Translate

24 Ocak 2013 Perşembe

1591.bölüm..


kapı tıklatıldı.. kalkıp açtım..
rekin ve tuna karşımda duruyorlar..

irem-- (gülümseyerek) buyrun.. hoşgeldiniz..
rekin-- hoşbulduk.. misafirleriniz var,irem hanım.. ben girmeyeyim..
irem-- lütfen buyrun.. mr.blaunt.. yabancı değiller..

girdiler.. tokalaşıyorlar..
tuna-- hoşgeldiniz.. iremin yüzünün niye bembeyaz olduğu anlaşıldı..
irem-- epeydir,görüşmüyorduk ya.. sohbetlerini ,çok özlemişim kocacığım.. ondan böyleyim..

aykut--ersin--erol--nedim-- tuna-- hah hah hah..

oturuldu.. nasılsınız denildi..

tuna--sohbet konusu neydi..  hangi ,hasta ruhlu için buradasınız .. öğrenebilir miyim..
ersin-- (gülerek) biz geçiyorduk,uğradık aslında..

tuna-- aşağıda dört resmi araç ve içinde de bekleyenler var.. ekip halinde mi geçiyordunuz,ersin bey..
ersin-- (bana bakıp) elimden geleni yaptım.. irem hanım..

irem-- çabanız taktire şayan, ersin bey.. kocacığım gerçek düşüncem;  bu beylerin işi gücü bırakıp..  öküz altında buzağı aradıkları yönünde..  kimi kimden koruyorlar.. dertleri ne bilmiyorum..
suç işlediği ve cezası kesinleşmiş bir vatandaşın..  üstelik niyeti de belliyken.. iftirası nasıl araştırılmaya layık görülüyor.. inan anlamıyorum.. hatta o olduğuna emin bile değilller,şüphe sadece..

canın sıkılmasın,akşam anlatayım diyerek.. sana bahsetmemelerini rica etmiştim ama..
ersin bey elimden geleni yaptım dedi.. olmadı..  (kısaca özetledim durumu )
aykut bey.. şimdi mr.blaunt ve dayımın çıkması şartıyla..  sorunuza cevap verebilirim,isterseniz..

tuna-- bir dakika.. aykut bey..
dayı, o mektupta yazanlar bu kadar mıydı.. yoksa söylemedikleriniz de var mı..
eğer iremin anlattıkları ile sınırlıysa ve bunun için geldiyseniz.. inanın ,sizlere bakışım değişecek.. (dayım başını eğince ) ne..  (............. ) dediğine göre.. karımı terk edecekmişim..
gaipten haberler alıyor herhalde.. başka birşey daha yapacaksam.. söyleyin de bileyim... ireme tehdit olarak mı ,görüyorsunuz beni..   kocası boşandı,biz hala uğraşıyoruz.. yemin ediyorum, bıktım..

o anneyse.. ,ufuğa yaşattığının hesabını versin önce.. hala çocuğunu kullanmasına, iremi karıştırmadan .. engel olmaya çalışın,lütfen....
ufuğun ifadesini alacaksınız.. babası var.. prosedür ne ise.. ne gerekiyorsa.. bizim dışımızda yapın..
 iremle olan herhangi bir işleme, ben izin vermiyorum..

aykut-- sizi anlıyoruz,tuna bey.. izin konusunda da,hakkınız var.. saygı duyarız..
inanın işimiz var ve öküz altında da buzağı aramıyoruz..
ufuk anahtar olabilirdi.. fakat.. onu aştığı kanaatindeyiz..
tahminimiz o yönde ama mektup neslişah hanımla kesin ilişkili bile ,diyemiyoruz.. başkası da olabilir..
çünkü bulunduğu yerden, böyle bir mektup göndermesi mümkün değil.. dışarıdan yardım alması lazım.
soru işaretleri çok ,yani..
sadece mektup ta değil.. bilinmedik  bir kanaldan sizinle alakalı güncel bilgi kaçağı, söz konusu ve ithamlar da ciddi..olduğundan araştırılıyor.. resmi gelmedik, korumak istediğimiz sizsiniz.

 erol beye ,sitem etmenizi bilginiz doğrultusunda..makul karşılıyorum.. ama lehinize çalıştığını.. ve herşeyi anlatamadığını bilmenizi isterim..
 irem hanım,yarın öğlen bekliyoruz sizi..  zamanınızı aldık.. kusura bakmayın..iyi günler..

kalktılar.. bizde kalktık tabi.. tokalaşıyorlar..

erol-- (beni öperken ) kalbimi kırıyor sunuz..
irem-- bizim ki de kırılıyor canım.. madem bizden bekliyor sunuz.. görülen tabloya göre sen de.. makul karşılarsın artık..
tuna-- kusura bakmayın ama ireme katılıyorum..
erol-- (gülerek ) ben de bunun acısını çıkarmaz mıyım sizden..
irem-- boynum kıldan ince.. sen çıkar razıyım..

nedim beyle,mr.blaunt kaldılar.. biz beraberce indik aşağıya, yolcu edeceğiz.. gülçin kasadan tabancaları getirdi...  ve siz almayın da,ben arabanıza bırakayım dedi..
saat bir olmuş.. diye düşünüyordum ki..

gülçin-- bir dakika daha bekleteyim sizi.. tuna beyi yiğeni ve ela hanım  geliyor,çocuk tabancaları görmesin..
tuna-- ufuk mu.. geliyor,hayırdır inşallah..

tunayla, kapıdan bakarken..
ufuk hırçınlıkla koştu,bize doğru.. elinde de.. beslenme çantası gibi..  birşey var..
hiç birşey demeden.. kollarını açınca.. kucağıma aldım.. sarıldı,sokuldu boynuma...

irem-- ufuğum.. canım.. bak bakayım bana.. neyin var..
ufuk-- .....................
ela da girdi içeri.. sinirli belli halinden.. kızarmış ve yüzü asılmış..

irem-- hoşgeldin ela.. hayırdır..
ela-- sağol..
tuna-- elaa.. ne oldu,size.. nereden geliyorsunuz..
ela--evden geliyoruz, anlatırım.. sizi meşgul etmeyim.. ( dayımla selamlaştı )
tuna-- peki,geç otur lütfen..
ela oturdu koltuğa...

irem-- (elaya dönüp,göz kırptım .. dudaklarını oynatarak "çanta "dedi ... herkes de bize bakıyor) ufuk elindekini,amcana versene..
ufuk-- vermem ,o benim..
irem-- yine senin olsun canım..  boynuma  batıyor da,ondan demiştim..
ufuk-- sana veririm..
irem-- ver tamam..  (indirdim kucağımdan,çantayı bana verdi ) ne kadar güzelmiş,çantan..  kim aldı bunu.. baban mı..