Translate

28 Aralık 2012 Cuma

1543.bölüm..


asansörle son kata çıktım..
 hemşire beni nasıl tanıdıysa artık..  ısrara gerek kalmadan.. yelizin odasını gösterdi..

girdiğimde uyuyordu... lamba ayarını biraz açıp.. yanındaki koltuğa, oturdum.. her konforu var.. süit otel odası gibi.. taşınmışlar oraya..
ama bambaşka birisine bakıyorum sanki.. yüzü ne kadar solgun ve şiş.. saçlar bakımsız,uzamış.. üstünde pike var ama vücudunun genişliği   ve yüksekliği inanılmaz..  hızlı hızlı nefes alıyor..

elini tutup.. diğer elimle okşadım yavaşça..
irem-- yelizimm.. canımm,aç gözünü..

derhal açtı.. inanamadı önce.. elimi sıkarak..
yeliz-- iremmm.. yanıltmadın beni..  hoşgeldin..
irem-- hoşbuldum hayatım.. fırsatsızlıktan.. geciktim,görmeden  gidermiyim..

yeliz-- sağol,tunayla bülent nerede.. içeriye almadın mı yoksa.. doğrulayım da..   girsinler..

irem-- ( elimi yanağına ,koyup .. gülümseyerek ,başımı eğdim )yok kimse..  yatt.. seni çok özledim,yeliz.. çokk..
yeliz-- (bir damla yaş düştü yastığına ) bende..

yattığı yerde,sarıldım.. öptük birbirimizi..

yeliz-- yatağı kaldırayım,biraz..
irem-- sen nasıl rahat ediyorsan,öyle kal.. yedek  yatağı birleştirip,ben yanına yatabilirim.. istersen..
yeliz-- e yap öyleyse.. bebeklerden önce,teyze yatsın..

yaklaştırıp,yanına uzandım.. göz göze,el eleyiz..
irem-- yiğenlerim,iyiymiş.. çok şükür.. son günlerin verdiği tahammülsüzlük hariç.. sen nasılsın,kardeşim..

yeliz--ah irem.. ahh..  terapi isteyecek kadar kötü hissediyorum kendimi.. izole oldum,hayattan..
yarının ne getireceğini bilmiyorum.. kocaman bir boşluğa yürüyorum,çok sıkıldım.. konuşacak kimse yok.. bülentle koptuk sanki.. bana, hastasına göstereceği tüm özeni gösteriyor.. gece geldiğinde..
nasılsın,iyi geceler diyebiliyor..ancak..
nankörlük etmek istemiyorum,şartlar bunu gerektirdi de.. burada kalmak,hem iyi hem kötü.. odaya her an birisi girebilir diye..  elimi tutmaktan bile kaçınıyor.. şevkatine ,nefesini hissetmeye bile
ihtiyacım var.. kocamı özledim..
onun da bunaldığının  farkındayım ama  karısını özlemiş gibi davranmadığından, çok gergin..
huysuz ve huzursuzum.. iki kelimeden sonra,birbirimize bağırır olduk..

şimdi birde almanyaya gitmesi gündemde.. sunulan imkanlar süper.. gitmem dedim diye bozuldu..ama orada da aynı olacağız.. o çalışacak,ben evde çocukları büyütmeye uğraşacağım..
 dil bilmiyorum,yer yabancı.. burada kalarak,hem çocuklarımı büyütüp..hem çalışmam daha mantıklı
değil mi.. engellemiyorum da,sen git dedim..  daha ne yapayım,bilmiyorum ki..

irem-- seni anlıyorum.. zor hamileliğin dolayısıyla,durumuna hak da veriyorum..
psikoloji üstüne uzman olan sensin.. ama yaşamak ,kendi başına gelmek farklı.. gözden kaçırdığın yeri,objektif bakan bir dost olarak ben görüyorum.. ikinizi de sevdiğim için,söylemek zorundayım.. yerinize karar veremeyiz elbette... fakat tercih yaparken kısa vadeli düşünüyorsun.. diyelim ki kaldın..
bir-iki yıl yetersin çocuklarına..ama koptuk dediğin,evliliğini fiilen bitirirsin..
döndüğünde bülentte,sende yabancı olursunuz birbirinize.. istediğin bu mu.. eskisi gibi olabilir misiniz..  hiç aklında kuşku olmaz mı sanıyorsun..

hem çocuklarını babasız büyütmeye ne hakkın var.. ikinizin de,kimsesi yok.. babaları varken,onlar da sevgisiz mi kalsın.. kocamı özledim dedin,niye gönderiyorsun madem....
onun da,sevginize ihtiyacı var..  seni terk etmiyor ki, karısını çocuklarını da götürmek istemiş..
 bu karısını özlediğinin,aile olabilmenin çırpınması değil mi..  imkanlar süper diyorsun,demek ki keyfi olarak da gitmiyor.. geleceğe yatırım yapması mantıksız mı,yanlış mı..
 yabancı yer olduğunun,zorlukların  o da farkındadır mutlaka.. ama   siz bu yolda beraber yürüyeceğiz,demediniz mi..  Adanadan gelirken,kariyerim bitti diyordun ama öyle olmadı..
bak uzman oldun.. bülentin destek olmadığını söyleyemezsin..
şimdi bir başka fırsat var önünüzde.. senin kariyerin yine bitmiyor,ara vereceksin sadece..
bülentin de senin desteğine ihtiyacı var.. kocan buna değmez mi..  neden esirgiyorsun,yeliz..

yeliz-- (gülümseyerek,bir elini yanağıma koydu ) bülent söyledi,haberin vardı ..
ondan geldin değil mi..