1601.bölüm..
hızla merdiveni çıkıp, odama girdim.. monitörü açınca da..vahide hanımı aradım..
vahide-- bahadır holding buyrun..
irem-- benim,adımı söyleme.. ve o kızı, derhal gönder.. işe asla almıyorsun.. ararız de..
vahide--.................... merhaba,nasılsınız..
irem-- sizi görüyor ve duyuyorum.. tijen hanımı,çok iyi tanırım. beraber okuduk.. o, çalışılacak birisi değil..
vahide-- biz de iyiyiz.. .............. peki,söylerim..
irem-- son birşey.. yöneticinin ben olduğumu ,biliyor mu..
vahide-- söz konusu olduğunu,sanmıyorum..
tuna rekin ve nedim bey içeriye girince..
irem--(elimle toplantı masasına işaret ederek ,kalktım ayağa) tamam.. kimseyi konuşturma.. oyalanma ve acil olmadığı taktirde telefon bağlama..
vahide--görüşürüz, size de.. iyi günler..
kapatıp.. elimde klasörler ,sözleşme ve dosyalarla masaya geldim..
irem-- (rekin sağımda,nedim bey solumda.. tuna ayaktaydı ve koltuğumu çekti.. sağol diyerek oturdum,yerime ...elimdekileri masaya bıraktım.. ingilizce olarak ) bu gün
olanlardan dolayı... sizi bekletmek zorunda kaldığım için,özür dilerim mr.blaunt..
rekin--(gülümseyerek) ben hiç şikayetçi değilim..
irem-- anlayışınız için,sağolun.. (nedim beyin yanında oturan, tunaya bakıp.. ) klasörlere bak,istersen..
tuna-- gerek yok .. aşağıdaki kimdi de.. görünmemizi istemedin..
irem-- tijen miş..
tuna-- (gözlerini açarak ) tijen ? iş mi arıyormuş,başka birşey mi..
irem-- bilmem ama aradığını bulamayacağı kesin..
tuna-- (gülerek ) şimdi sürprizz diyerek içeriye girermiş..
irem-- (bende güldüm ) hayatının hatasını yapar herhalde..
rekin ve nedim bey de.. benim bir başka yönümü keşfederler..
bu sefer sen bile engel olamazsın bana..
tuna-- hah hah hah..
nedim-- tijen her kimse..ikiniz de tanıyorsunuz anladığım kadarıyla..
irem--evet.. ben hastaneden çıktığımda.. yorulmamam için.. tunanın ne ihtiyacı varsa,yapmaya/ sağlamaya gönüllü olduğunu.. bana söylemeye cesaret eden.. çok iyilik sever bir arkadaşımdır kendisi.. pek severim..
nedim-- (gülerek ) belli oluyor.. gelmesi tesadüf mü,bilinçli mi acaba..
irem-- sordum vahide hanıma.. sanmıyorum dedi..
ama bilinçli gelmişse bile,belli edeceğini de ben sanmıyorum..
tuna-- elde edeceği ne var ki.. hiç.. beklentisinin olması da,söz konusu değil..
irem-- evet,bekleyip göreceğiz.. (ingilizce olarak ) mr.blaunt.. gönderdiğiniz evrakları inceledim ve kararımı.. yönetim kuruluna da danışarak verdim.. fabrika yönetimi,idaresi ve % 51 hisse sizde kalmak şartı ile.. % 39 hisseyle ortağınız olmaktan mutluluk duyacağım..
mr.balaunt--(güldü ) çok sevindim,irem hanım.. umarım ortaklığımız , hayırlı olur.. ayrıca vahideye ,alma nedenimden bahsetmediğiniz için de teşekkür ederim.. az önce yine sordu çünkü.
irem-- o, çok hassas..kırılgan.. siz demeseniz bile söylemezdim.. ama değer vermenizden de.. çok memnun oldum doğrusu.. konuyu açılmamak üzere kapattık.. şimdi ,bankaya yatırmamı istediğiniz meblayı duymak istiyorum..
mr.blaunt-- bu çok ani gelişen bir durumdu.. hemen yada hepsini birden yatırmanız planlarınızı bozabilir.. o konu sonraya kalsın da, imzaları atalım önce..
irem-- ani olması konusunda,size katılmakla birlikte.. imzadan önce söylemenizi istiyorum.. zorlanmayacağıma emin olabilirsiniz..
mr.blaunt-- peki.. merkezden gelen,klasörü gönderdim size.. uygun gördüğünüz ortaklık şartlarına göre % 39 luk hisse bedelini öderseniz ...
irem-- mr.blaunt.. gördüm,okudum.. hesapladım.. onu biliyorum..
ticaret yapıyoruz burada.. tıpkı benim gibi.. sizin de kar amacı gütmeniz kaçınılmaz.. ben,istediğiniz farkı duymak istiyorum.. haksızlığa, gönlüm razı olmaz..
mr.blaunt-- (gülümseyerek) o halde,size bırakıyorum.. ne taktir ederseniz kabulümdür..
tuna-- irem siz ithalat için imzayı atın.. klasörü ver de, bedele bakayım..
takviye lazımsa kullan.. yada yarın ben temin edeyim..
irem-- ( klasörü uzattım,aldı ) ihtiyacım yok.. sen 50 bin dolar fark uygun mu.. onu söyle bana.. on ikinci sayfa..
tuna-- tamam..