Translate

25 Mart 2013 Pazartesi

1679.bölüm..


hal hatır sorduk karşılıklı.. oğlun nasıl dedim..

erol-- iyi şükür.. ali oğlum,nişan yapıp askere gidilir mi.. biter mi onbeş ay..
ali-- ne yapalım, dayı.. benim kısmetim,uzun dönem yapmakmış.. bitecek,başka çaresi yok..

erol-- asteğmen olacaksın değil mi..
ali--evet..
erol-- ergünümm, darısı senin nişanına olsun..
ziya-- istiyorlarda,biz vermiyoruz ergünü..
güldük..
erol-- siz evlendiniz de,onu niye vermiyorsunuz.. yuvasını kursun çocuk..
zuhal-- kurar inşallah.. kısmet bu işler..

erol-- haklısın..
irem-- ergün abi,yarın bana uğrar mısın.. bir konu hakkında,bilgi almak istiyorum..
ergün-- gelirim bacı.. alet de ,getireyim mi..
irem-- getir ,tabi..
erol-- (gülerek baktı bana ) ne yaptıracaksın yine..
irem-- niye sordun ki..
erol-- hiiçç..

eniştemle,teyzem ellerinde tepsilerle geldiler..
birisinde yemek,birisinde meyve var.. eniştemin getirdiği tepside..
kocaman bir cam şişe , küçük havlu ,pamuk vs. de görülüyor..
.
ergün abim,masayı dayımın önüne getirdi.. tepsileri koydular..

erol-- zahmet ettiniz..
sevim-- ne zahmeti oğlum..
osman-- erol sen tişörtünü çıkar.. ve yemeğini ye..

erol-- tişörtü niye çıkarıyorum enişte.. damatların yanında ayıp,olmaz öyle şey..
ziya-- dayı,sağlıkla ilgili bir konuda ayıp olmaz.. çıkar, rahat ol..

dayım tunaya kurtar der gibi bakıyor.. ama eniştem de bakıyor..
irem-- ben şöyle bir açıklama yapayım.. herkes senin kadar rahat değil ziya..
tuna da ayıp demez ama dayımın yerinde tuna olsa.. tişörtünü o da çıkaramaz.. eniştem,en iyisi.. evinde sürsün ilacı..

osman-- damatlarda yiğenin olmuşlar.. ablanla ben,bir karış halini biliyoruz.. kimden çekiniyorsun ki.. şifa olsun diye sürelim diyorum.. oğlum.. senin için..
evde kim sürecek ki.. karın mı ..
erol--......................

ergün--  baba.. çıkarmasın.. ben beline sürerim..
erol-- sağol ergün..
ergün-- rica ederim..