Translate

5 Mayıs 2013 Pazar

1746.bölüm..


bekir-- tuna  görünürde yok.. irem ,kaçmış olmasın..
irem-- kocamın günahını alma bekir ağa.. ben birşey istedim,bulamadıysa mutlaka temine uğraşıyordur..

sacide-- bizde istiyoruz da.. ireme söyle diyor.. nasıl adalet bu..
irem-- öyle deme sacide ablaa.. parasını bana kaptırdı.. üzüldüğünden demiştir..

bekir--bak nasıl biliyor.. hemde kaç minibüs parası,çarptı..
güngör--çaylak değilsin.. çarpılmasaydın  bekir..
mustafa-- bize söyleme bari.. mutlaka senin de çıkarın vardır..

irem-- siz çok yaşayın.... ben kaşıkla aldım,bekir beye kazanla verecekler..
mustafa-- irem hanım bize de,buyrun..
güngör-- daha bana da gelmedi..

sadun-- (gülerek ) irem hanımı ,başka bekleyenlerde var.. beyler..

irem-- güngör bey, mustafa bey..geleceğim inşallah..
 sadun bey..söz verdiysem kimseyi bekletmemeye çalışırım.. tahminizin aksine.. bir durum söz konusu olabilir yani..

sadun-- öyle mii..
irem-- örnek verdim sadece..

nedim-- hiçbirşey anlamadınız değil mi.. demek istediğim buydu işte..
bekir-- (nedim beye bakıp,gülerek ) keşke seninde,şık bir resmini çekebilseydim..

nedim-- bana birşey olmaz da,ikinci kere -şık-resim çekersen.. senin adın farklı anılır ,bekir ağa.. sonra.. "nokta nokta değilim "diye anlatmaya uğraşırsın..

ne güldük ya.. sadun bey ,cafer bey ve mr.smite.. davut bey,sam ve kevina çevirdi.. çınladı salon..

gençler hep beraber.. masamıza yaklaştıklarından..oturanlar, pisti göremez olduk.. yanyana  da dizildiler..
 melis ve şule..
mehmet ve faruk beyle karşı karşıyalar..öyle denk geldi yani.. kızlar,bakmıyor da.. diğerleri hallerinden çok memnundur herhalde..

derya-- aa,tuna bey yok.. irem hanım yanlız..
çiçek-- irem hanım nazar mı değdirdik, yoksa..
irem-- (gülerek ) yok canım.. buyrun,tunayı mı arıyordunuz..

şule-- yok,sizi de çağıracaktık da..
irem-- nereye..
tamer-- tuna beyi bekleyelim en iyisi..
ceyda-- hava nemli neme lazım..
kaan-- ya,uzağa götürmüyoruz ki.. yanımıza gelecekti..
nedim-- kaan,konu irem hanımsa.. uzak yakın fark etmez,tuna bey affetmez..

sacide-- tuna bey,nasıl korkutmuş sizi böyle.. hiç de korkulacak birisi değil halbuki..

çiçek-- tuna bey,öğretmen olarak çok serttir de.. insanlığı mükemmeldir..
bizimki korku değil,saygı.. ama nedim beyin duygusunu bilemem tabi..

nedim-- irem hanım topuğumdan vuracaktı dedim ya.. tabancayı veren de tuna beydi.. nasıl korkmayım..
tuna-- (arkasından yaklaşıp.. elini omuzuna koydu.. gülerek) nedim bey..  birşey mi diyordunuz..

nedim-- eşhedüenlaa..

kahkahayı koyverdik.. gözlerimizden yaşlar geldi..
tuna gelip yanıma oturdu..bir bardak ta da,su getirmiş.. içtim kana kana..

bekir-- şimdi de marufla,said yok..
tuna-- gelecekler bekir ağa..

gülderen-- siz neden karşımızda duruyorsunuz,gençler...harika oynuyordunuz..
yoruldunuz mu..
candan-- hayır gülderen hanım.. şöyle açıklayayım,durumu..
bizim buradaki görevimiz.. aslında.. bir paravan oluşturmak..
sizin pisti görmenizi engellemek istediğimizden.. böyle bir yola başvurduk.. şikayet etmeyenlerin olduğu da, aşikar.. cennete düştük, diyorlardır muhtemelen..

tuna-- (şöyle bir bakıp.. ) şule hanım, melis hanım ?
şule--sorun yok, tuna bey..
melis-- bende şikayetçi değilim..
faruk-- yaşasınn.. pardon..

güzide-- ee,candan hanım.. neyi görmememiz gerekiyor...

candan-- efendim bugün (kaşıyla zübeydeyi işaret ederek ) birisinin doğum günüymüş.. ve eşi hazırladığı sürprizi taşıtıyor piste.. bizden rica etti.. anlamasın rica ederim..
nişan bittiği için anardan izin almış,bizbizeyken başka yere gitmeyelim de burada olsun demiş.. ilk defa yapıyor sanırım.. pek telaşlıydı..

davut-- adama da hak vermek lazım.. hangi birisinin, doğum gününü hatırlasın..
batu-- melek,davut bey.. hiç birşey demedi.. aman sakin ol..

mahmut-- (gülerek ) batuu,ne oldu sana böyle..
batu-- hiçç.. muhatap yok diye dedim..olsa da değişecek birşey yok.. niye sinirlensin.. yazık değil mi.