Translate

1 Ocak 2013 Salı

1552.bölüm..


uzun zamandır da,yatakta kahvaltı  yapmamıştık iyi oldu..
sonra giyinip.. elimizde tepsilere aşağıya indik.. ben bulaşıkları yıkadım.. tuna da atları
eyerlemeye gitti..
etrafı toplarken.. kapı tıklatılınca.. gidip açtım..

nail-- merhaba irem hanım..
irem--merhaba nail,nasılsın..
nail--sağolun,iyiyim.. beyim atınızı getirmemi söyledi.. sizin çiftliğe gidecekmişsiniz..

irem-- ( spor ayakkabılarımı giydim.. ) seninle bir alakası var mı..
nail-- (başını eğdi) biraz..
irem-- biraz ne demek .. kız isteyeceksek,bilelim değil mi...
hem kurtlar nerede.. sabah kimse yoktu, gayet rahat içeri girdik..

nail--  kimse kalmayınca,civarda ki köpekler yiyecek için..  buraya gelemediklerinden ,satılmış dayıya gidiyormış.. sayıları  rahatsız edecek kadar çoğalınca.. belediyeye şikayet etmiş,toplamaları için..
sabah kendi hayvanlarınızı kapatın, demiş onlarda..  ahırın oraya yer yaptık.. kurtları  yeni içeri almıştım,siz geldiğinizde..  bizz.. çardaktaydık,gördük sizi..

irem-- bizz kim.. güllü mü..
nail-- (başını salladı iki yana ) hayır.. gece burhan gelmişti de..  sarhoştuk,ses çıkarmadık..  selamı var,size.. azığını verip,yolcu ettim..  gidiyor,şimdi..

irem-- (kapıyı kapatıp,dışarıya çıktım... kurtları severken ) barışmamışlar mı..

nail-- yok,malesef.... çiçek hanım;"seni asla affetmem.. çünkü.. anne-babamın durumunu anlatmıştım..
ben kadına hep bağırılan,güven duyulmayan ..değer verilmeyen ..ağlatılan,zaman zaman şiddet uygulanan bir evde büyüdüm demiştim..
sana duyduğum güveni sarstın.. ..bana bağırdığın anda bittin,benim için.. yolun açık olsun,güle güle git" demiş.. burhanın aldığı yüzüğü de vermiş eline.. ayrılmışlar..

irem-- offfffffff of.. bak nail,sakın ola ki.. güllüye sesini yükseltme.. anladın mı beni..

nail--(başını salladı ) burada yiyip içiyor,kalıyorum.. ikimize göre ev kiralayıp, eşya almaya..
mütevazi bir düğün yapmaya yetecek kadar param var.. yüzüğü de alınca..  ben güllüyü babasından istedim iki gün önce.... ama kısaca, siz olur demezseniz vermezmiş.. saygımdan sustum..

irem-- hıı,onun için gidiyoruz yani.. (atıma bindim .. gülerek ) bana yavru demiştin,elime düştün nail..
nail-- boynum kıldan ince.. ben daha affedilmez şeyler de yaptım ,malesef..

irem-- onları geç de.. bana güllüyü seviyorum de.. içim rahat gideyim..

nail sesini çıkarmadan yere bakıyor.. utandı..

irem-- naill..
nail-- yapmayın irem hanım..
irem-- duymam lazım,söyle çabuk..
nail-- seviyorum..
irem-- işte bu kadarr..

*******

kanal kıyısından gidip,çiftliğe girdim.. rüzgar çıldırdı,koşuyor atın etrafında..  tuna da gelmiş.. hamza kahya ve esma kadınla çardakta oturuyorlardı..

 kalktı.. bana doğru geliyor.. inmeme yardım edecek..

irem-- gelme gelme.. inerim..  (durdurdum atı ,avlunun ortasındayız .. eyerden yardım alarak,
indim.. fısıltıyla ) pardon,bize bakanların karşısında fazla yakınlaşmış olurduk.. sonra istediğini yaparım..
tuna-- (yuları aldı ) bekliyorum..
irem-- bende..

rüzgar üstüme zıplıyor.. tuna yıldırımı kendi atının yanına götürüp.. bağlayıncaya kadar.. yere yatırıp sevdim onu.. okşadım,oynadım.. mest oldu..

tuna-- iremm hadi..
rüzgar hırlayınca.. güldüm..

irem-- oğlum.. sende gel..

çardakta merhabalaşıp.. bayramlaştık...,oturdum yer minderine..
hal hatır soruyoruz da.. rüzgar kucağıma yattı ,kocaman bir bebek gibi.. sokuldu iyice.. seviyorum..

irem-- ne kadar çok özlemişsin.. kucağıma yatmak nereden çıktı..
tuna-- şımaracak kişiyi biliyor..
rüzgar yine hırladı..

esma-- herşeyi de anlıyor.. ahmet ağanın lafını edince ağlıyor,inan ki..
rüzgar doğruldu,biraz.. etrafına bakarak kokluyor..

irem-- yat yat.. baba yok..  güllü nerede..
esma-- kahve yapıyor.. içeride..

tuna-- nail yolumuzu gözlüyormuş.. irem,.. kahya gözünü korkutmuş..
hamza-- (gülerek ) siz yokken.. istedi güllüyü.. bende olmaz dedim..
ağam,her işin bir yolu yordamı var..sizi bekleyememiş,iki gün daha.. korksun bırak..