Translate

21 Mayıs 2013 Salı

1773.bölüm..



kevin-- tercüme eden yasemin hanımdı.. bence,ezberlemiştir bile..
anar-- (güldü ) doğru. bu kadar dikkatli dinlediğim bir konu olmamıştır,diyebilirim.. ama yaseminin bir-iki  yeri atladığını tahmin ediyorum..

irem-- (güldüm ) evet atladı.. ama o zaman ki durumu göz önüne alırsak..
 çeviri yapması bile mucizeydi,bence..

liz-- çok güzel ve verimli bir yolculuktu.. şiir dinlemiş,çiğdem -yusuf çiftinin olayına tanık olmuştuk.. anar da,bizler de..çok mutluyduk..

mr.smith--güzide hanımın sayesinde.. helikopterle gidişimiz,ağırlanmamızda.. sürpriz oldu..
sam--piknik de,çok güzeldi..  iremi tanıyamamıştık..
mr.smith-- ama çok değişmişti .. ailesin sıcaklığını.. yediklerimizi .. yağmuru  ve kahkahaları hiç unutamıyorum..

kevin-- gerçekten mükemmeldi..
anar-- benim açımdan da,yorucu.. telaşlı ve çok heyecanlı bir gündü..
irem-- (tunaya bakıp.. ) ben nasıldım,o gün..
tuna-- müthiş..
tamer-- öyleymiş.. zekeriyadan tesadüfen duydum..
turgut-- ben niye bilmiyorum..
yasemin--bana da anlatmadı..

tamer-- bana da,özellikle anlatmış değil.. bir nedenle panik halindeydi..
sakinleştirdim.. sonra da meseleyi..
irem-- tamerr,sözünü kesiyorum ama.. konu tatsız ve hiç sırası değil..
lütfen unut..
tamer-- peki..

maruf-- adenin dediği geldi aklıma.. farklı zamanlarda.. hep farklı irem
gördük.. sahiden değişmeyen tek şey.. ifadesi.. hiç saklayamıyor.. 
kızdıysa da,sevindiyse de..yüzünden belli oluyor ..

barbara--iş ilişkisi.. dostluklar,arkadaşlıklar bazen insanın duygularını tam göstermesine engel olur..  karşılıklı olarak,maskeler takılır.. 
büyüklerin kalbi kazanılır da.. çocukların kalbini kazanmak çok zordur..onlar samimiyetsizliği hemen anlarlar..  yaseminle anar,video kaydından bahsettiler..
imrendim, ne mutlu size irem hanım..

irem-- sağolun,katılıyorum.. dediklerinize.. bende onları çok seviyorum.. 

zübeyde-- çok haklısınız barbara.. iletişimi ve içtenliği  ile.. irem bizim çocukların,idolü.. ama onların arasında iremi görseniz.. neden bu kadar sevdiklerini ve çağırdıklarını anlasınız.. 
 
tuna-- beni de,irem bensiz gitmeyeceği için mecburen çağırıyorlar.. 
melis-- siz çocukları sevmez misiniz.. yada uzak mı duruyorsunuz..

tuna-- severim de.. hem sıra bana gelmiyor.. hemde iremin hali,sevmenin ötesinde.. tam seyirlik..
sera küçücüktü.. ireme bahçeden avucuyla bir tutam çiçek çekmiş.. onu verdi.. hala kağıtların içinde,onu saklıyor... 
mesela ;bütün çocuklar ellerini renkli boyalara batırıp,
kağıda baskı yapmışlar ve ireme hediye olarak göndermişler.. ona hala çerçeve, beğenemedi..değiştirip duruyor..  
gittiğimizde,çocuklarla saray dışında.. yemek,dolaşmak ve film seyretmek için.. anardan izin istedi.. 
o da sakıncalı olur ,kusura bakma diyerek.. izin veremedi.. ne üzüldü,ne söylendi anlatamam.. onlara da davetliyiz.. 

maruf-- bir saat sonra..  bir tırın geldiğini haber verdiler.. 
götüremedi ya.. seyretsinler diye.. koltukları, dev perdesi.. ses düzeni.. film makinası.. patlamış mısırı,gazozu.. dondurması.. çalışanları ile eksiksiz sinema göndermiş çocuklara..  sayılarını bilmediğim.. rengarenk çeşitli ebatlarda
top ve bebek de geldi.. çocukların sevincini tahmin edin artık..  
irem göndermiş ,hangi çocuk unutabilir böyle bir sürprizi.. 
bahçeye yerleştiriliyordu..iremle tuna geldiler.. hoşgeldiniz derken.. üstüne atlamasınlar diye..ben çağırınca gelin demiştim çocuklara.. 
hepsi de dondurma yiyor.. 
irem benim engellediğimi duyunca,daldı aralarına.. 
(içini çekerek ) o halleri gözümün önünden hiç gitmiyor.. birde çiftlikten giderken hüzünlenmeleri..

tuna--(gülerek )bende içimden  kamerayı.. sera değil de.. aden almış olsaydı.
. neler söylerdi diye geçiriyorum..
mr.smith-- evlilik teklifi reddedilmiş,bir daha cesaret edemezdi.. 

rekin-- kim kime teklif etmiş.. 
vahide-- maruf beyin oğlu.. aden.. dokuz yaşındayken.. hepimiz seni seviyoruz ama ben daha çok seviyorum.. diyerek.. irem hanıma mektupla evlilik teklifinde bulunmuş da..

maruf-- büyüyor ve anlattık .. artık tahmin ettiğin gibi birşey söylemezdi..
ben kamerayı kasaya koymuştum,oradan da aldım.. 
kimse şifreyi bilmiyor,nasıl ele geçirdiler.. onu anlayamadım.. 

irem-- ben sorarsam.. söyleyeceklerine eminim.. sen sorarsan,sera
aniden hastalanacaktır.. kesin boğazı ağrır,konuşamaz.. 
liz-- sen de mi öyle yapardın irem.. 

güldüler.. 
irem-- genel olarak, tavır öyledir diye dedim.. 
benim uygulamama gerek kalmazdı ki,liz.. babam sağolsun.. 
saygısızlık ve  yalan söylemek haricinde.. hiç kısıtlama yaşamadım.. aklımdan geçirsem dahi olurdu.. çok şükür ki,tuna da öyle.. 
istemek kavramı bana çok yabancıdır, o nedenle..


Hiç yorum yok: