Translate

25 Mayıs 2013 Cumartesi

1781.bölüm..


irem-- ziyaa.. neşelendir zuhali.. ergün abim gittiğinde de böyle olduysa..
tecrübelisin demektir..
ziya-- (gülerek ,zuhalin elini tuttu) o zaman farklıydı.. ergün çabuk gelecekti ve biz nişanlı bile değildik..
said-- yanii.. etkin azaldı mı,ziya..
ziya-- yok da.. yaptığımı söylemek istemiyorum said.. açık vermeyim..
irem-- aman sende.. versen ne olur,hükmü kalmamış.. hem siz görüşemiyordunuz.. ne yapmış olabilirsin ki.. eve girmek için.. tünel mi kazdın..

güldüler..

zuhal-- tünel zahmetli iş,babama yakalanma riski de var..
asker yolcu etme bahanesiyle,ilk defa evimize gelmiş... birkaç kere görmüşüz birbirimizi.. fazla da konuşma imkanımız olmamış.. çok kalabalığız,bende kahve yapıyorum..
mutfak da nasıl olduysa.. tek olduğum bir anda..  ziya girdi içeri..

faruk-- yardıma gelmiştir..
davut-- kahve sen nelere kadirsin..
irem-- onlar evli.. siz açık vermeyinn..

kahkahalarla güldük..

tamer-- ee,sonra..
ziya-- ilgini çekti bakıyorum.. candan yanında,kopya çekmene gerek yok tamer..
tamer-- öğreneyim,zararı olmaz ziya bey..

ziya-- zuhal çok şaşırdı.. ağzını bile açamadan.. ben diyeceğimi diyip çıktım.. kahveleri,çayları içtik.. sonra ergünü yolcu ettik.. herkes evine gitti..

irem-- o söylediğin  neydi.. zuhalin,seni aradığını yada buluştuğunuzu söyleme
inanmam. arabada mı uyudun yine..

herkes güldü..
mehmet-- yakalanmışsın demek ki ziya..


ziya-- evet de.. o çok sonraydı ,nişanlıydık ve hep birlikte yasinlerin
sözü,yaş günü için..  eğlenip sabahlamıştık.. eve gidecek zaman yoktu..
iki saat uyuyup,saat sekizde iş başı yapmıştım..

batu-- yasin beyle,sizin akrabalığınız mı var..
zuhal-- figen halamın , irem de teyzemin kızı.. batu bey..
batu-- irem hanımla,tuna beyin evlilik hikayelerini biraz duyduk.. sizden de ayrıntıları öğrenmek isterim..zuhal hanım..

zuhal-- hıı,söylenilmeyenleri mi mesela..
batu-- evet evet..

zuhal-- ama yanlış kapı çaldınız.. benden sır çıkmaz.. kesinlikle söylemem,aynı şey sizin içinde geçerli.. ama siz duyulmasında sakınca yok derseniz..candanla,meleğin burada olduklarını.. kayınvalideme söyleyebilirim..

batu-- yapmazsınız değil mi..
candan--  zuhal.. ailelerimiz biliyor,yengem duymasın.. rica ederim..
zuhal-- peki canım.. batu beyin teklifini de,bunu da unuttum..
batu-- ufff..
faruk-- strateji güzeldi..
derya-- zuhal hanımda,iyidir bu konuda..
tuna-- çok da uyanıktır..bir sinema maceramız olmuştu.. değil mi zuhal..

zuhal--(gülerek ) evet.. sağolun..
ziya-- ne oldu batuuu.. kızları alıp gelmek,iki gündür beni aramamak..  iyiydi değil mi.. bugün de,döneceklermiş üstelik..  halam akşam arayıp,söyledi.. telaşlanmış..  iremlerle Mersine gideceklermiş dedim de,sakinleşti..
kızlar,lafım sizeydi aslında.. borçlandınız bana..

