Translate

13 Mayıs 2013 Pazartesi

1756.bölüm..


ben restoran katında indim.. tuna devam etti..
açık büfe kahvaltı salonunda ,bizim ekipten otelde kalanlar kahvaltı ediyordu..
irem-- ( sesimi yükseltip ) günaydınn..
günaydın dediler uğultuyla.. gözler şiş,hala tam ayıkılmamış bir görüntüleri var..
masalar da paralel konulmuş..  ilk masada.. zübeyde,maruf..cafer,sam.. kevin liz..anar.. yasemin..
ikincide.. mr.smith,mehmet,faruk,davut ,zekeriya.. turgut .. bedri.. barbara..
üçüncüde.. şule,melis ahu,ilter,melek,candan  tamer,batu oturuyorlar..

davet ettiler de.. masalarında boş yer yok.. kimseyi de rahatsız etmek istemedim.. kahvaltı sonrası.. herkesin masasına gelirim dedim..

tabaklara kahvaltılıkları koyup,iki kişilik masaya bıraktım..
diğer gerekenleri de çabucak getirip.. yerleştirdim..görevli omletleri pişirince,maydonozla süsledim onları da.. minik çiçekli vazoyu da aldım yan masadan..
çayları,suyu.. meyve sularını tepsiye sıralarken,tuna geldi..
o da merhaba dedikten sonra.. yanıma geldi..

tuna-- tepsiyi ben alayım..
irem-- (gülümsedim ) lütfenn..  oturun da,cariyeniz şımartsın sizi..
bugün pazar.. asli görevimi yapmama izin ver,tunam..

tuna-- (gülerek ) izin ha.. iyi,verdim..
irem-- ya sabır .. ne çabuk inandın..
tuna-- hah hah hah.. meyilliyim.. bak oturuyorum..
irem-- tamam ağam..

masamızı ; üç masayı da görecek şekilde yaklaştırıp.. oturduk..

herkes kahvaltı ediyor diye.. fazla konuşmadım,tuna nasılsınız dedi
onlarda  külçe gibiyiz,tutulmuşuz.. çok sıcaktı vs. dediler..

ben iki kere daha çay getirdim.. tabağımdaki omletin yarısını tunaya verdim
o da bana zorla,ballı tereyağlı ekmek yedirdi.. lokma lokma da kesmiş.. hayır diyemedim..

tuna-- (gülerek ) bir ekmek daha yersin değil mi..
irem-- yookk.. (bir bardak su içtim ) bal yakacak şimdi beni..
tuna-- ben verdim yakmazz.. enerji lazım, değil mi..

irem-- (güldüm ) haklısın.. (çantamı açıp ,sigaramı çakmağımı masaya koydum.. )
çay içer misin.. yoksa herkese kahve isteyeceğim..

tuna-- ben isterim.. diyorum ki.. ikimize çay getireyim ve yanlarına gidelim.. gönülleri olsun..
irem-- peki de.. birisi bizden önce davranmış.. kahveler geliyor..
arkadan da,rekin girdi ..
tuna-- adam saygılı, işi de biliyor..

rekin de,merhaba dedi hepimize.. ve beraber oturalım diye önerdi..
üç masa birleştirildi .. nasılsa kimse yok bizden başka.. kahveler de, ikram edildi.. yeni düzende yerlerimizi aldık..
orta yaş gurubunun tarafında.. kısa kenarda,yan yana oturduk tunayla..
herkesi görebilmek istedim.. tam karşımda bedri var..

sigaralar yakıldı.. sohbet ediyoruz.. rahatmıydınız  dedim..
iyiydik dediler..  akşam hepsi gideceklermiş.. cafer bey ve sam konuşmak istediler..  tamam dedim..
rekin ağırlayacakmış.. öğleden sonra da.. davet etti hepimizi..

faruk-- mr.blaunt nereye gideceğiz.. ben buradan,fazla uzaklaşmak istemiyorum da..
maruf-- neden.. (gülerek ) özel bir sebebi mi var..faruk bey..
faruk-- evet,var..
mehmet-- benim de var..

irem-- bizim de var.. asker yolcu edeceğiz,kısmetse..
tamer-- kim gidiyor,irem hanım..
irem-- ali abim.. sen ne zaman gideceksin..
tamer-- aralık ayında.. ama benim ki kısa dönem.. ali bey.. osman eniştenizin oğlu değil mi..
irem-- (gülümsedim ) evet.. yayladan tanıyorsundur..

tamer-- haklısınız.. hiç unutamayacağım, o günü..
batu-- bende..

Hiç yorum yok: