Translate

25 Kasım 2012 Pazar

1471. bölüm..


halamla firuze teyze.. ellerinde mendillerle girdiler içeriye..  bize ayrı,erkeklere ayrı almışlar..

muazzez-- neşeniz bol olsun..
amin dedik..

tuna-- bizde kalkmak için sizi bekliyorduk.. yasinler de geliyorlar..
firuze-- niye .. daha yeni geldiler de.. onun için dedim..
tuna-- (gülerek ) iremle,yasin çatapat istiyorlar.. oyun oynayacaklarmış firuze teyze..

muazzez--firuze--tuna--irem--figen--yasin--hah hah hah..

muazzez--güldürdünüz bizi,allahta sizi güldürsün..  ayağınıza sağlık.. işinizi bitirin,yine gelirsiniz..
boyunuz büyüse de.. çocuğumuz sunuz..  bunlar bayramda verilir.. almanızı ve ne gerek var dememenizi istiyoruz..

ikisi de,verdiler .. ellerini öpüp.. teşekkür ettik..
 zamanın en büyük baknotu.. biner lira koymuşlar mendillerin içine.. çantama itina ile yerleştirdim..
ayaktayız hepimiz.. ikisinin kollarına girdim..

irem-- düşünmeniz ve hediyeleriniz hepimiz için çok değerli.. sağolun..
kendi adıma  kullanmayıp, böylece saklayacağım..

firuze-- kurban olurum,verene..  alırız yavrum..mendil dediğin nedir.. kullan,saklanır mı hiç..

irem-- ben saklarım. aklım erdiğinden bu yana.. bayramlarda bana verilen,para..
mendil ,hediyelerin.. hepsi duruyor,annemlerde.. kullanmaya kıyamamışım..
bunlarda,evimde duracak artık..  verenler değerli olunca.. mendilleri de,değerli.. oluyor,firuze teyzeciğim.. ne zaman baksam.. şu anı hatırlayacağım.. bunun değerine paha biçilir mi..

sarılıp,öptüler beni..

tuna-- yani irem madem bu kadar,saklamayı seviyordun da.. niye benim.. saçını (bana bakarak,sustu.. şaşırdım,gülmemeye çalışıyorum..çünkü..) dışarıda hava nasıldı, yasin..

yasin--(gülümseyerek ) püfür püfür esiyordu.. böyle de açık verilir mi tuna..
muazzez--lafını tamamlasa verecekti açığı da.. bu sayılmaz.. bizde hiç anlamadık nasılsa..

irem-- figen--tuna-- yasin--muazzez--firuze--  hah hah hah..

************

figenle yasin de,geldiler bizimle.. bayramlaşmaya.. sonra uğrayacak bir kaç arkadaşım var dedi yasin..  figenin teyzelerine,tanıdıklarına da gidip.. akşam da halamları Osmaniyeye götürecekler..
abimlerde,zuhallerle karşılaşmışlar.. ikinci gün için.. onlar da çağırılmış..

köşkün önünde durduk.. bizim araçlarda sıralanmışlar.. ve bahçe de,hiç tanımadığım hoş bir hanım.. orta yaşlı,bembeyaz saçlı grantualet giyinmiş..   bir bey ile konuşuyor..

indik.. yasinlerde geldiler.. bahçe kapısını açarken..
irem-- tuna,bunlar kim..
tuna-- kadını bilmiyorum da.. erkek tanıdık gibi.. gir de,anlayalım..

figen-- (kurtların sevgi gösterinde bulunmasından ürkmüş..) ben girmesem mi.. irem..
irem-- max,tina oturun..  bak.. oturdular.. gelebilirsin canım..

açtım kapıyı.. girdik bahçeye... kurtları okşarken..

kadınla,erkek bize doğru döndüler..

caner-- tuna,tanımadın herhalde.. o kadar değişmedim canım..
tuna-- (gülerek ) aa,caner abi.. hoşgeldin.. bu ne güzel sürpriz.. yalnız mı geldin..
tokalaşıp,sarıldılar..

*****************

not: Nişanı yaptık :) Tebrik için Arayan ,bana çeşitli yollarla ulaşan sevgili arkadaşlarıma  çok teşekkür ediyorum.. Darısı bekarlarımıza olsun :)

Hiç yorum yok: