Translate

31 Mayıs 2013 Cuma

1789.bölüm..

cengiz beyi arayıp,evraklarla gelmesini rica ettim.. evlere iki milyon dediğimi de çaktırmadan söyledim..

gülderen hanımı bilgilendirip.. vahide hanım için, almaya yetkili vekalet istemeyi düşünürken, aklıma geldi..
vahide hanım da asansörden inmişti.. kalkıp,yanına gittim..
kısık sesle "vahide hanım,kimliğin değişti mi.."
vahide-- evet.. sabah aldık.. niye..

irem-- sana evi alman için vekalet verecektim de.. değişmiş,evlendiğin ortaya çıkar.. gidip bakacaklar,istersen sende git..
vahide-- alacakmış,daha niye gideyim ki.. sonra görürüm..
irem-- peki..  songüll buzz gibi su istiyorum..
songül-- geldii..

gülçinin büro koltuğunu çekip,oturdum.. koltuklar doluydu..çünkü..
sohbet ediliyor.. zübeyde duygulanmış da ,ağlamış gibi... maruf da, sık sık bakıyor.. zübeydeye göz kırptım,gülümsedi..

songül suyumu getirdi.. içerken,fincanları aldı..
songül-- tuna bey çevirirseniz.. sevinirim.. kola,börek neskafe.. meyve ikram edebileceğim gibi.. biraz sonra.. yemek de yiyebilirler.. nasıl isterlerse.. öyle yapayım..
tuna-- tamam söngül.. (çevirdi.. börek ve kola istediler..
yemeğe kalmayalım ,erdemliye gideriz dediler.. tuna söyledi,songüle )

songül-- mehmet bey,faruk bey.. davut bey.. sizlere de getirmemi ister misiniz..
olur dediler..
rekin-- irem hanım.. fabrikaya bildirmiştim.. imzalı sözleşmeyi bekliyorlar.. fax göndereceğim.. cafer beyin,siparişi çok.. karışıklık olmasın dediler..

irem-- tamam rekin.. cafer bey,imzaları atabiliriz isterseniz..
sözleşmeniz gelmiş.. avukatım da,onaylamış.. hep beraber yukarı çıkalım,buyrun..
cafer-- peki..

maruf-- biz börek yiyeceğiz.. siz çıkın..

tunayı tek çağıramayacağım için..
max,tina diye fısıldadım.. anında geldiler.. önümde oturdu ikisi de..

maruf-- niye geldiler yine..
irem-- (okşadım başlarını ) max, tina.. aferin size..
max marufu yukarı çıkması konusunda ,ikna et.. asansöre götür..
tina kızım.. sende kevina gel de..

mehmet bey çevirdi,dediğimi..
maruf-- daha neler.. nasıl ikna edecek ki..

max ,marufun..  tina da kevinin, önünde oturdu..
ikisi de.. değişik, sesler çıkarıp.. patilerini dizlerine koydular..

kevin-- bu muhteşem birşey..
maruf--  adımı nasıl bildi ki..
tuna-- biliyorlar.. başlarını okşayın ve ne istediklerini sorun..
dediğini yaptılar.. max ve tina resmen konuşur gibi.. sesler çıkardılar..
biz nasıl gülüyoruz..

maruf-- nereye gideceksek yolu göster, max..
bir kere havladı.. ve asansörün kapısına gitti..

maruf--(kalktılar ayağa )bu kurtun yavrusunu istiyorum..
kevin-- bende.. tina kızım.. aferin sana..
davut--faruk-- bende istiyorum..
irem-- olursa veririz.. belki..
gülerek ,asansöre bindiler..

bende kurtlara aferin diyip.. merdivenlere yöneldim..
irem-- vahide hanımm.. ergün abimle,sadun bey yemeğe kalsınlar..
cengiz bey gelince yukarı gönder..
vahide-- tamamm..

odama girdim...
toplantı masasına oturmuşlar..

Hiç yorum yok: