Translate

24 Ocak 2013 Perşembe

1595.bölüm..


yemekler servis edildi.. oturdular.. yiyoruz..

kaldırımdan gelip geçenler de,görülüyor..
çiçekçi amca elinde boş kovasıyla.. bahçe kapısının önünden,geçti.. bizim tarafa doğru bakmadı bile..
başında kasketi,başı önünde düşünceli gibiydi..

ağzımı peçeteye silip.. kalktım aceleyle..
tuna-- ne oldu..
irem--  amcayı gördüm.. bu sefer kaçamaz..
tuna-- belki işi vardır adamın.. bırak şimdi..
irem-- hayır olmaz.. songül.. bir servis daha ekle..

koşarak.. gittim kapıya.. dışarıya bakıyorum.. ama yok.. nereye gitmiş olabilir ki,buhar olup uçmadı ya..
sahiden dört resmi plakalı araç arka arkaya duruyor.. içinde de,şöförler oturuyor..
acaba onları görünce,tanınmamak için mi girmedi.. kıyamam be..
bu sıcakta.. yaşlı adamcağıza takip görevi mi verilir..  gelip,beni görebilseydi keşke..

tuna-- iremm,gelsene..
 (döndüm.. yürüyorum )
tuna-- gitmiş mi..
irem-- evet ya.. koştu mu nedir.. yetişemedim.. (oturdum yerime )

ersin-- (gülerek) dışarıdan geçenleri de,yemeğe mi çağırıyorsunuz..
irem-- herkesi olmasa da,sevdiklerimi çağırırım.. ersin bey..
aykut-- amca dediğinize göre ,seviyorsunuz.. gerçek amcanız mı..

irem-- değil.. gariban,çiçek satıp.. nafakasını çıkaran bir amca işte.. ama adam gibi adam olduğundan... sevip, saydığım doğru..

said-- (su doldurdu bardaklara ) irem hanımın sevdiği olmak ayrıcalıktır.. sağolsun, çok da cömerttir..
irem-- afiyet olsun,said..

vahide-- sen irem hanımı biliyorsun ama haksızlık yapmayalım.. tuna bey de çok cömerttir said.. ben çok iyiliğini gördüm..
tuna-- hak ettiğin için gördün,vahide hanım..  benim sınırım vardır.. ama iremin yok ..

ufuk-- irem tinayla oynayabilir miyim..
irem-- oynayabilirsin ama elaya sor önce..
ufuk-- elaa ?
ela-- peki.. gölgede ve çok koşturmadan oynayın.. terleme..
ufuk-- tamamm..
indi sandalyesinden.. topu almaya gitti..

nedim-- (kısık sesle ) irem hanım,müthiştiniz..
ersin-- evet,sorulması gereken her soruyu sordunuz..
erol-- bilgi sızmamış ki,akmış resmen..
aykut-- (gülerek ) ben birde,yazı yazdırmanızı bekliyordum .. bir tarif istersiniz demiştim ama..

tuna-- yöntem farkı işte..
ela-- ne tarifi..
ersin-- irem hanım,bize ingilizce acılı künefe tarifi vermişti..
said-- ilginç olmalı.. maruf bayılırdı eminim..
tuna--(gülümseyerek ) bence de bayılırdı said..

irem-- hah hah hah.............. . güldüm ama halimize ağlanılması gerek aslında.. 
 o mektupları,kim okudu acaba.. kim yazdı,oradan kim aldı.. 

aykut-- bulunacak, merak etmeyin..