Translate

7 Aralık 2012 Cuma

1501.bölüm..


mr.blaunt-- sizi yanlız bıraktım ama işler beklemiyor,ne yazık ki..
tuna-- sorun değil,mr.blaunt..
irem-- ben uyumuşum,onlarda güldüklerine göre keyifleri yerinde demektir..
merak ettiğim,nerede olduğumuz.. dubai bu kadar uzak değildi..

mr.blaunt--onbeş dakika önce indik,irem hanım..ben telsizle konuşuyordum..
sohbet güzeldi herhalde,kimse fark etmemiş..  inebiliriz,buyrun..

kemerler açılırken..
faruk-- sohbet anlamlıydı,ben feyz aldım..
mehmet--bende ayıktım..
davut-- ben acıdım..
yasin-- ben özledim..
maruf-- ben perişanım..
irem-- tuna,sen?
tuna-- (bana bakarak,bir çikolata aldı ağzına) sen anladın beni..
irem-- (gülümseyerek ) ağam.. emrin başım gözüm üstüne.. derhalll..
tuna-- (telaşla ) yok yok,şimdi demedim..

maruf--yasin--mehmet--faruk--mr.blaunt--davut--irem--hahh hah hah..

*********

önce maruf indi.. karşılayan danışmanıyla.. tokalaştı..  adam,bizlere de selam verdi.. rekine de ihtimam büyük tabi..
yine limuzine bindik.. ama bu resmi..  önde -arkada koruma araçlarıyla birlikte hareket ettik..

geniş caddede ilerlerken.. etraflarına bakıyorlar..
ben ,içimi çekmişim..farkında olmadan..

tuna-- (fısıldadı ) ne oldu..
irem-- yok birşey.. hatıralar canlandı,birden.
maruf-- burada kötü hatıran yoktur,değil mi..

irem-- bir iki tane var da.. ben;  bizi sabah kaçırmanızı.. senin yaptığın sosu.. sinemayı..
çocuklarla oynamamızı.. yat gezilerini.. yaş pastayı,otel ziyaretlerini..
at yarışını.. dansı..  oyuncakları.. yaptıkları resmi.. seranın bana çiçek verişini.. hatırladım..
lütfen,zübeydeyi çağırır mısın.. çok özledim.. görmek istiyorum..

maruf-- o da görmek isterdi de.. burada değil,malesef.. İstanbulda..
irem-- hıı,sen dubaiye gidelim dediğinde.. onun için istediğini sanmıştım.. dönüşte saraya uğrayalım o halde..  bari,çocukları göreyim.. minik kızın da,büyümüştür..

yasin-- irem.. görmesen de.. bir an önce..Adanaya dönsek nasıl olur.. figenin haberi yok ya..
faruk-- benim de,uçağa yetişmem lazım..
mehmet-- evet,dönmemiz gerekiyor..
davut--işleri ihmal ettik..
irem-- maruf,bilmediğim nedir..   beyler, seni kollamak istiyorlarmış gibi geldi de bana.. mesela faruk bey,arabayla geldiğini unuttu sanırım..
 faruk-- sahiden unuttum..
maruf--  yok , sen yanlış anladın.. istiyorsan uğrarız,kızımı da görürsün.. serayı da,adeni de..
onlarda sevinir..

tuna-- işin aslı,maruf sarayında.. yeni eşiyle karşılaşmanız sonrasında.. olabileceklerden endişelendiğini, söylemişti bize..
irem-- hımm.. haklı da..

maruf-- irem,ne olur devam etme.. rica ediyorum.. sıkıntılıyım biraz..
irem-- (gülümsedim) sıkıntını anladımm,yeni eş bademli kek yapamadı değil mi ..

maruf--tuna-- hah hah hah..

Hiç yorum yok: