Translate

18 Şubat 2013 Pazartesi

1636.bölüm..


derya-- bennn .... kusura bakmayın..
ela-- rica ederiz,derya.. ne kusuru.. uzağa da gidebilirdim değil mi.. teselli olmak lazım..

said--(ingilizce sordu, bizde devam ettik ) bu çiftlikten,sizin çiftliğe geçiliyor mu tuna bey..
tuna--(gülerek )evet, geçilir..sorma amacını söylesene..
said-- yok amacım,öylesine sordum ben....
irem-- bizim için mi,sordun.. onlar için mi..

turgut-- (gülümseyerek ) hiçbirisi..
yasemin-- (kaşlarını çatarak ) turgutt.. suss..

irem-- hepiniz biliyorsanız,bizde öğrenebiliriz değil mi yasemin..
tuna-- bizim çiftliğe anar mı gelecek yoksa..

yasemin-- ben buraya geleceğimden bahsettim..
o da.. belki ,uygun saatte uçak bileti bulursam.. uğrarım dedi..
tuna-- arabayla gelse bile.. çiftlikte olanlar,  anarı tanımaz ve anlamazlar..
kurtlar,köpekler de saldırabilirler..
irem-- Adanaya geleceği kesin mi.. iş ne olmuş..
yasemin-- görüşmüş,arayacaklarmış.. kesin geleceğim dedi..  bana izin verseniz de,eve gitsem..

çiçek-- ya buraya gelirse..
ela-- seni göremeyince,üzülür ..
yasemin-- doğru da,irem hanımların çiftliğine gidip bekleyecek halim yok ki..
tuna-- haklısın.. hep beraber gidelim..


on- on beş dakika sonra.. teşekkür edip , kalktık.. vedalaşılıyor.. naille güllünün fısıldaştıklarını görünce..
irem-- hamza kahya,esma teyze.. güllü de bizimle gelsin.. eve de bakarız..

hamza-- iyi de,çok gecikmesin..
irem-- biz ne zaman dönersek,o da evine gelir..

peki dediler..

arabaların oraya geldiğimizde,ufuk da.. rüzgarla geldi..

tuna-- irem ,yaseminin evini arayın.. belki oradadır..yada haber vermiştir.. elaya ev gösterecektik ya..

irem-- unutmuştum ama şimdi söylersek yanlış anlaşılır.. gidelim de,bahsederiz bir şekilde..
çiçek-- irem hanım,tuna bey.. ben geç olmadan,gitsem diyorum.. on dakika sonra otobüs var da..

yasemin-- nereye gidiyorsun,çiçek.. songülle seni götüreceğimizi ,söyledik ya..
çiçek-- zahmet vermeyim dedim yasemin.. arkadaşın gelecekmiş..
turgut-- ben yokmuyum,çiçek.. bu saatte tek gidilir mi..
derya-- songülü bırakırsın sen.. bizde çiçeği  götürürüz,turgut..
vahide-- bizde götürebiliriz..
irem-- (gülerek ) duydun,geliyorsun çiçek...


bindik arabalara.. abim,biz.. vahide hanımlar..deryalar ve yasemin arka arkaya hareket ederek..
ana yola çıkıp,çiftliğe gittik.. kurtlar ve iki adam karşıladı bizi..
tunayı görünce.. çekilip yol verdiler.. kimse gelmemiş onu da öğrendik..

park edip..indik arabalardan.. tuna cekedini çıkarırken..  kurtlar etrafımızı sardılar..

tuğrul-- tuna çek şunları,üstümüze çıkıyorlar..
vahide-- irem hanım yardım edin..
irem-- korkmayın birşey yapmazlar..  (ıslık çalıp,çağırdım kurtları.. tunayla beraber,seviyoruz..)
içeride yada dışarıda nerede oturalım.. (dışarıda dediler ) çardağa buyrun,lütfen..


tuna-- nail tüm ışıkları yak da,oturdukları yeri görsünler..
irem-- hanımlarr.. minderleri çırpın.. böcek olabilir..
songül-- hii,ne böceği..
tuğrul-- ohoo.. ne yok ki.. tüm haşereler mevcut..
turgut-- yarasa,sincap da varmış..
derya-- korkutmasana kızı..
said--  bak ben,timsah varmış diyor muyum..

irem-- tuna-- rekin--ela--derya-- çiçek-- turgut--tuğrul--güllü--yasemin--vahide--hah hah hah..

nail tüm ışıkları yakınca.. aydınlandık..
irem-- hadi bakalım,yerinize.. hadi hadi hadii..

kurtları gönderdik.. tuna kapının yanındaki muslukta ellerini yıkıyor.. ben aceleyle eve girdim.. banyodan bir havlu kaptım ve dışarıya çıktım.. kolumun üstüne koyup,başımı eğdim.. bekliyorum..
tuna doğrulup,beni görünce..gülerek..

tuna-- goncamm,sağol..
irem-- (gülümsedim ) sende  ağam..
tuna-- (havluyu aldı,siliyor elini..fısıltıyla ) aklıma buraya ilk geldiğin gece geldi ,niyeyse..
irem-- (elimi yıkadım bende.. havlunun bir ucuna elimi kurularken.. gözlerine bakarak ) yaa.. ilk kez öpmüş,sonra da karım ol demiştin.. neredeyse yasinle,figen gibi olacaktık..
tuna-- hahh hah hah..

havluyu,musluğun üzerine koyarken..

ufuk-- amcaa.. ben atıma gitmek istiyorum..
tuna--  olabilir de..misafirlerimizle de ilgilenmemiz lazım..
ufuk-- ama gideriz birazdan..
tuna-- sen , karar verdin mi..
ufuk-- daha değil..
tuna--iyi,  düşün biraz daha.. (onlara doğru gitsek de..sesini yükseltip )
 tuğrull.. bu gece buradasın tamam mı..
tuğrul-- (gülerek ) niyee.. çocukluğun aklına geldi de,beraber mi yatacağız yoksa.. ereni de çağırsaydın bari..
tuna-- (güldü ) sen gelsene biraz..
tuğrul-- gelir miyim hiç.. ela,bırakma beni..

 irem-- tuna-- rekin--ela--derya-- çiçek-- turgut--güllü-- yasemin--vahide--songül-- nail--hah hah hah..

oturduk biz de.. sigaralar yakıldı.. kahkahalar eşliğinde sohbet ediyoruz..  nailde rahatladı,güllü de..
nail cekedini çıkarınca.. güllü alıp,ayağa kalktı..
nail-- nereye gidiyorsun..
güllü-- odana bırakıp,mutfağa gidecektim..
nail-- gitme..  yan odalarda,adamlar var..
irem-- mutfağa da gitme.. güllü..  birazdan içeri gireriz zaten..

güllü oturdu.. cekedi ters katlayıp,yanına koydu..

ufuk-- amcaa..
tuğrul-- oğlum,nailin..amcanın kıyafetleri ..ahıra gitmeye uygun değil..
bende eyeri yerleştiremem.. gece gece.. yılanı,çıyanı var..  hem hayvan uyuyordur.. rahatsız etmeyelim..
ufuk-- ...........................

tuna-- ufuk ?