğiz..
 herhangi bir aksilik olursa,bana mutlaka haber versinler.. size iyi geceler..

sizede dediler.. o gitti..
****

yelizin odasının bulunduğu, bir üst kata çıktık..
oda kapısının önü ,çiçek bahçesi gibi olmuş.. koridordaki koltuklara oturduk.. mehmet bey,çay getirdi hepimize..içiyoruz.. içim titriyor,hala..

bülent çıktı odadan..
gönül-- yeliz nasıl..
bülent-- (gülerek ) çok şükür iyi ,ayıkıyor yavaş yavaş..
geldiğiniz için sağolun ama irem hariç sevinç hanım kimse girmesin dedi..
çiğdem-- (gülümseyerek ) çarşafa, I love you yazdı mı.. söyle bakalım..
bülent-- hah hah hah.. yok.. o aşamada değil henüz..

tuna-- bülent,çok gevezesin yemin ederim..
eren-- ama biz bilmiyorduk bunu.. sen mi yazdın..
tuna--çok şaşırdım,nasıl atlamış hayret..
irem-- ben yazmıştım abi...

bülent--tuna ses kalitesi iyi olmasa da.. konuşuyordu.. irem,konuşamadığı için.. kalem istedi,eren abi.. iletişim kuruyoruz,kağıda yazıyorum diye..çarşafa yazmış.. ben anlamayacağım güya,tunaya mesaj olacak.. çok duygulandım, hoşuma gittiği için de anlattım..ama anlatmadığım çok şey var,tuna.. siz beni mahvetmiştiniz.

irem--(gülerek ) mahvetme kısmı için, sana katılıyorum bülent..
ama anlama diye değil.. seni seviyorum uzun olduğundan,ı love you
yazdım.. gücüm yoktu..
bir konuda anlaşalım.. burada olduğum müddetçe,bir daha hastane anılarımızdan bahsetmeyeceksin.. yoksa,giderim..
benim ;herhangi bir hastanenin önünden geçerken bile moralim bozuluyor ama yeliz için ,ameliyat haneye girip şarkı söyledim..
 hiçbir kuvvet bana bunu yaptıramazdı,zor durduğumu bil lütfen..

bülent-- peki,anlaştık.. teşekkür ederiz de,çivi çiviyi söker demiştin hatırlarsan..
irem-- (güldüm ) ama o sizin içindi.. bendeki çiviler her an kendini hatırlatıyor.. 3. ve 7. omurlar feci ağrıyor ,bülent..
bülent-- hah hah hah,hiç de unutmuyorsun.. ağaca çıkma,ağrın geçer.

tuna--sende taktın yani.  çıkmıyoruz,oğlum..
irem-- evet.. hem fırsatım yok,hemde tuna göz açtırmıyor.. merak etme. ya,fatmayla hüseyin nereler.. soracağım ne zamandır..

bülent-- buradayken,normal hayata uyum sağlasınlar diye..
bizim eve gönderdim.. steril ortamdan,kısa uzaklaşmalarla başladık..hava değişikliğine.. bebek kendisini topladı da,fatmanın ve hüseyinin
psikolojileri ..hastaneden uzaklaşmalarını gerektiriyordu..
(gönül esneyince ) yarın çalışacaksınız,evinize gidin lütfen.. hadi hadi..

beraber aşağıya inip,onları gönderdik..  tunayla ,biraz yürüyüp hava aldıktan sonra.. yukarıya çıktık..
************

not; Çok şükür düğünümüzü yaptık.. darısı ,isteyen bekarlarımıza olsun.. :) 
bana ; tebrik mesajları gönderen tanıdık-tanımadık tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum :) Kaldığımız yerden devam ediyorum... 

Hiç yorum yok: