Translate

5 Şubat 2013 Salı

1615.bölüm..


halit-- ne sen sor,ne ben söyleyeyim..  ikimize de hava ,çevre değişikliği önerdi doktorlar..
hiç faydası olmayacak ama ayrı ayrı yerlerde olmak şartı ile  peki dedim..  affedemediğim çok şey var, lakin boşanmak da .. yakışıksız olacağından.. ben bir daha gelmemek üzere, bağlarımı koparıyorum..
ama hala his var demek ki,canım çok yanıyor... az önce,oteli sattım..
birisi de,iş makinaları için gelecek  birazdan .............

yaşlılık işte,ne çok konuştum.. değil mi..  ayakta kaldın.. hadi otur sen..  helallik istediğimi söyle, babana.. tunaya....

arkasından tunanın geldiğini gördüğümden, birşey demedim..
halit bey döndü ve tunayı karşısında görünce..  öyle içtenlikle "oğlumm" dedi ki..
tunam nasıl kayıtsız kalsın.. sarıldılar,birbirlerine..

gözlerim dolu dolu.. tunaya başımla,oturuyorum diye işaret ettim.. o da anladım dedi..

masaya oturdum onlara bakıyorum.. beş dakika kadar konuştular.. tuna elini.. halit bey de yüzünü öptü.. ve gitti..

tuna ,geldi..  karşıma oturdu.. hiç konuşmadan kahvaltımızı ettik.. ikinci çaylarla ,sigara içerken..

tuna-- sen, kredi almaya kararlı mısın..
irem-- değilim de,cazip görülüyor.. iki ayda borcumu kapatırsam.. ana paraya dokunmamış olacağım..
tuna-- öyle de,banka işini hiç sevmem.. teminatsız,ipoteksiz bu kadar fazla paraya kredi vermek..
akif beyin de,başını çok ağrıtır..

irem-- gidelim de.. duruma göre,bakarız..  tuna ya,gülümse hadii..
tuna-- (içini çekerek ) nasıl.. bütün neşem,hevesim kaçtı..
suçsuz günahsız insan,yurdunu terkediyor.. benim de katkım var ve hiç birşey gelmiyor elimden..
onu gördüğüm güne,nefsime yenilişime lanet olsun..

irem-- maalesef olan olmuş.. dövünmek sonucu değiştirmiyor.. (elini tuttum.. ) odaya geri çıksak ,moralin yerine gelir mi sence..

tuna-- (gülerek,elimi okşadı ) çok tatlısın,çook..  hadi gidelim..
irem-- tunaa,şaka yapmıştım ben..
tuna-- of  iremm..  bankaya gidelim diyorum..
irem-- hı,iyi..

aşağıya indik..
irem-- araban  kalsın,öğlen tekrar geldiğimizde alırsın..
tuna-- yok,ben alayım..
irem-- (durdum ) benimle dayımın bürosuna gelmeyecek misin..
tuna--  mecburen geleceğim de.. bankadan çıkınca, arabayı yıkamaya vereyim  diyorum..
irem-- iyi.. araban gelinceye kadar,ben de şuradan çiçek alayım.. akif beye..
güngör beye de,göndereyim bari..
tuna-- tamam..

******

arka arkaya hareket edip.. çarşı içinden,çıktık.. reşatbeye doğru gidiyoruz..
ahizeyi alıp,tuşlara bastım.. ışıkta beklerken..

tuna-- efendim..
irem-- tuna.. halit bey..oteli satmış ,iş makinalarını da satacakmış.. hüseyin abiye haber versem mi, ne dersin..

tuna--  dün işim var demiştim ya..
irem-- yanii.. sen mi aldın...