candan-- sağol.. gidecektik de,imkan olmadı..
irem-- doğru söylüyor ziya.. lafı karıştırma da.. soruma cevap ver..
zuhal-- bana şarkı söyledi ,tamam mı..

mehmet-- zor bir durumda.. kısa sürede,şarkı söylemek ilginç..
tuna-- ziya çok beceriklidir..
said-- demek ki verdiği mesaj..yada sözler anlamlıymış mehmet bey..
kevin-- ziya.. şarkıyı çok merak ettim..
maruf--senin sesin de çok güzel,lütfen söyle.. feyz alanlar olabilir..

ziya-- (güldü ) içeri girdiğimde,dediğim gibi... zuhal  çok şaşırdı.. bende kısık sesle şarkıyı söyledim.. sözlerini çevirin lütfen..
tuna-- ben çeviririm.. sen söyle..

ziya--
 Güzel sana bir sözüm var
Beni bir yol dinler misin
Beni çölden çöle sürdün
Sen Leyla dan da güzelsin
Aşık Oldum için için
Beklerim yar gelmez,niçin..

Kerem yandı aslı için
Sen aslı dan da güzelsin
Sana aşık olup geldim
Sen aşk nedir bilmez misin
Ferhat gibi dağlar deldim
Sen şirinden de güzelsin
Ozan oldum sevgim sonsuz
Yüreğimde bir heyecan
Sazım bile sustu sensiz
Yar kaçma gel bana ceylan

bitirince,kahkahalar arasında öyle çok alkışladık ki..

şule-- çokk güzelmiş..
mr.smith-- tebrik ederim.. duruma çok uygunmuş,sahiden..
mehmet--  müthiş bence..
faruk--ders alalım senden..
kevin-- ziyaa.. zeki adamsın..
maruf-- aşk adamın dilini çözmüş..
tuna-- takılmaları da meşhurdur..

ziya-- sağolun..
irem-- hakkını vermek lazım.. laf yerini bulmuş..
ben o hallerinizi bilmiyorum ya.. başka varsa,paylaş bizimle..
ziya-- yok malesef.. karşılaştığımız anlarda .. samimi olmaya da,hiç uygun değildik.. (gülümseyerek ) gör diye,seni bekledik..
irem-- sağol..
zuhal-- irem dayım geldi,sizden sonra..  İstanbula gittiler mi dedi..
anlatıp, bebekler doğdu mu yoksa dedim.. doğmamış, başka birşey için sormuş..

irem-- hanımlar,dün postacı geldi mi iş yerine..
derya-- geldi.. aldım.. sizin,misafiriniz vardı.. vahide ablanın masasına bıraktım..
irem-- dikkat çekici birşey var mıydı..
derya--(düşündü ) dergiler,faturalar.. birde büyük sarı bir zarf.. vardı..
zülküf tamburacı diye birisi göndermiş.. tanımadığımız için sorayım diyordum ama.. kalabalık olduk..unuttum.. önemli miydi..

irem-- yok yok.. değil.. ben de atladım..
tuna-- irem,o kim..
irem-- dalgın gördüm seni..
ziya--türkülerle efkarlandır mışsındır..
tuna-- hah hah hah.. anladım.. sende neşelendir ziya..

ziya-- peki abim..  anar,mehmet,cafer ve faruk bey.. hallerinden memnunlar..
ama rekin,bitse de gitsek diyor sanki.. oynayalım da,noktayı koyalım..

vahide-- dans etsek.. nasıl olur ziya bey..
ziya-- mesaj alındı vahide hanım.. buyrun lütfen..

herkes kalktı.. sehpa,minderler ,sandalyeler çekildi..
mehmet-- şule hanım ?
şule--efendim..
mehmet-- güzel sana bir sözüm var..
beni bir yol dinlermisin..

kahkahayı duymanızı isterdim..şule de gülüyor..
mehmet bey de teklifsizce sarıldı beline..

Hiç yorum yok: