Translate

12 Aralık 2012 Çarşamba


1511.bölüm..

bizde masadaki yerimize oturduğumuzda..

ziya--aşıklar,sizin için söylüyorum..
tuna-- sağol ..

Seni gördüğüm zaman dilim neden tutulur
Seni gördüğüm zaman güller elimde kurur
Seni gördüğüm zaman hayat sanki son bulur
Gözlerine bakınca dünyalar benim olur
Susma gönlüm sen söyle haydi gönlüm sen söyle
Aşkımı sevgiliye derdimi sevgiliye
Haydi söyle onu nasıl sevdiğimi
Haydi söyle rüyalarda gördüğümü
Haydi söyle uykusuz gecelerimi
Haydi söyle

Seni gördüğüm zaman beni bir ateş sarar
Seni gördüğüm zaman yanar yüreğim yanar
Seni gördüğüm zaman canlanır tüm anılar
Seni gördüğüm zaman durur bütün zamanlar

nakaratlarda inanılmaz bir koroyla eşlik ettik.. bitince de,alkışladık ziyayı..

ziya-- sağolun,sağolun..

*************
 şen şakrak.. yemekler yenildi,içildi.. sohbet ederken.. zamanın farkına varmadık .. müge tunanın kucağına yerleşince..

tuna-- (saçlarını okşarken ) meleğim,uykun mu geldi..
müge-- biraz.. bana masal anlatır mısın amcaa..
tuna-- anlatırım da.. şimdi başka birşey yapmak istiyorum.. (kalktı ayağa) biz dolaşacağız,annesi.. izin veriyor musun..
gönül-- verdim..
irem-- bizde gerekli düzenlemeyi yapalım,tuna oturun arabada..
tuna-- tamam.. sen ,gelsene biraz..
irem-- tuna,kalsın şimdi..

ela-- gitsene,utanma ayol...
menekşe-- utanmaz ki,ayol..
irem-- niye utanayım ki, ayol.. gelirim,aşkım..

kahkahalarla gülerlerken.. hepimiz kalktık.. masayı topluyoruz..
zuhal-- sen git hadi..
irem-- yok yok.. başka birşey için çağırıyordu..

mutfağa götürdük tabakları vs.

menekşe-- ne için..
irem-- çok zayıfladığım için.. herşey bol geliyor,üstüme.. zamansızlıktan alamadım,ne giyeceğimi şaşırıyorum..
iki gündür,misafirlerle uğraşmaktan .. laf anlatmaktan da, başımız döndü.. tuna mügeye hediye alırken,bana da elbise almış.. daha görmedim bile.. onu vermek için çağırıyordu..
yarın giyerim artık.. hiç halim yok..

gönül-- ama sana ,hediyeyi reddetmek yakışmıyor..özellikle de tuna almışsa.. giy de,görelim elticiğim..
figen-- hadi git sen.. koş koş koş..
irem-- (gülümsedim ) hep koşuyorum zaten..

beni mutfaktan çıkattılar..

erkekler ipe bağlı balonları salona asarlarken.. masa örtüsünü değiştirdi..ziya.. gönül pastaları ufukla beraber getiriyordu..
ben de çantamdan sigara alıp,kapının önüne çıktım.. yaktım..  yağmuru seyrederek içiyorum..
tuna iç lambayı yaktı.. mügeyle öpücük atıyorlar bana.. bende karşılık verdim..
 zürefaya dokunup.. gülüyor.. arabanın içinde zıplıyor,müge..

halleri içimi burktu yine..
 "bizi mahrum bırakma ,mucizeni esirgeme.. "diye yalvardım allaha..
yanımda ki ,kapı açılınca..sildim yanaklarımı çabucak..

tuğrul-- iremm..ne oldu..
irem-- yok birşey abim.. seyrediyorum,hallerine baksana..
tuğrul-- (içini çekerek,bir sigara da o yaktı ) elaya küstün mü.. çok üzüldü de..

Hiç yorum yok: