Translate

25 Mart 2013 Pazartesi

1680.bölüm..


teyzem,eniştem de oturdular..
biz,yediğimiz  halde.. tabak çatal getirmişler yine yermişiz..  yok dedik ..

dayım içli köfteyi ısırdı..
erol-- hımm,çok güzel olmuş ablam.. eline sağlık..
sevim-- afiyet olsun.. sarma,dolma da ye.. sen seversin..
eroll,saçın ne çok açılmış oğlum..

erol-- ne yapayım abla.. dökülüyor işte..

irem--(gülerek )  nazile nene ona da bir ilaç yapar.. kafan sarılı dolaşırsın..
osman-- (güldü ) dur söyleyeyim ben..
erol-- yapma enişte,kurban olayım söyleme..  irem dalga geçiyor..
osman-- hak ediyorsundur..
irem-- yaşa eniştem..
erol--ben sana sorarım bunu..
irem-- hıhh.. kimbilir,belki benim de sana soracaklarım vardır..
erol--.....................

ergün abim şişeyi çalkaladı iyice.. eniştem görmeyecek şekilde.. kapağı açmadan.. pamuğa döküyormuş gibi yaptı.. dayımın arkasına eğilip.. tişörtünü çekti yukarıya ve kısık sesle
" çok yakıyormuş  bu.. babaannem söyledi..  "

biz duyuyoruz da.. eniştemin kulağı ağır işittiği için duymuyor.. hepimiz kıs kıs gülüyoruz..

erol-- (fısıltıyla) yaksın ne yapayım.. bir yalan söyledik,bu da cezası işte.. ama pişman değilim..
ergün-- rolüne devam et,öyleyse..
 (beline boş pamuğu sürüyor ,dayım da.. uff falan diyor.. )

ziya-- (gülerek ) ergün,sağ tarafa az sürdün.. bol bol döksene oğlum..
babaanne yine yapar.. elini korkak alıştırma..
erol-- ziyaa,elime düşersin bir gün..
ziya-- sana o imkanı vermem dayı..
ergün-- (abim havluyu da yerleştirip..kapattı belini) geçmiş olsun..
erol-- sağol ergünüm..

zuhal--(kısık sesle ) aslında birde babam masaj yapsa, daha iyi olurdun dayı..
erol-- zuhalll.. aşkolsun..
irem-- evet evet.. yapsın..

osman-- irem birşey mi dedin..

irem--  yayla ne güzeldir ,şimdi dedim..
osman-- güzeldi de.. oğlumuz nişan olup,askere gidecek.. böyle zamanda
sıcak dokunmuyor insana..
ali--sağol,babamm..
osman-- sende sağol oğlum..

tunaya bakıp,kalkalım dedim..
erol-- beni de götürün..
irem-- sen daha meyveni yemedin,olmaz..
erol-- kız sus..
irem-- elime düştün,erol bey.. eniştee..
osman-- söyle yavrumm..

zuhal-- gidelim diyoruz,babacığım.. bize müsade.. dayımı da, iremler bırakacaklarmış.. azat edersin artık..

osman-- müsade sizin.. yine gelin,yavrum.. iyi ,azat ettim hadi seni de..
erol-- allah razı olsun..

hep beraber kalktık.. tepsileri ikinci kata bırakıp.. vedalaştık ve aşağıya indik..
ergün ve ali de yolcu etmek için geldiler bizimle..