Translate

5 Aralık 2012 Çarşamba

1500.bölüm..



dubainin havadan görünüşü muhteşem..
ben başımı yastığa dayamış,aşağıya bakıyordum.. sonra gözlerimi kapattım.. olabilecek senaryoları,düşünüyorum..

beyler uçağı ,kokpiti incelemek için kalkmışlardı.. geldiler.oturdular.. kemerler takıldı.. duyuyorum..
beni uyudu sandıklarından.. konu da farklılaştı..

mehmet--(kısık sesle )  tuna bey,maruf bey yirmi çocuk dedi.. hepsi onunsa kaç eşi var.. merak ettik..

tuna-- marufun beş eşi ve çok çocuğu var.. sayısı değiştiğinden bilmiyorum...
ailesi kardeşleri de çok eşli,bu onlar için normal.. sarayda yaşıyorlar, nüfusları kalabalık ve herkes hayatından memnun..

faruk--mr.blaunt şeyhim dediğine göre.. irem hanım.. müdürünün kuma olmasına nasıl ses çıkarmadı ki..

tuna-- oo, marufa bile tepkiliyken.. kabullenememişken.. vahide hanım kuma olsa.. razı gelir mi hiç..
rekinin,eşi vefat etmiş ..yirmi yıl önce.. bir daha da evlenmemiş..
eski büroya,maruf ..o ve birkaç kişiyle beraber geldiklerinde.. görür görmez.. vahide hanıma aşık olmuş..  o da,sabır edip bekleyenlerden yani..

yasin-- siz de mi bekliyorsunuz..

faruk-- evet de,aday yok.. mehmet ve davut boşanmışlar ..ben çok arzu ediyorum da..  anlattıkları ile cesaretimi kırıyorlar...
yasin-- benim de,cesaretim yoktu.. iremle,tunayla bir arada olunca.. fikrim değişti..
tesadüflere de inanmak lazım.. karşılaşmasak,eşimi göremeyecektim..

tuna-- yasin de,sabırsızlara çok iyi örnek olur.. bir haftada,yıldırım nikahla evlendi..

maruf-- (kısık sesle) konu gizli değilse, sohbete katılabilir miyim..
tuna-- buyur katıl maruf,gizli değil.. yirmi çocuk dedin ya.. kaç eşin olduğunu sordu arkadaşlar..

maruf-- (mırıltıyla )şişş, yavaş..
tuna-- sende bir alemsin.. duymayacağı ne var ki..  beşinci eşten haberi oldu ya..
maruf-- öyle de.. aklına getirmeyelim demek istedim..
 büroda dediklerini unuttun mu.. saraya,gitmekten onun için vazgeçtim..

mehmet-- ne yaptı ki,bu kadar çekiniyorsunuz.. irem hanımdan..

maruf-- yapmadı da.. sözleri ve bakışları yetiyor.. tuna da,rahatsız oluyor ..bende..
 eşlerim,çocuklarım.. yiğenlerim,kardeşlerim.. kısaca tüm ailem çok seviyorlar iremi.. oda onları seviyor..tepkisi biraz durulmuşken,yeniden aramızın açılmasını göze alamıyorum.
çocuklarımı örgütlemesinden.. korkuyorum asıl... öylesine çok seviyorlar ki.. onun için,dilinizi bile öğrendiler..  irem hem çok iyi,hem de çok tehlikeli..


yasin-- evet yapar,yeter ki istesin.. samimiyetinize güvenerek..  merak ettiğimden soruyorum,maruf bey..  evlenmeden.. aynı anda birkaç kadınla ,ayrı yerlerde ilişki sürdürebilmeyi yıpratıcı olsa da.. anlayabiliyorum..  ama sizin durum farklıymış.. herkes aynı mekanda yaşarken,birbirlerini bilirlerken..
nasıl rahat edebildiğinizi anlayamıyorum..  beni aydınlatın lütfen..

maruf-- soru zor yerden geldi,yasin bey.. samimiyetle cevap vereyim bende.. biz bu durumun garip gelmediği, hatta aksi durumun soru işaretleri yarattığı bir toplumda yaşıyoruz.. özellikle benim tek eşli olmamam planlanmıştı.. 18 yaşındaydım,cazipti..  hiç karşı çıkmadım..

iş,yönetim ve ailede.. ailemi,büyüklerimi ve değer verdiklerimi.. sayıp severim.. ama kimse bana karşı gelemez..  danışırım fakat ,verdiğim karar emirdir.. sorgulanamaz..

 eşlerimi de kandırıp,yalan söylemedim.. hiç birisi küçük değildi.. zorla da evlendirilmedik.. ben gördüm,beğendim ve teklif ettim.. uyum içinde, bir arada yaşanılacağını.. bilerek gelip,şartları kabul ettiler.. boşanmak yok bizde.. birkaç konu hariç, istediklerini yapmakta özgürler.. imkanları var ve sağlanır..
bana gelince; yalan yok.. herkes birbirini biliyorsa ,kabul de etmişse.. ben niye rahat etmeyeyim ki..
kimseye hesap verme mecburiyetim de yok.. aldatmıyorum..  memnun olmamaları için,bir nedenleri olmadığını düşünüyordum..  birkaç gün öncesine kadar..
hiç ummadığım bir olaydan sonra.. artık o kadar emin değilim.. kadın duygularını hafife almışım..

davut--aynı hatayı bende yaptım.. siz şanslısınız,boşanma söz konusu değilmiş.. zamanla hatanızı telafi edersiniz..
maruf-- şans mı ,şansızlık mı.. tartışılır bence.. hataların telafisi mümkün değil..anladım da,boşanamıyorum.. dünden bu yana.. kıymetini bilmemişim.. nikahlanmak şartmıydı diye düşünüyorum.. pişmanlığım da, fayda etmiyor ne yazık ki..

tuna-- yani ? sonuç ne..
maruf-- sonuçç..   çocukların daimi sarayda.. olmalarına..annelerini gündüz görmelerine karar verdim..
gece , saraydan..  kendi  evlerine gidiyorlar..

faruk-- (gülerek ) sizin için zor olmuştur,rahatlık açısından yani..

mehmet-- maruf--tuna--yasin-- davut--hah hah hah..

içimden "oh olsun .. sen zübeydeyi daha çok ararsın,duygusuz  (.......... ) "  diyerek .. doğruldum.. uykudan uyanır gibi.. etrafıma bakınırken.. boynumu da ovuyorum...

Hiç yorum yok: