Translate

29 Mart 2013 Cuma

1684.bölüm..


masadaki herkesle tokalaştık.. herkesin yüzü gülüyor..
bir gülçin durgun ve sivil giyinmiş.. fısıltıyla "çok üzgünüm " dedi..

irem-- bende..
gülçin-- köşk temiz.. her tarafı kontrol ettim..
kızgınım,önerildi ama kabul etmedim.. yerime de kimseyi önermiyorum..
annem felç geçirmiş,o yüzden gitmem gerekiyor dedim..

irem-- allah korusun.. bu nasıl bahane..
gülçin-- annem yok ki.. onun için uygun geldi..
irem-- ne zaman gidiyorsun..
gülçin-- öğlen..
irem-- peki,konuşuruz..
gülçin-- konuşmayalım bence.. mektubu o nedenle yazdım.. samimi görünmeyelim,size tüm kalbimle mutluluk diliyorum.. ben içerideyim..

o gitti.. ben de tunanın yanına oturdum.. turgutla,tamerde geldiler..
hal hatır sorduk.. sohbet ederek,kahvaltı ediyoruz..
maşallah ,anarla yasemin kumrular gibi..
meyveleri mahmut bey,börekleri güngör bey.. simitleri mustafa bey
 getirmiş.. omleti nedim beyle,rekin yapmışlar.. hepsi de çok güzeldi..
teşekkür ettik..  ceyda,songül derya çayları tekrar doldurduklarında..

irem-- kaan ve cevdet bey neden gelmediler.. bekir bey de yok.. kadro eksik..

ceyda-- kaanın misafirleri var.. babam da.. tadilat işleri ile ilgileniyor
çok erken gitti,geldiğimizden haberi yok..

güngör-- bekir ,İstanbulda.. bildiğin konuyu kesinleştirecek..
irem-- anladım..

max bantla yaptığım topu ağzına almış,getirdi..   dişleri sayesinde parçalanmış,bozulmuş tabi.. tunaya bakıyor..

tuna-- max bu bozulmuş.. çöpe at. sonra kendi topunu getir..

max bahçeden geçip.. sokağa çıktı.. çöp kutusuna ,atıp..kendi topuyla geri geldi.

tuna-- (başını okşadı.. iki eliyle yanaklarını tutup ) aferin oğlum.. ben okula gideceğim.. ama güngör bey  benimle oynayabilir dedi..

güngör-- tunaa.. mustafayı kurban seçsene..

herkes kahkahayla güldü..

irem-- güngör bey,sizi tanımıyor ki..
güngör-- ( masanın altına örtüyü biraz kaldırıp ,baktıktan sonra) sen
öyle san.. oturmuş,gözüme bakıyor..
tuna-- (gitti güngör beyin arkasına,masanın altında oturan maxi görünce.. )
 inanılmazsın max..   tina gel kızım..

tina gelince.. tuna ona bakarak.. "mahmut beye top getir,oynayın "dedi..
tina koşup topunu aldı ve mahmut beyin sandalyesinin arkasına oturdu..

mahmut-- bu müthiş birşey..
said-- bu ne ki,mahmut bey.. tuna beyin atı.. irem hanımı kıskanıyormuş..
üstüne binip,adını söylerseniz atıyormuş sizi..
burnuyla tuna beyden uzaklaştırırken.. çok ayıp,özür dile diyince
tekrar yaklaştırdı.. dün gece şok olduk..

mahmut-- atlarla bizde ilgiliyiz,onların yapmaları daha makul geliyor bana..
ama maxin yaptığı basit değil..
mustafa--çok  iyi anlaşıyorlar demek ki..

tuna-- anlaşırız ,doğru.. güngör bey,mahmut bey beni yalancı çıkarmayın..
topu isteyip.. gel diyin.. bir kere atsanız yeter..
ben sizleri tanıyacaklarını ,hiç tahmin etmediğimden söylemiştim..