Translate

23 Ocak 2013 Çarşamba

1589.bölüm..


onları odama aldım.. ben de lavoboda elimi yıkayıp.. yandaki odaya geçtim.. beyaz dar kesim eteğim ,beyaz üstüne siyah puantiyeli kısa gömleğimi giydim , aceleyle.. saçıma,makyajıma bakıp.. odama geldim..

sigaralar yakılmış.. araba kataloglarına bakarak.. konuşuyorlar.. yerime geçerken..
irem-- tekrar hoşgeldiniz..
hoşbulduk dediler..

irem-- taktir edersiniz ki.. üçünüzü bir arada.. bu öğlen sıcağında burada görmek ,biraz garip..
geçiyorduk,uğradık demenizi bekliyorum.. söz inanacağım..

aykut--ersin--erol--nedim-- hah hah hah..

aykut-- inanabilirsiniz,gerçekten uğradık.. eşinizi de görürüz ,demiştik ama yok herhalde..

irem-- yok da,gelecek birazdan..

songül kahve,su ve lokum tabağını getirip.. sehpaya koydu.. benim filcanımı verirken de..

songül-- abla,sütlacı yapayım mı.. diyor..
irem-- yok,kapatsın altını.. ben yapacağım.. sağol dediğimi ilet..
songül-- tamam..

o çıktı..

ersin-- tebrik ederiz.. sınavınız başarılı olmuş.. tekrar okuyacak mışsınız..

irem-- (gülümsedim ) sağolun.. hiç sırası olmamasına rağmen.. tuna istedi diye girdiğim..
gayreti ve moral vermesinden dolayı, kağıdı boş veremediğim.. bir sınavdı..
benim için..  bağlayıcılığı yok  diye biliyordum ama iyi ki yapmışım..

ersin-- pekii,burayı kim yönetip yürütecek..
okumanızı çok istediğine göre.. acaba eşiniz kendisi mi yapmak istiyor.. hani olur ya.. buranın yöneticiliği.. okul yöneticiliğinden ,daha cazip gelebilir..

irem-- ben yöneteceğim.. tunanın iş konusunda.. kesinlikle - sormaya çalıştığınız şekilde-bir isteği yok..
eğer olsa,yönetirdi zaten.. çekilmezdi..
 siz geçerken uğradığınıza emin misiniz.. sorgulanıyor gibi hissettim.. öyle ise açıkça söylemenizi ve nedeni bilmek istiyorum.. yine ne oldu.. kimin iftirasına kurban ediliyorum..

erol-- ersin bey ,soru sordu sadece.. iki avukatın da yanında nasılsa... cevaplamanda ne sakınca var ki..

irem-- hımm,nedim beyin olup olmadığını bilmediğinden.. sen geldin demek.. anladım.. iyi, ne öğrenmek istiyorsanız.. sorun..

aykut-- önce  anlaşalım..sorguda değilsiniz.. erol bey rica ettiği için.. gayri resmi olarak.. uğradık.. amacımız  bilgi almak.. .

 neslişah hanım.. avukatı aracılığı ile  baş savcılığa dilekçe ve doktorunun iyileştiğine dair raporunu göndermiş.. cezasının affedilmesini yada yeniden yargılanma talep ediyor..
hastalık dolayısıyla yaptıklarını bilmediğini.. şu anda,çok utandığını ve pişman olduğunu belirtmiş..

nedim--bu  normal ve beklenen bir dilekçe değil mi.. aykut bey..hukiki süreçte avukatının yönlendirmesiyle.. yazmıştır.. tabi ki dışarıya çıkmak istiyor.. 
ama  tuna bey yapmış olduğu şikayetler,aldığı  imzalar ve  dökümanla yolu tıkamıştı.. tuğrul beyin de,ifadesi var.. dosyada.. kullanılmadı da.. herhangi bir aksilikte,zina davası da  gündeme 
geleceğinden.. hürriyeti pek mümkün görünmüyor.. hatta açılmış tazminat davaları vardı.. geri çekmemiz karşılığında, erol beyin istediği bütün teminatları verdiler.. 

erol-- öyle de..   ben İstanbuldayken,  imzasız bir mektup gelmiş büroma..   kurye getirmiş..
kelimeler de, o günün  gazetelerinden..  kesilip yapıştırılmış .. kimden olduğunu bilmiyoruz ama 
(bana bakıp) senin okula gitmenin, planın bir parçası olduğunu.. 
tunanın ;okul kütüphane yaptırırken.. buranın içini boşaltacağını ve bülentle beraber almanyaya gidecekleri konusunda  müvekkilimi.. yani seni uyarmam istenmiş..  o karısını.. tunada seni terk edecekmiş.. 

irem-- ee,buna istinaden mi soruyorsunuz.. deli kuyuya taş atmış.. onu mu çıkaracağız.. ilişkilendirmişsin,belki de o yaptı ama ne fark eder ki.. 
aykut ve ersin beylere bunu anlatmanı bile inanılmaz buluyorum... 
sen tunayı tanımıyor musun da.. prim verip,soruyorsun bana.. gerçekten,gücenilecek işler yapıyorsun dayı.. 

gönderen her kimse; neslişah olduğu varsayımıyla konuşuyorum.. 
 ya bizi dinlettiriyor.. yada ona haber taşıyan birisi var.. her neredeyse.. hastalıklı beyniyle kurup,saçmalamış..