Translate

16 Aralık 2012 Pazar

1520.bölüm..


maruf-- umarım öyledir.. siz bu gece gitmeseniz olmaz mı..

tuna--bizde beraber zaman geçirmek isterdik ama ..hiç kimseyi görmedik,bayramlaşamadık daha.. şimdi abimlere gideceğiz.. kahvaltıya bekliyorlar bizi.. sonra da,bir kaç arkadaşımıza uğrayıp
 döneceğiz kısmetse.. gelirsiniz,görüşürüz maruf..

maruf--yılbaşına kadar,işlerim çok yoğun olacak.. sizi bekleriz artık..

irem-- inşallah..ama dönerken uğrayın ,mutlaka.. zübeydeyle sohbet edemedik hiç..

maruf-- belki uğrarız,söz vermeyelim..
zübeyde--geldiğiniz için sağolun,çok mutlu oldum.. sohbet etmeyi de çok isterim.. iremciğim..
maruf-- (zübeydeye bakarak ) uğrarız öyleyse..
tuna--  tamam,bekliyoruz..

kalkıldı.. vedalaşıp,çıktık evden.. bizimle demir kapının yanına kadar geldiler..
yağmur rahatsız etmiyor..

zübeyde--sizin gibi amca ve yenge herkese lazım.. dün, yiğenleriniz ne çok sevinmişlerdir..

tuna-- (gülümseyerek ) çokk.. akşam herkes birbirini gördüğü için sevindi.. ama.. ufukla,iremin hali bambaşkaydı..bence amca değil,asıl yenge lazım..

maruf-- haksızlık etme,şimdi.. telefonda geliyoruz diyen sendin.. ileride,sevgini anlayacaklardır nasılsa..

tuna-- onlar benim,canım.. çok da seviyorum ama iremin sevgisi,içtenliği  farklı.. çocuklar bunu  anlıyorlar,maruf.. abilerimle ilişkilerimiz de, bildiğin gibi zayıftı..
 .. bizi bağlayan,abilerime ulaşan da iremdir..gönülle,ela da desteklediler.. aile olduk.. yani doğrusunu söylemek gerekirse; ben irem mutlu olacak diye geliyoruz dedim.. diğerleri de,nasiplendiler..
-özellikle dün-yenge istemese,amca gelmezdi..

irem-- (gülerek baktım ) sağol..

*****
 arabamıza bininceye kadar da,beklediler.. tuna korna çalıp,hareket etti..

irem-- tuna,elimiz boş gitmeyelim.. abine,çiğdeme,bülente tatlı alalım..
tuna--(gülerek) olur ..alırım..
irem-- (çantamı karıştırırken ) demete mendil yok ya..
tuna-- alırım aşkım,alırımm.
irem-- hüseyinin oğluna,altın aldım da.. demeti unutmuşum,sağol..
tuna-- sende..

irem-- tunam,kimseyle konuşmadım ..önce senin fikrini almak istiyorum..
dün enis bey,çiçekle burhan için aracı olmuş.. çiçekte dinlemeyi kabul etmiş..
sonuç ne olur bilmiyorum,diliyorum  ama çok umutlu değilim açıkçası..
çiçek yatay geçişle İstanbula gelmeyi düşünüyormuş.. eğer olursa,annesi ve kardeşleini de buraya göndersek de..  yelize bebeklerin bakımı konusunda, yardımcı olsalar diyorum.. ne dersin..

tuna-- fikir güzel,iyi niyetlisin ama gerçekçi ol..
beş çocuk,üç genç kız bir anne..  saliha hanım ve galip bey sayesinde..daha yeni ,Adanaya uyum sağlayabilmişken.. burada çok yıpranırlar..
oturacak yeri ve geçimlerini temin edersin de.. hiç bilmedikleri bir yer.. yaşamak  farklı,onlara sahip çıkmak zor.. anne çocuk bakacaksa.. evde hepsine göz kulak olacak, uyanık birisinin olması lazım..

çiçek başvurduğunu bana söyledi,ben ona bile sıcak bakmıyorum..
burası öyle bir yer ki.. bir hata hayatını karartabilir.. o nedenle,hiç girme bu konuya.. bülentler  bir çare bulmuşlardır nasılsa.. çiğdeme,gönüle de sorabilirler..

irem-- hımm,haklısın..

tuna tatlı almak için,durdu yol kenarında..
bende  ,manzaranın güzelliğine bakıyorum.. ağaçların arasından deniz görülüyor.. ileride boğaz köprüsü.. gri bir tablo ama o bile etkileyici..
kaldırımda da benim gibi düşünen,kapişonlu bir kişi fotoğraf çekiyor..çeşitli açılardan..
yürüyenler de çok ama  herkes ,bir yere yetişmeye çalışıyor.. kimse farkında bile değil..

 el çantasına  makinayı koyduğum aklıma geldi.. çanta arka koltukydı ,aldım.. camı da açtım..  ayarlamasını olabildiğince yaptım.. yakınlaştırıp.. çektim birkaç poz..
hatta tuna gelince.. onu da çektim..

tuna-- (hareket ederken,aldığı mendili uzattı bana.. ) film bittiyse,alalım.
irem-- (baktım) iki poz daha var.. (kapağını kapatıp,arkaya koydum.  mendilin arasına parayı yerleştirdim..  iki de sigara yakıp, birisini tunaya verdim.. kalabalık ,trafiğin içinde ağır ağır giderken.. )adaya da,gidebilseydik keşke..  (hevesle döndüm ona)  tunaa,yıldönümümüzde gelelim mi..

tuna--istiyorsan geliriz.. ama ona daha çok zaman var..
önümüzdeki hafta sonuna kadar..işlerimizi ayarlayalım da.. onbeş gün tatil yapalım..
sonra benim idari işler için üniversitede olmam gerekiyor..

irem--  benim de okula gideceğimi düşününce ,daralıyorum inan ki..
spikerliği elizabethe bırakmasam.. bayramda da çalışacaktım..

tuna-- ne yapalım hayatım.. sonuç önemli,çaresiz katlanacağız..
sponsorluğu vakıf karşılıyor mu,nedim bey ne dedi..