Translate

10 Aralık 2012 Pazartesi

1508.bölüm..


yasin-- tuna bize ,kalın diye ısrar etme.. figenin evine gideceğiz tamam mı..
halanla annemi de,ayırmayalım.. ziyalar kalırlar sizde..
tuğrul abilerle,orhan abilerde..  eren abilerde kalırlar..

tuna-- yasin,bizim evi gör.. kalamayız dersen ısrar etmeyeceğim.. anlaştık mı..
yasin--anlaştık..

irem-- tuğrul abimin burada eşyalı evi duruyor hala...
 eren abilerin evi de,bizim evimiz de üç katlı... yabancı değiliz.. hepimiz sığarız,gönüller bir çünkü..
annen,annemiz.. tedirginliğe.. kim nerede kalacak diye,  dert etmene ne gerek var yasin..  
 herkesin bir sıkıntısı var ama kırk yılda güzel bir amaçla,toplanabilmişken.. keyfini çıkaralım değil mi..

yasin-- peki,çıkaralım.. gelecek yıl da,biz çağırırız inşallah..
inşallah dedik..

İstanbulun gece manzarasını seyrederek ilerliyoruz..
irem-- marufa yine borçlandık ya..
tuna-- ben sana çareyi söyledim..
yasin-- ama ödeme şekli güzel.. kek yaptın mı.. borç kalmıyor.. hanımının yanına gelmiş mi..

irem-- gelmiş.. dedikoducu,herşeyi de anlatmış.. komşuyuz,yarın görürsün..

yasin-- yanlız,lafını hiç esirgemiyorsun irem.. tuna çikolata olmasa ne yapardı bilmiyorum..
tuna-- bu esirgediği hali.. önceden görseydin sen..
irem-- yani,çikolata da kar etmiyordu..

yasin--figen--hah hah hah...


************

eren abilerin villalarının  önünde.. durduk.. ziya da,geldi..
tuğrul,orhan abilerin ve kendilerinin arabası park yerinde... arabalardan indik..

ziya-- genç bayanlar,buyrun.. sizi götüreyim önce.ıslanmayın..

koluna girdiler.. bende zile basıp,kenara çekildim.. pastayı götürüyor, figenle yasin de..

eren abim kapıyı açtı..
eren-- aaaaa...  halamm gelmişş.. gözlerime inanamıyorum..  öyle çok arzu etmiştim ki.. gelmenizi..

muazzez-- öyleymiş.. tuna ,yasine söylemiş.. nasıl geldiğimizi bilemedik oğul..
eren-- ayağınıza sağlık..
firuze-- evin,yuvan şen olsun oğul..
eren-- sağol firuze teyze.. geçin geçin.. ziya,yasin figen.. hoşgeldiniz..
gönülll....
ziya-- hoşbulduk abi.. tuğrul ,orhan abi ve senin gelmeni rica ediyoruz..

eren-- niye,nereye gideceğiz ki....
yasin-- revü varmış da abi.. ziya yakacak parası almış.. bayram da biliyor musun.. ziyaret edeceğiz.. sevaptır dedik..

ziya-- genç bayanlar, kulağınızı kapatır mısınız..
muazzez-- söyle,söyle.. pek iyi oluyor.. bütün arkadaşlarım,gıyabında tanıyor seni.. anlatıyorum,gülüyoruz..
ziya-- sadece gülüyorsanız,iyi..
firuze-- başka ne olacak,ziya.. arada bir takma dişleri fırlıyor,gülfem hanımın.. o kadar..


kahkahayı duymanızı isterdim... gönül,ela..menekşe karşıladılar..
tuna, ben,zuhalde.. arabadaki eşyaları ayırıyorduk..

zuhal-- yasin bayramlaşmayı abarttı..
irem-- ne yapsın garibim.. herkese sarılmak istiyor..
tuna-- tabi sevap almak önemli.. diş fırlasa da.. halam da,sevap alıyormuş baksana..

zuhal--irem--hah hah hah..

Hiç yorum yok: