Translate

30 Aralık 2012 Pazar

1548.bölüm..


tuna-- inandın mı tuğrul.. keşke biraz uğraştığını,bende görseydim..
ela-- demek ki,senin de ikna yeteneğin var..

irem-- varr,olmaz mı.... beni ikna ettiğinde,zor ve huysuz olduğumu söylemiştim..
babam da,baştan uyarmış.. şikayet etmeyeceğine dair söz vermiş..
sonrasında çok çektirdim,garibime.. dayanılacak gibi değildi de,çok sabretti.. hiç şikayet etmedi,sağolsun..
referansı çok kuvvettli..o yüzden,bazı olaylar karşısında bende sabretmeyi öğrendim..
 önceden,haksız yere seni affetmem demiş olsa kıyameti koparırdım..

tuğrul-- şimdi,künefeyle..kadayıfla kurtardı.. değerli başka birşey isteseydin ya
irem-- mesela ne..
tuğrul-- ne bileyim,mücevher olabilirdi..

irem--  var,abi.. -hiç olmasa bile-mücevher  istemezdim.. kalbimin değeri, o kadar ucuz değil.. parayla alamaz.. sevgisini hissettiğim bir kelime ,bir bakış gerekiyor bana..

tuna--  park ettiğinde de bakarım olur mu.. (uzanıp,yanağımı öptü )

tuğrul-- oğlum,kız araba kullanıyor.. tehlikeli hareketler bunlar..
ela--  tuğrull,karışma.. demek alışıklar ki,irem falsosuz gidiyor..

tuğrul-- doğru.. asıl tuna şöför olsaydı..yanmıştık..

tuna--ela--irem--tuğrul-- hah hah hah..


***************

havaalanının parkına girdim.. yer arıyorum..

tuna-- siz oturun da,ben eşyaları arabaya alayım..
tuğrul-- dur,ben yaparım.. senin işin var ..
tuna-- ne işi..
tuğrul-- bakacaktın ya..

yer bulup,park ettim nihayet..

tuna-- (gülerek ) iş değil o.. ben bakarım,sen anlamazsın bile..
irem şu şişeyi çantana koy..
irem--( aldım) ruhsatla,anahtarı teslim edeyim bende.. abi,ufuğu al.. elayla gidelim.. uçakta buluşuruz..
tuna-- depoziti de alacaksın ,unutma ve  gecikme..
irem-- tamam.


binaya girdiğimizde.. onlardan ayrıldık..
ela-- of uyuşmuş her yanım..
irem-- ufuk kucağındaydı.. ondandır..

kiralık araba servisinde.. işimizi bitirdik..
ela-- irem,lavoboya da gidelim.. hemen şurada bak..
irem-- tamam canım..

yürüyoruz kolkola..
ela-- ,İzmirden geldiğimizde,aylin hanımla tanıştık.. tesadüfen..
irem-- hımm.. görevli olunca.. karşılaşmışsınızdır..
ela-- yok öyle değil..anlatırım..

beş dakika sonra.. çıktığımızda..  durduk kenarda..

ela-- ufuk görmüş, bir anda koşup..  kucağına atladı kadının.. o da şaşırdı ama bozmadan.. sarıldı öptü.. bizi de gördü tabi..
tuğrul tedirginlikle,ben alıp geleyim dedi.. sakin olsana,tanışırız dedim..  ne kadar bakımlı ve güzel bir hanımmış..