Translate

2 Ocak 2013 Çarşamba

1554.bölüm..



esma-- (kocasının koluna, dirseğiyle vurdu ) yapacağız da,nasıl olsun diye düşünüyoruz..  değil mi hamza..

hamza-- hee.. önce aile içinde... sözü kesip, tatlıyı yiyelim.. köyden  gelecekler ,çok.. gelip -gitme külfet.. bağ bozumuna başlanmadan.. ağustosun 17 de  nişan-kına.. 18 de, düğün olsun..

tuna-- kahya  o tarihte biz,yokuz..  ya bu hafta içinde .. ya da.. eylülün sonuna doğru olur... karar ver..

hamza-- ev belli değil,hüseyinler.. ağamlar yok..  iki ayağımız bir pabuca girse de.. bu hafta yetiştiremeyiz.. beyim..  19 nişan-kına..20 de ,düğün  olsun öyleyse..

tuna-- tamam.. hayırlı uğurlu olur inşallah.. yarın ayın altısı.. sekizinde   tatlıyı yiyelim..
hamza-- siz daha iyi bilirsiniz..

irem-- esma teyze yedisinde ,güllüyle nail söz alışverişine çıksın.. yada hep beraber düğün alışverişi yapın.. siz bilirsiniz..
esma-- gençler gitsin,şimdilik..

tuna-- öyleyse bize müsade.. (kalktılar )
hamza-- müsade sizin.. rüzgar,git kümesi kontrol et..

anında doğruldu.. benim ellerimi yaladıktan sonra.. koşarak uzaklaştı..

irem-- ben nasıl kalkacağım şimdi..
tuna-- (ellerini uzattı.. tutup,kalktım da bir bacağımı hiç hissetmiyorum ) bekle iki dakika.. ben atı getireyim..

esma teyzenin koluna girdim.. hamza kahyayla tuna indiler çardaktan..

esma--günlerdir razı edemediydim.. baba-kız beni mahvettiler.. güllü ben evlatlıkmıyım,tek kızınızım.. niye destek olmuyorsunuz..  nailin hiç birşeyi yok..çok gururlu,kesinlikle tuna ağadan istemez..
gözümde de değil ama yapabilecekken ,yapmazsanız.. sevdiğim adama  kaçarım anne.. sonra beni sakın suçlama dedi.. hamzanın da halini gördün.. ..
baban yok, senden başka kimse hamzaya eşya aldıramazdı.. iyi ki,geldin.. allah razı olsun senden..
ne muradın varsa versin rabbim..

irem-- amin.. güllünün benim yapacağım ,bir eksiği var mı..
esma-- yok da.. söz esvabı,terliği ..nişan elbisesi için nereye gitsinler onu söyle..
irem-- tamam,uğrasınlar yanıma.. gönderirim,tanıdık yere.. hayırlı olsun,esma teyze.. darda kalırsan .. bir alo de..  her konuda yetişirim evelallah..
esma--(gülerek )  olur,kızım..

**********
atlara bindik..  yola doğru gidiyoruz.. çiftliğin asıl girişine yani..
dut ağacının yanından geçerken.. plakaya bakıp,gülümsedim.. 

irem-- tunaa,konuşsana dilini mi yuttun.. 
tuna-- (bana bakıp ) sen şu ağaçtan indiğinde, yutmuştum zaten.. 
inanılmazsın.. gereksiz cimriliğe, polemiğe ne gerek vardı ki.. kahya vermiyorum dese ne yapacaktın.. 
irem-- kızı kaçmaya gönüllü,diyemezdi.. hem ne yapsaydım.. herşeyi sen ve nail yapacaksınız.. o da yan gelip yatacak..  o uyanık,cimriyse..bende olurum.. 
naili ezdirmem.. imkanı olmasa neyse diyeceğim.. makulu bu.. esma teyze ve güllü de benim gibi düşünüyorlarmış da , razı edememişler.. iyi ki geldin , dedi.. 
saat biri geçiyor.. ne yapıyoruz.. 

tuna-- şelaleye gidiyoruz işte,gitmeyelim mi..
irem-- yoo,o çok cazip de..  saat üçten on ikiye kadar on ev ziyareti yapabiliriz diyorsan.. bana uyar.. 

tuna-- (gülerek ) bana da.. aşkım,tek atla gitsek nasıl olur.. tasarruf edelim dedim de.. 

irem--hah hah hah.. biraz riskli sanki.. nail haber bekliyor ya,
atı tek görürse ,bizi aramaya çıkabilir.. 

tuna-- yaklaşş.. dur.. (atından inip, onu gönderdi.. arkama  atlayıp, yerleştikten sonra ) evet,gidebiliriz.. 

irem-- (atı yürüttüm,kollarımın altından..belime sarılıp.. çenesini omuzuma koydu )  hiç içime sinmedi, çok heyecanlıydı nail.. 

tuna-- biliyorum da,nail bizden haber beklemiyor ve aramaz.. 
çünküü.. bizi dinlemiş.. ler..  çardağın arkasındaki söğüt ağacında, oturuyordu.. ikisi de.. 

irem-- hah hah hah.. ay çok hoş.. utanmıştır yine.. 

tuna--  atın yularını çözerken,fark ettim.. gördüğümü bilmiyor,çaktırma..
irem-- tamam.. bizim arkadaki evde otursalar iyi olurdu.. ama  tadilata ihtiyacı var,oranın.. 
tuna--  boya badana yaptırırken,oranın tadilatını da yaptırdım. ..nerede isterlerse otursunlar..( boynumu öperken ) biraz hızlansan diyorum.. 

irem-- niye.. 
tuna-- çorba içmeye de zamanımız kalsın ,değil mi.. yalan olmaması açısından yani.. 

irem--tuna-- hah hah hah...