Translate

30 Kasım 2012 Cuma

1490.bölüm..


güzide-- (gülümseyerek ) çok anlayışlısınız..sağolun..  ama en güzel baskıyı.. çaktırmadan irem hanım yapıyor..
elizabeth-- nasıl..
güzide--  yayın sonrası,benim odama geliyor..  parmağıma bakıp,gidiyor..

mahmut-- elizabet--philip-- mehmet--faruk--davut-- mr.gardner--mr.falke--irem--rekin-- hah hah hah..

irem-- ben,tunaya bir bakayım..
güzide-- ama sevinçli haberi söyleyecektim.. belki de tuna bey, o haberi alıyordur..
irem-- sanmam.. sevinmedi..neyse geliyor..  buyrun,dinliyorum..

tuna gelip,kusura bakmayın diyerek  oturdu..

güzide-- biz çıkarken,nedim bey ve gülderen hanımla karşılaştık..
(gülerek )  nedim bey,takım elbiseyle çimlerde takla atıyordu.. alışılmadık bir görüntü olunca da ,merak ettik.haliyle..

tuna-- nee.. hayırdır inşallah..
irem-- hah hah hah.. fotoğrafını çekseydiniz keşke.. şüphem doğru muymuş..
güzide-- (başını salladı ,güllümseyerek ) evet.. çok sevinip,tebrik ettik..

tuna-- allah tamamına erdirsin.. nedim bey,şimdi takla attıysa .. bebek olunca ne yapar acaba..

herkes gülerek iyi dileklerde bulundu..
irem-- kim aradı tuna.. canın sıkılmış gibi..
tuna-- hımm,sonra konuşuruz..
irem-- telefonun olması,hem iyi hemde kötü.. senin ifaden böyleyken.. bilmemek beni geriyor..
tuna-- (gülümseyerek ) sabırlı ol hayatım.. söylemememin  nedeni ,seni daha çok germemek için.. aynı,dün olduğu gibi..

irem-- hii,bebekle mi ilgili yoksa..
tuna-- hayır..
irem-- uff,iyi bari..konuyu değiştireyim.. mahmut bey,tayları gönderdiniz mi..

mahmut-- emir caferin tayı hariç, hepsini gönderdik.. yerlerine ulaştılar..
cafer bey, yeni doğan tayı da istediği için.. bekliyoruz,ikisini beraber göndereceğiz..
ufuk ne zaman dönüyor..

irem-- bilmiyorum,haber veririm size.
tuna ahırlar hazır değil mi..

tuna-- hazır da,hüseyin olmayacak.. nail de,hangi birisiyle ilgilensin..
at biraz daha sizde dursun mahmut bey.. ufuk gelse bile,durumu anlatırız.. oraya gider.. küçük çocuğa at almak,hiç mantıklı değilmiş..

irem-- (gülerek ) pişman değilim.. sen,mügeye zürefa al..
tuna-- hah hah hah..
irem-- yaşasınn, güldün..
tuna-- sayende..

meyveler ,tatlılar yenildiğinde...
mr.falke-- saat on olmuş.. bir saat sonra uçağım kalkacak.. ben tek gidemezmiyim..
tuna-- gidemezsiniz,biz götüreceğiz mr.falke.. havaalanı yakın..

mehmet-- açık havadan,sohbetten..ikramdan başımız döndü..herşey çok güzeldi..  zamanı unutturdunuz bize..  sizi de bekliyoruz, tanıştığımıza çok memnun olduk..

inşallah dedik.. tuna satılmış dayının yanına gitti..

irem-- bu ay,geleceğiz İstanbula.. kısmet olursa,size de uğrarız ..
mehmet-- tabi beklerim.. gününü bildirirseniz,yer ayırtırım..
irem-- sağolun,kalacak yer var..  kardeş diyebileceğimiz,bir arkadaşımızın ikiz bebekleri olacağı için
gideceğiz.. kayınbiraderim de orada oturuyor.. sorun değil yani..

mehmet-- benimsemeniz ne kadar güzel.. yine de rahat edemezseniz..misafir ederim,sizi..
irem-- çok naziksiniz.. bizim de evimiz var da,aramızda çok iyidir..
belki mimarlık dolayısıyla , gönül karayı  tanırsınız.. abimde inşaat mühendisi..

mehmet-- tamamm.. gönül hanımı tanıyorum tabi..  abiniz de.. eren bey sanırım..
irem-- evet..
mehmet--  ertuğrul kara da,kayınbiraderiniz o halde..
irem-- evet.. Mersinde çalışıyor şimdi..
mehmet-- çok selamımı söyleyin,ertuğrul beyle çalışmıştık bir dönem.. fevkalade detaycı bir mühendisti..

irem--( gülümsedim)as.. hala öyle.. yurt binasının tadilatını yaptı da,hayran kaldık..
okulun kontrol mühendisliğini de o yapıyor..  helikopter pisti için de,tavsiyelerde bulundu..

güzide-- irem hanım.. aslında,şimdi olacaktı helikopter..

philip-- bu sefer,binerdik bizde..
irem-- çağırayım isterseniz..

faruk-- helikopter servisi mi var..
mahmut-- yok da,irem hanım isteyince oluyor..
elizabeth-- bana sponsor olacak.. para lazım..kıyamam kızıma..

güldüler.. o sırada tuna da geldi..



Hiç yorum yok: