Translate

28 Aralık 2012 Cuma

1540.bölüm..


tuna-- artık kalksak nasıl olur..

tuğrul-- dur,ben söylemedim daha..
ela-- neyi tuğrul..
tuğrul-- berna çocuk değil,senin kalman gerekmiyor..eşyamız burada.. şimdi , bizde gidelim diyorum..
ela-- (hayret etmiş bir ifadeyle ) fikrini değiştiren etkeni, söylesene..
tuğrul-- (sevgiyle gözlerinin içine bakarak ) sen desem,yeterli olur mu..

menekşe--(gülerek ) hayırr,devam et..
tuğrul-- (gülümsedi ) menekşee.. herşeyi duyman gerekmiyor..
ela-- iyi,gidelim.. hayatım..

menekşe-- figen, hazır mısın.. sizi ve zübeydeleri bırakacağız..
figen-- hazırız da..
tuna-- menekşe.. siz çiğdemlerle mehmet beyi,bırakın.. yolunuz uzamasın..
figenleri,ikna ettik..  bizim evde kalacaklar.. maruflarda komşu zaten..  ziya bırakacak onları..

menekşe--  pekii, haydi gidelim..

gönül -eren çiftine hepimiz teşekkür ettik.. sarıldık,öpüştük.. eşyalar arabalara yerleştirildi.
ela-abim ufuk..bülent ben tuna oturduk..
 ziya-zuhal,maruf- zübeyde , yasin-figen  diğer arabadalar..
orhan-menekşe..çiğdem-yusuf ve mehmet bey de yerleştiler.. korna
çalarak.. abimlere el salladık.. arka arkaya hareket ettik..

********
bir süre sonra orhan abiler ayrıldı,bizde ışıklarda yan yana durduk ziyalarla.. tuğrul abi camı açtı..

tuğrul-- ziyaa  hacı abi ,müthişti.. tunayla bakışmanızı görmesem.. ben bile inanırdım..
ziya-- inan abi,numara değildi.. tunaa,ben seni yanlış mı anladım.. satmamı istemedin mi..

tuna-- istedim de.. sen sahiden mi ,sattın..
ziya-- evett..
tuna-- helal olsun,başka birşey diyemiyorum..
irem-- üstad, dondurma ısmarlayım.. beni takip et..
ziya-- boşver,siz gecikirsiniz..
yasin-- dondurma kurtarmaz demek istiyor,irem..
irem-- ne isterse,emri olur..
tuğrul-- hafta sonunda,yasin dahil.. Mersine gelecekmişsiniz.. sizi yemeğe çağırıyormuşuz..
ela  ufuk uyuduğundan,konuşamıyormuş.. ben size balık pişirecekmişim..

ziya--(gülerek ) sağolun da,söz vermeyelim.. konuşuruz.. hadi by..

tuna camı kapatırken.. hareket ettim ..