Translate

18 Şubat 2013 Pazartesi

1635.bölüm..


songül güllüyü çağırdığında..
nail--(ceplerinden üç kutu çıkarıp) hanımım,bunları siz takar mısınız..
irem-- sen taksana nail..

nail-- yok,siz takın.. (fısıltıyla )elim titriyor..
irem-- (gülerek,aldım) peki.. (ayağa kalkıp,kutuları açtım.. söz yüzüklerini  elime aldığımda.. güllü de gelmişti.. ikisine de yüzüklerini taktım..  alkışlar arasında.. kolyeyi,küpeyi de takıp.. tebrik ettim.. )

naille beraber büyüklerinin elini öptüler..
diğerleriyle de tokalaşıp,tebrik edildiler.. tuna da,iki kulplu altını..
"birisi benden,diğeri ahmet abiden" diyerek taktı naile..
iyi dileklerimizi söyleyip,  gözünüz aydın dedik güllünün akrabalarına.. ana-babasına..

teyze ,amca kızları.. mutfaktalarmış..
tatlıları,lokumu.. çay,kuru pasta ve sıkmaları getirdiler.. masaya koydular..
tabaklar falan da gelince.. elayla ikimiz servis yaptık..

oturmuştuk ki..
ela-- ufuuk neredesin..
ufuk-- (çardaktan elini sallayıp ) buradayımm.. rüzgarı seviyorum..
ela-- burası yabancı sana.. su kanalı varmış,uzaklaşma sakın..
ufuk-- pekii..

tatlı nefis olmuş.. songüle,annenin eline sağlık dedim..çaylar geldi yine.. aldık..
 naille güllü yanyana oturuyorlar.. çiçekle  konuşurlarken..
güllünün amcası.. çeyiz alışverişi için, çarşıya ne zaman çıkılacak .. nerede oturacaklar,tuna bey dedi..

tuna-- ben seçenek sundum.. onlar karar verecekler.. çarşıya da, ne zaman isterlerse çıkarlar..
esma-- (sıkıntıyla )  doğru da.. nail çiftlikte.. güllü okulun orada oturalım dedikleri için.. karar verememişler..
irem-- sen ne diyorsun, esma teyze..

esma--(gülümsedi )  orası da uzak değil ama  daha yakın olsun ,isterim tabi..
irem-- herkesin dediği olsun madem..
 hamza kahya sen bir ev yaptır,şöyle sınıra doğru..  ben babama söylerim.. yada siz konuşursunuz nasılsa..
hamza-- yookk..  böyle konularda, erkek ne derse o olur.. otursunlar sizin çiftlikte..
yepyeni ev dururken,yaptırmaya ne gerek var..
irem--  (güldüm ) siz bilirsiniz.. yer belli olduğuna göre,büyük eşyalar da  artık alınabilir..

tuna-- nail, yarın gelip bakacaklar.. ilgilen..
nail-- tamam beyim..
tuğrul-- kim,neye bakacak..
tuna-- hüseyinlerin bebeği oldu ya.. onura söyledim..
onlar gelmeden.. ya bir oda ilave edecek.. yada bir ev yapacak..
tuğrul-- o ev yıkılacak mı..
tuna-- yok canım.. yıkılmaz.. yanına,arkasına.. ne bileyim, uygun bir yere yapılır..

tuğrul-- ben üç oda,bir salon..geniş mutfaklı,balkonlu.. iki banyolu ..
 prefabrik ev yapsam da.. bir haftada bitse,nasıl olur..
tuna-- harika olur.. maliyeti ne..

tuğrul-- (içini çekerek ) zarar telafisi diye düşünün..

irem--(gülümsedim ) abimm,sıkma canını..işin birde başka yönü var ..
dayımı ve arkadaşlarını görüp..delirtiyorum .. yanımda, tunaya sabır diliyor..
 öyle eğleniyorum ki,inanamazsın.. beni nasıl göndereceklerini şaşırıyorlar.. bugün kovaladılar hatta..

tuğrul-- (buruk buruk.. güldü ) mümkün mü..  sende hiç eğlenmiş gibi değilsin..
said --.. gözünüz aydın ,tuğrul bey.. . ela hanım  buraya geliyor muş..  lafa girdim ama derya  konuyu değiştir dedi..
tuğrul--  çok nazik ve iyi niyetlisin said .. keşke hatırlatmasaydın..

tuna--irem--  hah hah hah..