Translate

9 Haziran 2013 Pazar

1814.bölüm..

eren-- iyi..rahat konuşayım öyleyse.. dün akşam sizdeydik.. figen eşyasını toplarken.. firuze teyzeye,beraber gidelim demiş.. onlar hazırlanıyorlardı.. gönülle,mutfağa girdik..yemekleri ısıtmak için..
  o sırada,halam bülenti aramış.. yelizi sormuş ve bugün  geleceğinizi öğrenmiş.. yemekten sonra bize de bilet al oğlum ,gidelim diye tutturdu.. valizlerini de toplamışlar,anında..
 .. gece herkesi bize götürdüm.. ikimiz yanlız kalınca; niye gidiyorsun,birkaç günde bende kal.. diye çok ısrar ettim..
sizi ve bizi rahatsız etmek istemiyormuş..
"onlar tatil yapamıyorlar.. fırsat bulmuşlar evlerine gelecekler,bizim ne işimiz var.. kaldık,yeter.. gidelim.. ireme çok mahçubum,kalamam oğlum" dedi..
bende biz çalışıyoruz.. burada kal ,o halde dedim..
bu sabah ta..firuze teyze ve figeni Adanaya yolcu ettim..   durum bu..

tuna-- (içini çekerek ) anladım.. niye mahçupsun deseydin ya..
belki itiraf ederdi..
eren--dedim de, hiç eder mi..  siz iyisiniz ya, boşverr..takma kafana.. taksiyle gelip alayım mı sizi..

tuna-- abi,bülenti arayacağım ve büyük ihtimalle bebekleri doğacak..  onlara can borçluyuz.. yanlarında olmak istiyoruz.. sonra
geliriz size.. selam söyle,herkese..  bir dakika,
sen nasıl rahat konuştun böyle.. arabana ne oldu da,taksiyle geleyim dedin..

eren-- as..yanlızım,oğlum.. gönül alışveriş merkezine götürmüş.. arabam da hüseyinde.. ondan dedim.. yine de,ihtiyacın olursa..
çağır gelirim..
tuna--  tamam abi.. sağol.. çağırırım.. hoşçakal..
eren-- güle güle..ireme selam söyle..
tuna--as..

kapattı.. belimi iki yandan tutarak..

tuna-- çok usluydun..
irem-- (gülerek ) yukarıdaydım ya.. ondan.. bülenti arasana hadi..
tuna--hah hah hah.. olmaz.. babana sen haber versen,diyorum..
irem-- hah hah hah.. ben en iyisi kalkayım.

çantamdan çıkaracaklarımı,masanın üstüne koydum..
askıdan gömlek ve pantolonumu aldım.. banyoda,temizlenip abdest alırken...
babama haber verdi ve bülenti aradı..
geldim,giyiniyorum bende..

tuna-- alo,bülent.. istanbula,geldik.. hemen hastaneye gelelim mi..
........................................ .............................. ..............................
....................................................................................................
.................... ........... peki.. hoşçakal..

kapatınca..
irem--nee.. gelmeyin mi diyor.. yeliz vazmıgeçmiş..
tuna--(gülümseyerek) barbara,yengen ve tüm doktorlar başındalarmış.. bülent de,giyinecekmiş biraz sonra..  beklemelerini gerektiren konular varmış.. acele etmeden gelin dedi..

saçımı topuz yaptım..
irem-- ben hazırım.. altınlarını aldım.. diğerlerini yukarıya çıkarayım..gidelim..
tuna-- ben götürürüm.. sen ayakkabını,cekedini giy..

giymiştim ki.. kapı zili çaldı..
hemen açtım..
irem--buyur, dursun efendi..
dursun-- mehmet (.......)  size araba göndermiş.. şöför bekliyor ne diyeyim..

irem-- ben konuşurum,dur.. (yürüdüm, demir kapıya.. gıcır gıcır,bir jeepin içinde bir adam oturuyor.. ışık da az seçilmiyor ..yanına gidip )beyefendi.. çok teşekkür ediyoruz..mehmet beye ama araba istemiyoruz.. siz geri gidebilirsiniz..

mehmet-- (başını çevirince,şok oldum .. gülümseyerek indi ) olmaz,
götüremem.. bu kadarını yapmama izin verin irem hanım..

irem-- (gülerek tokalaştım) şaşırttınız beni.. az önce geldik.. siz nereden haber aldınız,mehmet bey....

