Translate

9 Haziran 2013 Pazar

1813.bölüm..

güneş doğmuş,saat yedi buçuk.. yol virajlı,trafik yoğun.. pek konuşmadan.. yarım saat sonra İzmire geldik.. limana gitmemiz.. arabayı teslim edip.. sürat teknesiyle  yata geçmemiz de bir saat sürdü..
hemen hareket ettik..
kahvaltı hazırlıyordu ayşe hanım.. tok olduğumuzu ama bir kahve içebileceğimizi söyledim.. teyzemin verdiği poşeti de bıraktım..

kamarada duş alıp,şortları tişörtleri giydik.. saçımı tararken..

tuna-- nuri ne dedi..
irem-- (anlattım ) bana göre saçmalıyor,desem de.. uzaklaşmayı bu kadar kafasına taktığına göre..  karısı belki bizim yanımızda diye,normal davrandı.. abimi gerçekten bunaltmış olabilir mi..  müdahale ettiğim için hatalı mıyım diyorum..
ama annemi babamı,kayın validesini ,kayın pederini -sorumsuzca- bir hafta diyerek,bir ay esir etmesi.. olacak şey değil..
karısıyla sorunları daha da artacak,bencilliğine mana veremiyorum..
ısrar etmesem de,geleceği yok..  ne diyorsun.. karışayım mı,karışmayayayım mı..

tuna-- (elimi tuttu ) bilmiyorum,aşkım.. bana sorma..
irem-- (gülümsedim ) keşke yanımda olsaydın dedim de..güldü..
ben dırdırdan bıkmışım zaten.. canıma okurdun eminim.. tunaya acıdım birden dedi.. doğru söyle,benden ..herhangi bir tavrımdan şikayetçi misin tuna..

tuna-- (gülerek )hiçbir şikayetim yok..halimden de,senden de.. çok memnunum karıcığım.. nuri bizi bilmediği için.. kendileri gibi sanmış demek ki.. evde huzursuzluk,gerçekten katlanılması zor bir durum..  üzüldüm.. ama elimden birşey gelmez..  söz konusu olan bir bebek.. senin etkin olabilir fakat.. kararı sen ver.. keşke demeni de,pişman olmanı da istemiyorum.. (eğilip,öptü yanağımı )
vee tuna yediriyor demediğin için.. küstüm sana..

irem-- hah hah hah.. (öptüm dudağını) kahveyi içelim de,affettiririm kendimi..
tuna-- naz yapacağım ama..
irem-- tamamm.. beş dakika dayanırım canım..
tuna--irem-- hah hah hah..

*************

kahve sonrası..  kamaramıza çekildik..  uzun zamandır,böyle derin ve dertsiz uyumamıştım.. tuna öpünce,açtım gözümü.. giyinmiş baktım ki..

irem-- (mahmur mahmur gülümseyerek ) (....... ) maruf mu çağırdı..
tuna-- hah hah hah..  yok,yemek hazır.. giyinde yiyelim.. bir saat sonra İstanbulda olacağız aşkım.. evimize sürat teknesiyle mi ,arabayla mı gidelim..
irem-- saat kaç..
tuna-- sekiz..
irem-- (doğruldum ) niye uyandırmadın daha önce..
tuna-- çok güzel uyuduğundan ,ihtiyacın olduğundan ve boğazdan
geçerken biraz sarsıldığımızdan uyandırmadım..
irem-- (esnedim ) deniz uygunsa,eşyalarla sığabileceksek ..tekneyle gidelim..
tuna-- uygunmuş ,gidebiliriz dedi kemal bey..
irem-- tamam..

elimi yüzümü yıkayıp.. giyindim.. yatağı kapattı tuna da..
güverteye çıktık.. nefes kesici manzaraya bakarak,yemeğimizi yedik..  hava serin,bulutlu.. ve biz ağır ilerliyoruz.. trafik var çünkü..
kıyıya yaklaştıkça netleşen ve büyüyen görüntüler.. olağanüstü..
denizden de başka güzelmiş,İstanbul.. yalıyı gördüğümüzde.. hiç ışık yanmıyordu..

irem-- haberleri var mı,tuna..
tuna-- figeni çağırırken,bahsetmiştim geleceğiz diye.. ama denizden geleceğimizi beklemiyorlardır..
irem-- kimse yok gibi .. evde ışık yanmıyor baksana..
tuna-- nereye gidecekler ki.. panjurlar kapalı ondandır..
irem-- biraz dinlenip,hastaneye gidelim..
tuna-- olur canım..

********
bir buçuk saat sonra.. tekne iskeleye yanaştığında.. dursun efendi karşıladı bizi.. indik, eşyaları alıp.. kemal beyi davet ettik ama gideceğimiz zaman ,gelirim dedi.. teşekkür ettik.. o ayrıldı..

dursun-- hoşgeldiniz..
irem--tuna--hoşbulduk..

eşyalarla beraber eve doğru yürüyoruz..
tuna-- sen bekliyor muydun bizi..
dursun-- evet.. eren bey,söyledi..
irem-- halamlar da,biliyorlar yani..
dursun-- dün gece beraber gittiklerine göre,biliyorlardı herhalde..
tuna--nereye gittiklerini söylediler mi..
dursun-- (anahtarı çıkarıp,kapıyı açtı ) not yazdım dedi,eren bey..
tuna-- sağol dursun efendi..
dursun-- sizde sağolun..

içeriye girip.. ışığı yaktım.. eşyaları vestiyere astık.. çantayı da bıraktı.. kapıyı kapatınca.. etrafıma baktım.. misler gibi..pırıl pırıl..

masanın üstündeki notu aldı tuna.. bende mutfağa gidip,bir bardak su içtim.. geri geldiğimde.. koltuğa oturmuş.. ahizeyi  kulağına,tutuyordu.. koşup dizlerine oturdum..
tuna-- hah hah hah..
eren-- alo.. tuna.. hoşgeldiniz..
tuna-- hoşbulduk abi.. iki dakika önce geldik..bu not ne.. niye götürdün demek için de,ilk seni aradım..

eren-- irem nerede,okudu mu....
tuna-- yok,yukarıya çıktı..

eren-- iyi..rahat konuşayım öyleyse..

Hiç yorum yok: