Translate

9 Haziran 2013 Pazar

1809.bölüm..

Alanya,Antalya yolculuğumuz çok keyifli ve verimliydi.. güneşlendik,yüzdük.. denizle bütünleştik adeta.. harikaydı..
akşam personelle beraber,balıklarımızı yedik.. ikinci kaptan kullanıyordu yatı.. geç saate kadar.. sohbet ettik..

*******

ertesi gün.. Fethiye,Marmaris,Datça ,Bodrum..Didim, Kuşadası..  Çeşmede denize girdik.. İzmir limanında demirlediğimizde saat 23 :00 olmuştu..  Manisaya gidip.. abimin evinin kapısını çaldığımızda da saat 02:30 du..

ahmet--kim o..
tuna-- tanrı misafiri..
ahmet-- tunaaa..
kapının kilidini açtı çabuk çabuk.. bizi karşısında gördüğündeki halini anlatmak çok zor.. sarıldık,öpüştük.. kimbilir kaç kere..

ahmet-- içeri gelin ..
irem-- annem nuri neredeler.. zil sesini ,senden başkası duymadı mı..

ahmet-- kapılar kapalı.. ve annen perişan.. günlerdir uykusuz ondan duymamıştır.. alperin yanında.. şaziyenin annesi var.. görev değişimi yaptılar yani..

girdik salona.. evleri gayet güzelmiş.. eşyaları da zevkli.. balkona çıkardı bizi.. oturduk.. hal hatır sorduk,birbirimize..

tuna-- abi,bu saatte geldiğimiz için kusura bakma.. sen bana ertanı.. ireme de alperi getir.. ve yat..

irem-- evet.. uğrayabilirsek dönüşte de uğrarız.. sen yat ama nuriyi uyandır..
görmem lazım onu..

ahmet-- (içini çekerek ) nuri yok..
irem--nasıl yani.. gitti mi..
ahmet-- öyle değil..  son dakikada vazgeçti ya, ekibi götürecek olanlara anlattı da.. sözleşme imzaladığı için,mutlaka girdi-çıktı yapması gerekiyor muş.. işten izin alıp,bu sabah gitti.. bir hafta sonra,dönecek..

irem-- yine göremedim ,işe bak..
tuna-- kısmet işte..
ahmet--  kalıcı olarak gitmedi ya.. görürsün nasılsa.. ne hazırlayayım size..
tuna-- hiçbirşey abi.. saat altıda gideceğiz..
ahmet-- iyi salona gelin de.. çocukları getireyim..

salona geldik.. düğün fotoğraflarını büyütmüşler.. konsolun üstünde de ikisinin
resimleri var.. çerçeveleri elime alıp baktım..
biraz sonra.. babam kucağında.. sereserpe uyuyan ertanla geldi..
tunanın kucağına verdi..  büyümüş,saçlar uzamış.. çıplak bacakları,kolları tam ısırmalık.. biz usulca öperken..

nermin-- (giyinmiş pantolonunu,tişörtünü ) kimleri görüyorum,benn..
doğrulup,döndüm anneme.. sarıldık sımsıkı.. öpüyoruz birbirimizi..

irem-- annemm.. çok özledim,çokk..
nermin-- ya benn.. ne kadar zayıflamışsın böyle..
irem-- seninde benden aşağı kalır yanın yok..
nermin-- dönünce toparlanırım ben.. sen kendine bak.. tuna hoşgeldin..
tuna-- hoşbulduk.. (kucağındaki ertanla ayağa kalkıp ,tokalaştı )
nermin--  ertan,nuri ve baban sizi sayıklıyorlardı..  uyandır tuna.. göremezse,çok üzülür ertan..

tuna--(oturdu )  ama çok güzel uyuyor..ben kıyamam ki..
irem-- alper gelince.. uyanır ..gözün aydın babaanne..
nermin-- sağol.. hepsinin,şansları bahtları güzel olsun inşallah..
hadiye hanım var,şaziyenin yanında.. (saate bakıp) alperin karnı  doyuyor da,olabilir.. sen gel en iyisi..

irem-- sen bak da.. babam nerede..
nermin-- tek adres mutfak kızım.. bilmiyor musun.. 
ahmet-- nermin,duydum seni.. 
irem-- ben bakarım,sen git anne.. 

mutfakları da çok güzelmiş.. babam da,kahve yapıyor.. 
irem-- babaa.. cezveden uzaklaş.. 
ahmet-- (bir adım geriye çekildi ) niye.. 
irem-- hiçç ,kucağına atlayacağım.. 
ahmet-- tuna-- hah hah hah.. 

tabi atlamadım da.. sarıldım boynuna.. öptüm öptüm öptüm.. 

Hiç yorum yok: