Translate

22 Aralık 2012 Cumartesi

1535.bölüm...



bülent-- soyadı ne.. irem..
figen-- barbara neghlu dedi..
irem-- sen tanıyor musun bülent..

bülent-- evet,kongrede tanıştık.. çocuk cerrahisi uzmanı.. yelizin durumunu  anlattım ve doğuma çağırdım.. gelirim dedi..
yengenle,dayın  hastaneye geldiğinde yeliz rica etmiş,sevinç hanıma..
doğumunu da o yaptıracak.. beni istemiyor.. elim titreyebilirmiş..

irem--bülentt, hakaret sayma..ne olur.. kimbilir,seni düşünüyordur belki de..

bülent-- bilmiyorum da,çocukları kucağıma bile vermeyecekmiş gibi görünüyor.. sabır ediyorum,irem hanım..
irem-- (gülümsedim ) edeceksin,başka çaren yok.. yelizin zamana ihtiyacı var.. sen onun gibi sıkıntı çeksen,ne yapardın acaba..
ay sana bir haberim var,müjdemi isterim..

bülent-- müjde dediğine göre,söyle bakalım.. kim hamile..
irem-- nedim bey..
ziya-- nee, nasıl...  bülenttt.. fıtık yerine başka ameliyat yapmışsın ..elin titremiş  bak.. yeliz haklıymış..

bir kahkaha yükseldi ki,anlatamam..

irem-- of yaa.. şaşırttın beni.. nedim bey,villanın bahçesinde takla atıyormuş.. güzide hanımlar görmüşler.. diyecektim..
bülent-- hayırlı olsun.. sevincini gösterecek başka bir yol bulsaydı keşke. fıtık ameliyatı olmuş adam, takla atıyor işe bak.. avukatınız da,sizin gibi söz dinlemiyor.. yine ağaca çıkıyor musunuz..

tuna-- bir kere yakaladın diye,hep çıktığımızı sanıyorsun.. sende..
maruf-- tunaa siz ağaca mı çıkıyorsunuz,ne cesaret.. zararını bilmiyor muş gibi.. aynı hata yapılır mı yeniden..
tuna-- ziya,anlamamış gibi davran da.. cevap vereyim..
 ziya-- tamam.. biz meyve getirelim hadi..

mehmet bey ve zübeyde dahil.. kalkıldı servisler toplanıyor.. mutfağa taşıyorlar..

irem--(fısıldadım )  tuna,ayıp.. ne diyeceksen sonra söyle..
tuna-- (gülerek ) istediğimi alacak mısın..
irem-- ne.. hah hah hah..  masraftayız,maketini alayım..
tuna-- bana ne.. bana ne..
irem-- (arkasından,biraz eğilip )  nazlım.. sarhoş mu oldun..
tuna-- (mırıldandı ) biraz,ne yapacaksın..
irem-- bir bardak suya ne dersin..
tuna-- hahh hah hah..
irem-- güzell.. derin nefes al.. sakinleş..
tuna-- sigaran var mı..
irem-- var,getireyim..


ben vestiyerden sigarayı alıp getirdiğimde.. marufla fransızca konuşuyorlardı.. bırakıp mutfağa gittim..

********

biz bulaşıkları yıkarken.. yeni tabakları ,meyveleri  götürdüler..

ben çayı demliyordum..o da sigara içiyordu.. başka kimse yok..

irem-- bülent,tunaya söyle de ..arabadan tatlıyı getirsin.. unutmuşuz..
bülent-- (balkon kapısından, yağmura bakarak ) ben alırım.. anahtar nerede..
irem-- tunada.. bülentt,üzülme ya.. herşey yoluna girecek.. başka bir sıkıntın mı var,senin..

bülent-- nereden anladın..
irem-- çocuk cerrahisi uzmanını çağırmandan..
bülent-- hıı,yok yok.. o önlem içindi.. çok şükür,yelizde çocuklar da..iyiler.. gelişimleri,kiloları normal..

irem-- (yaslandım,balkon kapısına.. bir sigara da bana verdi ) ee,seni dinliyorum..
çok şükür sorun sağlık değil madem.. diğerlerine çare var,kardeş.. elimden geleni yaparım..

bülent-- sağol,biliyorum.. hem ekonomik,hem kariyer açısından..çok iyi bir fırsat var,almanyada iyi bir üniversiteden hocalık teklifi aldım..   ama onları bırakamıyorum,götüremiyorum...
 yeliz sitemli.. gelmem ,sen git.. ben çocuklarıma bakarım ve çalışırım diyor..
aklımı kaçırmamaya çalışıyorum..

irem-- gitmen  kısa süreli değil anladığım kadarıyla..
bülent-- evet.. en az dört yıl,kalmam lazım.. ev,araba.. şöför,hizmetli.. çocuklara dadı vermeye bile razılar.. ama ..
irem-- ne zaman haber vermen gerekiyor..
bülent-- on beş gün içinde..
irem-- sıkma canını.. ben yelizle konuşurum..
bülent--  etkili olacağını sanmıyorum,müthiş sabit fikirli .. gitmemeye odaklanmış.. ikinci kez kariyerini benim için feda edemezmiş.. dönünce özel klinik açarım sana.. çocuklarda büyümüş olurlar diyorum.. hiç beni dinlemiyor bile..
iremm.. konuşma.. eğer kabul edip gelirse,bu sefer de ben bozulurum..

irem-- sen şaşırdın mı bülent.. amacım yardım etmek.. niye bozulacaksın anlamadım ki..