Translate

1 Ocak 2013 Salı

1551.bölüm..


çiftliğe geldiğimizde,eşyaları bile almadan eve girdik..
 merdivenlerin ışığı daimi yandığı için.. başka ışığa gerek görmedim..

irem--(ayakkabılarımı çıkarıp )tuuna  tunaaa.. tuna beni yakalayamazz..
tuna-- (kolumu tuttu )  dur.. hani uykun vardı..
irem-- varr.. hani sen yakalarsan,yukarı kucakta çıkarım ve uyuklama imkanım olur ,demiştim..

tuna-- koşup da yakaladım farz et,aşkım..
( kucağına alıverdi.. tüy gibi hissettim kendimi..
merdivenden çıktı.. odada yatağımızın üstüne bıraktığını  ve yanıma uzandığını  hatırlıyorum.. ikimizde iptal olmuşuz.. )

 pencere açıkmış,üşümüşüm ..  sabah  saat sekiz olmuş..  doğruluverdim birden..  kıyafetlerle ,ayakkabılarla uyumuşuz.. boynum ağrımış.. tunayı uyandırmadan kalkıp.. pencereyi kapattım..
üstümdekilerden kurtulup.. geceliğimi giydim.. saçımdaki tokalar başımı ağrıtmış.. dağıttım iyice..

sonra; çevirmeye gücüm yetmediğinden , tunayla uğraştım uzun süre..
kendinde olmamasına rağmen.. pantolonunu çıkarttırmadı,bıraktım artık..

yatağa yan yatmışız.. yastıkları başımızın altına yerleştirip.. pikeyi de örttüm..  o kadar uykusuzum ki,tunaya sarılıp.. yeniden uyuyabilmişim..

telefon sesiyle gözlerim açıldı da..  biran nerede olduğumu anlayamadım.. işe geç kaldım herhalde diyerek açtım telefonu.. saat onbir olmuş ve tuna hala uyuyor..

irem-- alo..
gönül-- pardon,irem uyandırdım seni..
irem-- önemli değil gönül.. geldiğimizde sabahtı.. arayamadık..

gönül-- tahmin ettik ama hala çok meraklanınca aramak zorunda kaldım. iyisiniz değil mi..
irem-- iyiyiz canım.. ziya evlerine,abimlerde halanın evine gitti..
 bizde yakın diye buraya geldik.. siz nasılsınız..

gönül-- iyiyiz de ev birden boşalınca garip kaldık.. müge hepinizi tek tek soruyor.
(kısık sesle ) irem,yasin aradı.. gece geldiğinden,bilemiyormuş evin yerini.... sebze,meyve erzak almış..
halamla,annesini size götürecekmişiz.. orada kalacaklarmış,ayşe de gelecekmiş.. siz demişsiniz..
ne alaka, niye gidiyorlar.. ilk defa gelmişler evimize.. yoksa  rahatsız oldular da,sana mı söylediler .. eren gelmeden,öğreneyim dedim..

irem-- yok be gönüll.. nereden çıkarıyorsun..  (anlattım )
gönüllerince kalmaları için.. ortamı ayarlayıp..teklif eden benim.. ; işte kısmet oldu.. ev eviniz.. ayşeyi gönderirim.. davut efendi de her ihtiyacınızı karşılar.. zübeyde annesiyle tanıştıracak... sıkılmazsınız..
bahçede dolaşıp,denize baksanız bile değişiklik olur size dedim..
abim ayşeyi gönderecekti,bu arada.. haber verirler size..

sen çalışıyorsun ,evde kimse kalmayacak..  figenin işe başlayacağı şube bize çok yakın.. kızcağız hamile .. kendi evinden,gelip gitmesi büyük çile.. figen tek kalmayı kabul etmeyeceğinden..  
ikna olması için,cazipleştirdim durumu.. yasinin  de karısında ,aklı kalmaz .. birarada olurlar diye düşündüm.. 
yani rahatsızlık kesinlikle söz konusu değil , yanlış anlama..  eren abiye de anlat durumu.. 
akşamları siz uğrayın,yemeğinizi de yersiniz.. isterseniz kalırsınız.. tamam mı hayatım.. 

gönül-- tamam ,hayatım..anladım.. halamla firuze teyzenin,çok selamları var.. bende öpüyorum seni.. 

irem-- as.. bende seni öptüm.. haa,gönüll.. yeliz çok bunalmış.. gidemezsin de,ararsan çok sevinir.. 
gönül-- bülent bebekler için..  yatılı yardımcı aradıklarını söylemişti..    mügeye bakan kadın,tamam dedi.. arayacaktım zaten.. 
irem-- sağol gönül.. 
gönül-- sende,hoşçakal.. 

kapatıp.. yeniden yatağa attım kendimi.. ben uyandım madem.. tunada uyansın .. şelaleye gidecektik ya.. 

saçımla burnunu gıdıklarken.. bıyığıyla oynarken.. öpüp koklarken.. amacıma ulaştım..
 o da, nazlanmanın keyfini çıkardı diyeyim ben size..