Translate

26 Ocak 2013 Cumartesi

1598.bölüm..


hepimiz içeriye girdik..   ela ufuğun elini yüzünü yıkayacak..
bizde mutfaktayız..
songül bulaşık yıkıyor.. vahide hanım kahve hazırlığı yaparken..
ben de sütlaç tenceresinin altını yaktım.. kıvamı gayet güzel..  limonu yıkayıp,kuruladım.. rendeliyorum..  beyler de oturmuşlardı,sandalyelere..

tuna buzdolabını açınca..
irem-- tuna buzlukta olacaktı.. oraya bak..
tuna-- fikrimi değiştirdim.. hayatım..
buzu,bir sıvı içine koymayı düşündüğümden önce şişeyi alayım demiştim..

irem-- (şekeri ,limon rendesini ve damla sakızını koyup,karıştırmaya başladım.. gülerek ) hımm..
alkollü içecek,sıcakta ve mesai saatinde dokunur.. bu da,su içeceğin anlamına geliyor..

nedim-- irem hanım,bu sıvı pek suya benzemiyor.. tuna bey,ısrar ediyor.. kırayım mı yani..

üçü tıklatıp içtiler..
tuna-- ne ısrarı,içmem diyebilirdin nedim bey.. ben tatil olduğumdan, muafım..

ocağın altını iyice kısıp..
kavanozdan,üç minik kayık tabağa  çerez koydum.. bitter çikolata kutusunu da buzdolabından
aldım.. hepsini masaya yerleştirip..

irem-- yemekten ve bu kadar gerilimden sonra.. içki, hiç iyi fikir değil.. bence.. sarhoş olursanız,sizi tanımam..
tuna-- ..  dokunan dokundu,bu da dokunsun.. ne yapalım..
nedim-- çimlere yatarız ,menekşe hanım gibi yaparsınız sizde..

rekin-- (gülümseyerek ) nasıl..

irem-- ( sütlaç için kase çıkarırken..ingilizce olarak ) menekşe.. içkiyi fazla içen.. eşi ve kayınbiraderlerimin çimlerin üstüne uzanıp..  sızdıklarını görünce.. çok üzülmüş ve sinirlenmiş.. bahçeyi bol suyla suladığı halde ayıkmaları mümkün olmamış..
 nedim bey onu söylüyor..
ama o olay... kırılma noktası oldu  ve orhan abi.. içkiyi bıraktı..
mr.blaunt-- sonuç iyi olmuş,en azından..
tuna-- evet.. hiç sarhoş görmedim ama çok içiyordu..

ela geldi,ufuk turgutun yanındaymış.. kaselere koyduğum sütlacın kıvamını ,çok beğendi..
hava sıcak.. fırınlama dedi.. bizde oturduk masaya..

irem-- nedim bey,elizabethin anaokulu için..masrafı vakıf karşılayabiliyor mu..

nedim-- anaokul kurulup,çalışmaya başladıktan bir yıl sonra.. sadece bina kira bedelini karşılayabiliyor,irem hanım..  hem yönetmelik,hem de  sözleşmemizde vakfı korumak için.. böyle bir  madde var..
birde  eğer vakıf kirayı karşılayacaksa,ismi umut vakfı anaokulu olmak zorunda..
ayrıca şartlar da var ;  her türlü bakanlık denetime açık ,çocuklardan alınan bedel asgari .. yıllık cironun % 10 u da vakfa ait ..

irem-- anladım... yani,vakıf üstlenirse elizabeth kar edemeyecek..
nedim-- biraz öyle..
irem-- denetim ,ciro,isim tamam da.. asgari bedelle.. orası çalışmaz.. kadının maaş vereceği çok kişi olacak.. kendisini amorti bile edemez ki..
tuna-- eğitim vakfı,kar amacı gütmez.. demek ki,özel olacak.. ve sen karşılayacaksın...

vahide hanım.. hepimize yaptığı kahveleri  ikram edip..
vahide-- beylerin kahvesi cezvede kaldı.. ben içeriye gidiyorum.. afiyet olsun..