mehmet-- sabah barbarayı karşılayıp,hastaneye götürdüm.. bülent bey,tahmini geleceğiniz saati.. söylemişti..

irem-- sağolun da,size zahmet vermeyelim.. taksiyle gideriz,biz..
mehmet-- ne zahmeti,irem hanım.. bizim verdiğimiz zahmetlerin yanında lafı mı olur..
irem-- estafurullah,siz ne zahmet verdiniz ki bana..
mehmet--ağırladığınız yetmezmiş gibi..  siz yokken de,iş yerinizdeydik.. demek istedim..

tuna seslenince.. döndüm..

irem-- tuna çantamı alır mısın.. mehmet bey bizi hastaneye götürmeye gelmiş..
tuna-- (kapıyı kilitleyip yanımıza geldi ..tokalaştılar)
biz giderdik mehmet bey.. mahçup ediyorsunuz..
mehmet-- (arka kapıyı açtı ) lütfen buyrun,beraber gidelim..

peki diyip arkaya oturdum.. tuna da öne geçti.. mehmet bey,hareket etti.. hal hatır sorduk birbirimize..

mehmet-- yalıya kapıdan girmenizi bekliyordum.. bir baktım,ışıklar
yandı.. kıyıdan,başka bir yol mu var..

tuna-- (gülerek )geveze bülent,nasıl geleceğimizi söylemedi mi..
mehmet-- sizin geldiğinizi düşündüğüm için..ben sordum.. çok telaşlıydı,kaçta burada olacağınızı söyledi sadece..
tuna-- biz , iki günü değerlendirmek için..deniz yolculuğu yaptık..
yalıya da,sürat teknesiyle.. geldik mehmet bey..

mehmet-- anladım..hastane deniz kıyısında olsa,ben daha çok bekleyecektim desenize..

güldük..
irem-- bende, birkaç gün daha Adanada kalacağınızı düşünüyordum.. 
mehmet-- hah hah hah.. istesek de,iş beklemiyor.. mr.blaunt kovmadan gidelim dedik.. gittiğimizden ,emin olmak için.. havaalanına kendisi götürdü ve binmemizi bekledi diyebilirim.. 

irem-- ben  vahide hanımı arayacaktım,tuh.... iki gündür görüşemedik.. 
tuna-- gecikirdik,bu daha önemli.. 
mehmet-- size anlatacakları vardır elbette.. ama genel olarak iyilermiş.. akşam,melisle konuştum da.. sacide hanımın toplantısına gideceğiz dedi.. 

irem-- hıı.. şule diyecektiniz herhalde.. 
mehmet--ben o niyetle, şulenin evini aradım da..melis açtı telefonu... yokmuş, kuaföre gitmiş.. bir çırpıda özetledi durumu; "ben ütü yapıyorum ,ilterin gömleklerini de istedim.. ahu çok yorulmuş bugün.. yaseminle , vahide abla da burada .. çamaşır katlıyorlar.. turgutla  bedri de ,gelecek birazdan..  "dedi.. 

tuna--irem-- hah hah hah.. 
irem-- kız hamarat,duramıyor.. bir arada olmaları da,anlaşmaları da güzel oldu.. 

mehmet-- evet.. aile gibi olmuşlar.. vahide hanım, iyi bir genel  müdür.. 
derya hanımla da,güzel paslaşıp..yönetiyorlar.. bizi,yemeğe davet ettiler de.. siz olmadan,karar verebildiklerini gördüm.. 

irem-- doğru.. derya da sorumluluk alacak artık.. vahide hanıma birikmiş bütün izinlerini kullandıracağım.. 
tuna-- bir aydan fazla değildir, herhalde.. 
irem-- aramızda kalsın.. mr.blaunt iki ay olabilir mi dedi.. bende gerektiğinde çağırmak şartıyla tamam dedim.. vahide hanımın haberi yok,henüz.. sürpriz olacak.. 
mehmet-- nikah düşünüyor,sanırım.. 
irem-- evet.. 

hastanenin araç parkına girdi.. indik,teşekkür ederken.. 
mehmet-- bende geliyorum,(anahtarı verdi ) bu da sizde kalıyor.. 
tuna-- peki,teşekkür ederiz.. 
mehmet-- rica ederim.. 

Hiç yorum yok: