Translate

16 Mart 2013 Cumartesi

1670.bölüm..


birisini kağıt peçeteyle tutup,aldım.. sardım güzelce.. poşte koydum,
bağladım sıkıca..
tuvalet sifonun kapağını kaldırıp,içine attım.. çektim sifonuda.
su sesi dinlesinler bundan sonra..

odaya geldiğimde biraz sonra dayım arar diye içimden söyleniyordum..
bir sigara yakıp.. max ve tinayı çağırdım.. geldiler hemen..
ben böceği alıp.. uzaklaştırmalarını beklerken.. hiç aldırmadan karşımda oturup..
aferin dememi beklediler..
demek ki.. onların tehdit kapsamına girmeyen bir böcek bu..

daha da sinirim bozuldu.. başlarını okşayıp.. gönderdim onları..
böceği yine peçeteye sardım .. halıyı balkona çıkarıp silkeledim..kıvırdım,duvara dayadım..
içeri girip.. masamın üstündeki peçeteye sarılı böceği aldım.. koli bandıyla,top gibi sardım .. kimbilir kaç kat oldu..
ceviz büyüklüğüne ulaşınca.. birde pamuk doladım.. tekrar sardım.. avuç içi büyüklüğüne ulaştı ve bant bitti..
pencereyi açıp.. max al oğlum,topla oyna diyip.. bahçeye attım..
tina kaptı.. max kovalıyor.. biraz sonra tam tersi bir kovalamaca yaşanırken..
aptal bir sırıtmayla kapatıp.. yerime oturdum..

*******
dosyaları ,bütçeyi.. ödemeleri.. vs. incelerken.. iki saat geçmiş.. kültablası dolmuş.. hiç farkında değilim..

kapı tıklatılınca sıçradım..
irem-- gell..
yasemin açtı kapıyı..

yasemin-- rahatsız ediyorum ama..
irem-- ne rahatsızlığı yasemin.. gel,otur..
yasemin-- (ilişti koltuğa ) burada halı yok muydu..
irem-- vardı.. biraz da böyle dursun dedim.. seni dinliyorum,buyur..

yasemin-- arayan barbaraydı...geliyormuş... havaalanından beni alır mısın dedi..
erken ama çıkabilir miyim.. yedide gelecekmiş..

irem-- çıkabilirsin.. anar nasılmış.. sen arama dedin diye aramadım..
çiçek ve burhan gibi olmamanız için.. söz dinledim bu sefer..ama içim hiç rahat değil yasemin..

yasemin-- sağolun.. sormadım da, barbara korkacak birşeyi yokmuş dedi..
en sevmediğim şeyi yaşıyorum.. iki kişinin özelini.. duymaması gereken herkes duydu.. değer verdiğim,üzülmelerini asla istemediğim büyükler girdiler işin içine.. iş arkadaşlarım,biliyor.. incinmeyeyim diye kimse ağzını açmıyor.. tedirginim,huzursuzum..  aklım karışık..
faydasız hissediyorum kendimi.. tam çalışacağım zaman ,olanlara inanamıyorum..

irem-- durumunu anlıyorum.. belli de zaten.. bazı şeylere engel olunamıyor..
yaşanması gerekeni yaşıyorsun ,istemesen de..
önemli olan bundan sonrası için düşündüklerin.. ve vereceğiniz kararlar..
hayat senin.. yere sağlam basan,akıllı kızsın.. kalbinin rehberliğine ihtiyacın var.. sadece onu dinle.. sakin ol,tartarak konuş.. dilinin kurbanı olma.. selam söyle..

yasemin-- (gözleri dolu dolu baktı.. ) söylerim,sağolun..
irem-- sende sağol..  songüle söylersen,bir kahve içerim..
sonra bende çıkacağım.. peynirleri de,isteğe göre ayırsın.. sende al..

yasemin-- peki..
irem-- daha seyrediyorlar mı..
yasemin-- yok,kokteyl sırasında durdurmuşlar.. telefon trafiği var..
maşallah sipariş yağıyor,resmen.. turgutta çalıştırıyor elemanlarını..

irem-- tamam canım,git hadi..