Translate

3 Aralık 2012 Pazartesi

1495.bölüm..


ayla ablayla sarıldık,nizamettin beyle de tokalaşıp .. bayramlaştık.. ayak üstü konuşuyoruz.. ağacın gölgesinde..

nizamettin-- kusura bakmayın ..yolda kimseyi durdurmaktan hoşlanmam da..  ayla sizi görmeyi çok istedi.. kıramadım..
irem-- ne kusuru nizamettin bey.. görüştüğümüze memnun olduk.. bizde bayram ziyaretine gelelim diyorduk..
ayla-- tabi beklerim.. adresi vereyim..
irem-- ne adresi ayla abla,evi biliyorum.. seni bırakmıştım ya..
nizamettin-- tamamm,bekleriz..

tuna-- nizamettin bey..  iki gündür misafirlerimizle ilgileniyoruz,daha ailemize bile gidemedik..
 onları gönderip.. gelmeden önce ararız.. bayram bu,sizin de gideceğiniz yerler vardır..  eve bağlamayalım..
nizamettin-- hiç sorun değil.. çocukları az önce,gönderdik.. bizim de gidecek pek yerimiz yok zaten.. yarın istediğiniz zamanda buyrun..

ayla ablanın ,eşine bakışları manalıydı .. dikkatimi çekti de.. sormak için müsait değildik..biraz daha konuşup, vedalaştık..

arabaya oturduğumuzda..
faruk-- o bey,Adana defterdarı değil mi.. nizamettin beydi,yanılmıyorsam..
irem-- (kemerimi takarken ) evet o..eşiyle de,iyi anlaşırız.. görünce, gidememişler..
siz nereden tanıyorsunuz..

faruk--  birkaç gün önce.. Ankarada maliyeye gittim..  zamanı kullanmak için koştururken..çarptım adama.. alyansı nasıl olduysa artık,fırlamış.. koridorda,alyansı ararken..ikimizin hali de,çok komikti.. neyse,bulduk.. özür diledim,o vesileyle de tanıştık..
şimdi elinde yine alyans yoktu da,dikkatimi çekti.. hatta eşinin de yoktu..

irem-- hımm,emin misiniz.. olmadığına..
faruk-- evet..
irem-- kahretsin. ayla abla,evin adresini vereyim dedi .. ayrıldılar mı ki..
 tuna-- nişanlıya çare olamadık.. onlara hiç olamayız.... ne yazık ki..
demek değişen bir şeyler var ve kararlarına saygı duymak lazım..

tuna hareket etti.. radyo binasını ,bekir ..sadun ve mahmut beyin iş yerlerini gösterdim..
sam'in iş yeri de,açıktı ve müşterilerin kalabalıklığını görünce..

irem-- sam'in ve kevinın keyifleri yerindedir.. sam gelir diye düşünmüştüm ama
tuna-- gelip,arkadaşını da alarak.. gitmiş beyefendi.. sadun bey söyledi..
irem-- hadi hayırlısı.. tuna,dur.. galip beyi gördüm..

tuna-- bende ama yanlız değil sanırım.. evlerine gideriz..
irem-- lütfen dur.. koluna girdiği bayana baksana,kızı yaşında.. ne yapıyor,galip bey.. bir göreyim..
tuna-- hayırr..ayıp olur..  hemen hüküm veriyorsun..  ayrıca seni ne ilgilendiriyor..

davut-- olmaz olmazmış..

tuna--ama bu olamaz..  galip beyi uzun zamandır tanırız.. sayıp,sevdiğimiz büyüğümüz..benim çalışma arkadaşım,iremin de öğretmeni..  ticari çevirmenlik,ithalat-ihracat geri plan hizmeti  de veriyor...
ireme,o konuda da.. öğretmenlik yapmıştır..
iki yıllık evli.. eşi de,emekli öğretmen..vakfımızın ve öğrenci yurdumuzun müdiresi.. onu da iyi tanırız..
 yanında bayan gördük diye, varsayımlarla hareket etmek haksızlık  olur..
dursam,iremin bakışı  kesin alınmasına neden olacağı için..   değerli bir kişiyi,kırarız ki..bunu hiç istemiyorum .. bu kadar çabuk şüphe etmekten, acımasızca harcamaktan..
yakıştırmaktan kaçınmak için..  çok nedenimiz var, yani..

mehmet--  bende buna benzer bir durumdan dolayı boşandığım için,size hak veriyorum. tuna bey..
davut-- çok pardon da.. beyefendi yaşlı,sen gençsin.. buna benzer nedenden dolayı diyorsan - açık konuş- hiç mi suçun yoktu..


Hiç yorum yok: