Translate

20 Aralık 2012 Perşembe

1529.bölüm..


ziya--yusuf bey, hergün yüzlerce kişiyle muhatap oluyoruz.. bu daha ne ki..
adam o tarzdan anlıyorsa,sende öyle konuşacaksın..  çıkar ilişkisi içindesin,seni kendinden görmeli.. güvenmeli ki..  sattığın cazip gelsin, alsın..  işin kuralı bu..
çiğdem hanımın durumunda.. ortak bir amaç  için aracı olunca mecburen,hepiniz duydunuz.. yani mazeretim vardı..
 iç güveyisi olmayı yada mağazada yaşamayı tercih etmiyordunuz ,değil mi..

 yusuf-- (gülümsedi ) etmiyorduk tabi.. herşey üst üste geldi,çabuk olalım diye nikah gününü aldık..
ev bulamadık,eşya alamadık.. bizden başka uğraşabilecek birisi de yok..
iyi ki, İstanbula geldiniz.. iyi ki,buradayız..  hepiniz sağolun ..hızır gibi yetiştiniz gerçekten..

muazzez--kul sıkışmazsa,hızır yetişmezmiş oğul.. hepinizin,işi rast gitsin..
gönüllerinizin muradını versin rabbim.. ziya,iyiydi de..şimdi kedi gibi olmuş.. pek sevdim...
amin dedik..

zuhal--  muazzez hala.. ben kediler hakkında söylediğin bir sözü hatırlıyorum..
muazzez-- (gülerek )uysallığını sağladığın sürece,hiç sorun olmaz..zuhal..

firuze--ben de,o geceyi .. sizinle yaptığımız yolculuğu ve evdeki şenliği hiç unutamıyorum..

irem--o geceyle ilgili, hepimizin anıları  var da.. en çok..
yasin-- tuna,ireme köfte yedirsene..

tuna-- yedireyim de,niye alındın.. bizim hatıralarımızın olduğunu söyleyecekti, bence..
irem-- evet ama vazgeçtim.. hedefim, yasin oldu aniden..

zuhal--(ziyaya bakıp ) ziya,yazık.. konuyu değiştir..
bülent-- sen ne uyanıksınn.. sesin çıkmıyor ama yanlız kalınca,kükrüyorsun değil mi.. buldun kedi gibi çocuğu..

bilenlerden bir kahkaha yükseldi..

eren-- kadehleri kaldırmayı teklif ediyorum.. iyilikle buluşalım.. herkes umduğuna kavuşsun.. şerefinize..
tıklatıp içtildi..

menekşe-- ne çok kebap yapmışsınız.. kocacığım bitiremedi bir türlü.. balkonda üşüyecek..
bülent-- içkisiyle, köfte götürürsen.. nasıl yaptığını anlamaz ,ilgilensene menekşe..
böyle tiyolar,genelde iremden gelir ama.. bana kaldı niyeyse..

irem-- ben biraz daha değiştim, karışmıyorum bülent.. menekşe buradaysa,mutlaka bir nedeni vardır..hem ilgilenmediğini nereden çıkardın ki.. üstelik, artık orhan abi alkol kullanmıyor..

bülent-- çok isabetli bir karar da.. değişikliğin sebebi iyi mi,kötü mü..

menekşe--  hasta değil de,olmaması için önlem aldı bülent.
madem baba olmayı istedi,bende  evladımızı beraber yetiştirelim dedim..

çiğdem-- tebrik ederim,menekşe.. çok mutlu oldum..
yusuf-- bende tebrik ediyorum.. buradan,taşınma sebebi bu mu..
menekşe-- sağolun.. darısı size olsun... evet,Adanayı artık benimsedi.. bende atandım.. yerleşeceğiz..

bülent--   vah abim,vahh.. yani çok sevindim,menekşe .. tebrik ederim..
menekşe-- sağol da, abine vah vah dedin.. niye beni düşünmüyorsun..
sen burada oturabiliyorsun bak.. ama yeliz gelemedi değil mi..

irem-- dur, menekşe kızma.. şu an için haklısın da, bilmediğin şeyler var..
yeliz  çok yıprandı ama bülentte son dört ayda.. mahvoldu..
bebek istediğine pişman oldu ,emin ol.. vah demesi,ondan.. yargısız infaz yapma..
 ay ben bülenti savundum,inanılır gibi değil..
kendimi yelize ihanet etmiş gibi hissediyorum..

güldüler..
bülent-- bende hayret ettim,sağol.. sen sahiden değişmişsin..
irem-- iltifat mı,hakaret mi belli değil ama aldırmıyorum pikasso..  kel kardeş kontenjanından,referansın var..

bülent-- lütfettin,ukala..
tuna-- şişş,kendine gel..
çiğdem-- tunaa,konuştun.. birde Adanadaki gibi,ireme cevap ver hadi..