Translate

9 Mayıs 2013 Perşembe

1750.bölüm..


mehmet--aydınlatma nasıl olacak..

sadun-- gizli floresan ışık kullanalım dedi..  elektrik düğmesini de iptal etti.. halının altına koyacağı tertibat sayesinde, içeri girilince.. otomatik yanacakmış.. hangi masada oturuyorsan,diğerlerinin ışığı azalacakmış..
ekipmanların kablosu hiç görünmeyecek mesela..
 masaların ayaklarını oyuyoruz,oradan geçirecekmiş..
kendi yaptığı; güneş enerjisini,elektrik enerjisine çeviren..bir karış boyutundaki paneli, ben yeni gördüm.. meğerse  önceden koymuş .. otomatik bahçe sulanması ve aydınlatılması .. saati gelince ,devreye giren dinamo sayesinde oluyormuş..

maruf-- ben boşuna mı istiyorum sadun..
mehmet-- tanışmak isterdim doğrusu..

nedim-- (kısık sesle ) sen daha ne biliyorsun ki,demek istiyorum..
irem-- deme de öğrenmesinler..
bekir-- ergün beyi.. fabrikanın tesisatı döşenirken çağırsak,gelir mi irem.. bizim,çaylaklara yol gösterirdi.. o panel,çok iyi fikir.. elektriği üretebilirsek.. masraf azalır..

irem-- sorarım..(gülümsedim ) keşke,yine emrivaki yapsaydınız da..
vakfın masrafları sayenizde azalsaydı,bekir bey..

bekir-- (gülerek ) gözün doysun,beni maaşa bağladın resmen..
sana çalışıyoruz.. çetinden fırça yedim,zaten..

irem-- (gülmemi bastırıp ) içişlerinize karışamam da..
estafurullah..ben bir kuruşuna dokunmuyorum.. siz de, gönüllü eğitime katkı
yapıyorsunuz bekir bey..  gafleti,anında fırsata çevirmesem.. çocukların ihtiyacı nasıl karşılanacak değil mi..

bekir-- tunaa,karın ne yaptı haberin var mı..
tuna-- (güldü ) var...

güngör-- ağladığına bakma,tuna.. daha fazlasını elde etmiş..

tuna-- öyle olmasa,iş yürümez.. hepimizin yaptığı da o,aslında..
bekir ağa,bilip bilmediğimi.. öğrenmek istedi  herhalde.. şikayet ediyor olamaz değil mi..
bekir-- tabi canım,hiç eder miyim..
tuna--(gülerek )  tahmin etmiştim..

tamer-- tuna bey.. varol bey geldi aklıma.. o günü ve sizin paslaşmanızı..  hiç unutamıyorum..
irem-- emin ol,varol bey de..unutamamıştı.. bir iki kere daha karşılaştık da..
tuna--malesef  ,ikimizde birbirimizi engelliyoruz.. zaman zaman..


mavi köşe pastanesinden..pasta geldi o sırada..
devasa birşey.. üstünde güller boncuklar var.. çok güzel görünüyor..

sahibi getirmiş.. servis masasından saidin yardımıyla..
masamıza koydular.  mumu yakarken bizi gördü..
--merhaba irem hanım tuna bey..
irem--tuna-- merhaba..

maruf--(cebine bahşişini koydu) tuna teşekkür ettiğimi söyle..
tuna-- arkadaşımız teşekkür ediyor..
-- rica ederiz.. afiyet olsun.. hoşçakalın..
tuna-- güle güle, sağolun..

giderken çiçeği gördü.. onunla da selamlaştılar..
iyi ki doğdun dilekleri ile.. mumu üfleyip.. pastayı kesti zübeyde.. alkışladık..
becerikli bir şekilde.. dilimleyip.. elden ele gelen.. tabaklara servis yaptı..

maruf-- (bardağı eline alıp )iyi ki,buradasınız..iyi ki varsınız.. mutluluğa içelim..



Hiç yorum yok: