Translate

26 Şubat 2013 Salı

1642.bölüm..


tabaklar,tepsiler ellerimizde.. eve girdik.. ayakkabılar çıkarılıyor..
irem--  buyrun lütfen.. said sana zahmet terlik,verir misin..
said-- ne zahmeti,veririm tabi....

abim ufuğu yatırdı odaya.. biz mutfağa girip, elimizdekileri bıraktık.. ben ellerimi yıkadım yine..

salona gelip,koltuklara oturduklarını görünce..

irem-- açlık durumunuz nasıl.. size kahvaltı hazırlayabilirim..
vahide-- hiç gerek yok,irem hanım..
derya-- evet.. yıkayalım da,gidelim artık..

ela-- başka zaman yeriz.. (klimayı açtı )
tuğrul-- ekmek bile yoktur,değil mi..

irem-- anlaşıldı.. abi,mutfaktan.. domates salatalık.. peynir ve yumurta getirir misin..
vahide hanım,sende masayı açarsan.. sevinirim.. ben ekmek sulayayım.. ela sende reçelleri,koyarsan..

herkes dediklerimi yapmak için kalkınca..
mr.blaunt-- irem hanım,biz de yardım edelim..
irem--  sizi çalıştırmayım demiştim..

said-- marufu mutfağa girdirdikten sonra.. bizden de isteyebilirsiniz..
irem-- (gülerek ) pekii,patates soyun o halde.. buyrun mutfağa..

*********

tuna üsünü değişip geldiğinde,mutfakta şen şakrak.. hazırlıklara devam ediyorduk..

rekinle said.. patates soyuyor,abim doğruyor.. derya kızartıyor..
ela kahvaltılıklarla ,vahide hanım da sofra kısmıyla ilgili..

ben de domates salatalık doğrayıp tatlandırdım.. domates rendeledim falan..
yufka ekmekleri suladım..  yumurtaları kırıyorum.. krep ve omlet yapacağım..

tuna-- (değişmiş kıyafetlerini yine ) oo,kolay gelsin.. ben ne yapayım,irem..
irem-- sağol.. sosu karıştır,canım.. birde bana maydanoz ve sivri biber getirirsen..

tuğrul-- ben yaparım,onları.. içki çıkar sen.. nereye sakladın,bulamadım..
tuna-- ela,derya ..vahide hanım çıkarayım mı..

ela--derya--vahide-- hayırr..

tuna-- tuğrul,içki yok.. hiç kalmadı.. hepsini içmişim..

tuğrul--(gülerek )  burnun uzayacak,tuna.. bu da imam meselesine döndü....
irem-- abiii.. sen birşey mi dedin..ben yanlış mı anladım..
tuğrul-- aa.. tabi ki,yanlış anladın.. gelin..
irem--  bende öyle tahmin etmiştim zaten..
ela--tuğrul,seninde burnun uzayacak..

vahide--ela--derya--tuna--said--rekin--tuğrul-- hah hah hah..

***********

yarım saat sonra masaya geçtik..
soslu kızartma,krep.. tereyeğlı omleti tabaklara paylaştırdık..
tuna da ekmekleri getirdi.. abim,rekin ve saide nasıl yenileceğini gösterirken.. ela da çayları getirince.. oturduk...

tuna--hepinizin  ellerine sağlık.. hadi buyrun..

irem-- (bir lokma alıp,mutfağa gittim.. kızarttığım patatesin üstüne biberleri de aldım,tencereden.. kocaman bir kayık tabak oldu.. tepeleme doldurdum..sosu döküp.. maydanozu serptim... diğer hazırladıklarımla beraber siniye yerleştirdim.. ) tunaa.. nail,nerede kalıyor.. (yeni biberleri
attım,kızarsın )


tuğrul-- ne yapacaksın..
tuna-- koktu diye kızartma verecektir.. dur,sesleneyim..
tuğrul-- adamlar dedi.. herkese yetecek mi..
tuna-- kaç kişi olduğunu,irem çok iyi biliyor.. yetecek kadar koymuştur mutlaka..