Translate

3 Haziran 2013 Pazartesi

1792.bölüm..

maruf çek yaprağını , sözleşmeyi de doldurup.. imzaladı..
kendisinde kalacak sayfayı ayırdıktan sonra.. ayağa kalkıp,bana verdi..

maruf-- hayırlı olsun.. tunayla yaşamadık,seninle de sorun
yaşamayız umarım..

bende kalkıp aldım.. tokalaştık..
irem-- yaşamayız,merak etme.. kazancın bol ve bereketli olsun..
maruf-- sağol.. çeke bak.. az bulursan değiştireyim..
irem-- (bakmadan ,sözleşmenin üstüne ters kapatıp.. sözleşmeyi aldım ) gerek yok.. anahtarı vereyim..

diğerleri de,iyi dileklerini söylerken.. masama oturup.. dosyaya sözleşmeyi yerleştirdim.. çeke de,çaktırmadan baktım..
dudak uçuklatacak bir rakam yazıyor.. yıllık bazda bile düşündüğümden fazlasını yazmış yani..
anahtar kesesini kasadan alıp.. marufa götürüp verdim..

****
cengiz bey ve ilter tam saat ikide geldiler.. buyur ettim.. tokalaştık...
tuna da gelip,karşıladı.. onlar masaya geçtiler..

irem-- ilter bey ?
ilter-- cafer beyin,kimliğini isteyecektim.. sipariş arabalar da,geldi..
vahide hanım , paralarla beraber.. göndereyim mi diyor..
irem-- acele etmesin,gönderir.. gel al,kimliği..

içeriye girip,kimliği aldı... ve çıktı..  konuşurlarken.. bende pencereden
arabalara baktım.. bembeyaz.. nefis görünüyor..

tuna--  irem.. arabayı parka alalım,istersen....
irem-- yok yok.. jipler gelmiş de,ona baktım.. sacide ablaya ve gülderen hanıma gidecek birazdan..

cengiz-- ben bayıldım.. çok güzelmiş ,ilk defa gördüm bu modelini..
irem-- (oturdum yerime.. gülerek )doğru,burada ilk kez kullanılacak bu model.. siz de satarız, cengiz bey.. biraz dua,biraz para.. hallederiz..
cengiz-- (güldü ) sağolun.. inşallah..

irem--  rekin .. maruf ,kevin.. cafer bey ve biz..
erdemlideki malikanelere talibiz.. mehmet,faruk ve davut beylerde..
potansiyel müşteri konumundalar..

cengiz bey,başıyla selam verip..memnun oldum dedi.. ve elindeki dosyadan..
 erdemlideki evlerin resimlerini çıkarttı..  masaya koyarken bir
yandan da tanıtıyor.. tuna da çevirmen.. herkes dinleyip,resimleri inceliyordu.. ben masama geçip.. çantama çek karnemi.. ve gerekli
olacak evrakları koydum.. kasada seranın çiçeklerini görünce..aklıma geldi..

parşomen kağıdını alıp.. ona ve çocuklara mektup yazdım..
ne gönderebileceğimi düşünürken.. polororid makinayı görünce,jeton düştü..

fısıltıyla max,tina dedim de,kapının kapalı olduğunu atlamışım..
ama en azından kapıyı açabildiklerini öğrenmiş olduk.. hışımla daldılar içeriye..
herkes şaşkınlıkla bakarken.. yanıma geldiler..

maruf-- (gayet normal ve sevecen bir sesle )max ,ne oldu..
tuna-- cevap ver,max..
max yine konuşurcasına sesler çıkarınca.. kahkahayı koyverdik..

****
tuna max ve tinayla fotoğrafımızı çekti.. yani ben istedim..
tuna-- (makinayı ve fotoğrafları bana verirken.. )  niye istedin..
irem-- serayla çocuklara mektup yazdım da.. birde resim göndereyim dedim..
tuna-- (gülerek ) bilsem titretirdim biraz..
irem-- aşkolsun.. max ,tina.. aferin gidebilirsiniz..

gittiler.. bende fotoğrafları zarfa koyup.. üstünü yazdım.. yapıştırdım..
yanlarına gidip,zübeydeye verdim zarfı..

irem-- seraya ve hepsine teşekkür ettiğimi ,öptüğümü söyle zübeyde..
zübeyde-- tamam.. (alıp çantasına koydu )

Hiç yorum yok: