Translate

30 Kasım 2012 Cuma

1494.bölüm..


mr.blaunt-- mr.falke,mr.gardner.. almanyaya arkadaşlarımızla gidip..
devir işlemlerine yardımcı olmanızı rica ediyorum..

mr.gardner-- elbette gideriz.. ben yasin beyle buluşacaktım ama durumu anlatırsanız
sevinirim irem hanım.. sizlere de,misafirperverliğiniz için çok teşekkür ediyorum..

irem-- rica ederiz,mr.gardner.. yasine ileteceğim,böyle olmasını hiç arzu etmezdik inanın..
mr.gardner-- biliyorum,bizde arzu etmezdik ama çaresiz kalıyoruz bazen..

kalktılar ayağa.. tokalaşıldı.. yolcu ediyoruz onları.. havaalanından kiralık arabayla gelmişler sanırım..

mehmet-- mr.blaunt,biz ne yapacağız.. bayilik için,kiminle görüşeceğiz..öğleden sonra gideceğimiz için,bilelim dedim..

mr.blaunt-- siz aynen devam ediyorsunuz.. sözleşme şartlarında değişiklik gerekiyorsa,size bildirilecek.. siparişleriniz varmış,onlar yola çıkacak.. birazdan.. mr.leon ile irtibat halinde olacaksınız...
irem hanım kararını verince.. bir hafta içinde,herşeyi kesinleştirmek için.. bende almanyaya gideceğim..  döndüğümde,daha net konuşuruz ..
 öğlen yemeğinde hepinizi ağırlamak istiyorum..  irem hanım,tuna bey..sizi, de..
 arkadaşları gönderdikten sonra.. arabayla sizi aldıracağım için.. acele etmemiştim...

irem-- hımm,biz gelmesek de.. ben düşünsem.. kararımı daha çabuk verebilirim belki..

mr.blaunt-- (gülerek ) gelin ve iki gün sonra karar verin razıyım.. gideceğimiz yeri çok beğeneceğinize eminim.. saat beşte burada oluruz..

irem-- peki.. siz aldırmayın, biz biraz dolaşıp.. istediğiniz yere geliriz..
mr.blaunt-- anlaştık.. saat on ikide mağazada buluşalım..

*******

nedim bey ,evrakları alıp gitti.. çevirtip,inceleyecek..  bende fincanları tepsiye koyup..mutfağa götürdüm.. yıkayıp temizledim tezgahı da..
lavoboda makyajıma bakarken.. tuna seslenince aceleyle çıktım.. adamlar arabaya oturmuşlar bile.. köşkü kilitlerken..
irem-- evet, ne düşünüyorsun..
tuna-- iyi gibi.. ama sen bilirsin.. ithalatı zaten yapacaktın.. jest olan ortaklık teklifi.. şartlarını karşılıklı konuşup,karar verirsin..

irem-- adam üstüne vazife değilken.. fabrikayı aldığı için gayret göstereyim diyorum da.. diğer kalemler olunca,risk almaya sıkıntı yaşamaya ne gerek var.. ithalat tamam ama  ortaklık aşar beni..
elimdeki avcumdaki herşeyi de, veremem doğrusu.. aksilikler olabilir,beş parasız kalırım..iflas bile seçenekler dahilinde..

tuna--( dönüp, elimi tuttu.. merdivenlerden bahçeye indik)
dağıtacağım paraları iki ay sonraya erteleyebilirim.. nasılsa hepsi kazanacak.. yada benden talep edebilirsin.. aksilik olursa.. fazlaca sarsılırız da,senin iflas etmene göz yummam hayatım..

irem-- (gülümsedim ) sağol da.. yardımsız ayakta durma zamanı,geldi artık..
tuna-- olur.. saat onbir,şöyle çarşı içi dolaşalım..
irem-- tamam.. ben iki poğaça ,meyve suyu alırım..
tuna-- sen  birşey yemedin mi.. eh irem.. aşkolsun..
irem-- yeni uyanıp,geldim tuna.. zaman mı vardı ki.. (demir bahçe kapısını da,ben kilitledim )
tuna-- irem,ayrı gitme diye..  nasıl oturmuşlar bak..

tunanın arabasının ön camından içeri bakıp gülerek..
irem-- beyler arkada sıkışmayın... bu sıcakta  nazik olmanıza dayanamam.. ben tek geleyim..
faruk--bu aracın  kliması çok güçlüdür,bir saatlik dayanırız..
hem eşiniz aynadan size bakacağım diye.. yola bakamıyor ki.. zaten.. sıkışalım daha iyi..

kahkahayla gülerlerken.. oturdum ön koltuğa.. tunada hareket etti..

kemerimi taktım..çantamdan güneş gözlüğümü alırken.. burhanın numarasının olduğu kağıt ilişti gözüme.. gösterdim..

irem-- burhanın ve ben arayacağım..
tuna--........................... ne alayım,ne yiyeceksin..
irem-- mavi köşede dur,ben alırım..

yanaşınca.. cüzdanımı alıp.. indim.. beş kişiye göre.. yiyecek ve soğuk içecek aldım..
kocaman iki poşet olmuş.. parasını verip çıktım.. içeriden ,arabanın kapısını açtı tuna..

mehmet-- çok zayıfsınız,bu aldıklarınızı nasıl yiyeceksiniz.. hiç  anlamadım ..
irem-- (oturup,kapıyı kapattım ..kemerimi takarken ) ben değil,biz yiyeceğiz mehmet bey.. size de aldım.. oruçtan ve yorgunluktan beş kilo verdim de.. geri alacağıma emin olabilirsiniz..

üçü için,çeşitlerden iki kutuya ayrı ayrı koydurmuştum .. onları ve içecekleri arkaya verdim..
kendimize olanı açtım.. peçeteyle,açmadan bir ısırık alıp.. tunaya yemesi için uzattım..

tuna-- sen ye,irem..
irem-- yemezsen bırakırım..
arkadakiler gülerken.. tuna da,ısırmak zorunda kaldı..

içeceği de açıp,verdim..
tuna-- sağol.. başka verme..

ben bir poaça yedim,tunaya iki tane yedirdim.. arkadakilerde yiyorlar.. konuşarak..
kuyumcular çarşısının önünde kırmızı ışıkta durduk..
peçeteyle elimi  ağzımı silip.. iki sigara yaktım,birisini tunaya verdim..

irem-- tuna buradan dönsene.. 
tuna-- niye.. 
irem--teyzemler gelmişler mi bakardım,en azından..  
tuna-- (hareket etti ) akşam öğrenip.. diğer akrabalarını da ziyaret ederiz.. 
irem-- (gülerek ) ayy,canım halamı da çok özlemiştim.. birde gölge amcam vardı..
inşallah yaylaya yada köye gitmişlerdir.. 
tuna-- (gülümsedi ) yorum yok.. 

*****
çarşıya girdiğimizde ..korna çalınca..aynadan bakıp,sağa yanaştı.. kim diye görmeye çalışıyorum bende.. 

tuna-- nizamettin beyle,ayla hanım.. 
irem-- bak,birde işin bu boyutu var.. beyler,beş dakika izin istiyoruz.. 

mehmet-- izin ne demek,buyrun.. 
 davut-- iki gün daha kalsak.. şişmanlayacağız.. ben nasıl yedim,anlamadım ki.. 
faruk-- nefes alamıyorum inanın.. 
irem-- hep benim suçum.. 

mehmet--tuna--faruk--davut-- irem-- hah hah hah.. 

Hiç yorum yok: