Translate

15 Kasım 2012 Perşembe

1464.bölüm..


herkesi gönderdik.. tunayla ikimiz varız.. tepsiye çay ve börek tabaklarını koyarken...
o da,demir bahçe kapısını kilitleyip.. mutfağa taşımama.. koltukları çekmeme yardım etti..

mutfakta ben ayakkabılarımı çıkarmış..onları yıkarken.. tuna yukarıdayım dedi.. gitti..
on dakika sonra.. elimde ayakkabılarım,asansörle yukarı çıktım..

irem-- tunaa,neredesin..
tuna-- odanda..
girdim içeri.. elinde telefon,numaraları çeviriyordu..

irem-- saat 12 kimi arıyorsun.. banyo yapmam lazım,kalıyor muyuz .. gidiyor muyuz..
tuna-- keyfine bak,biraz daha buradayız..
parmağını dudağına götürüp.. alo diyince, geri çıktım..

öyle yorgun ve uykusuzum ki..  odadan bornozumu.. havlumu ,giyeceklerimi alıp.. banyoya geçtim..

yarım saat kalmışımdır.. saçlarımla da on dakika uğraştığımı farzetsek..
giyinip,çıktığımda.. hala tunanın konuştuğunu duyunca..  kapıdan bakıp.. göz kırptım..

gülümseyerek,kokumu içine çekiyormuş gibi yaptı.. bende öpücük attım..
elimdekileri odaya götürüp.. astım,katladım.. yerleştirdim dolaba.. havlularımı
kendi odama astım.. dağınıklık kalmayınca..

belden büzgülü geniş eteğim ve kolsuz tişörtümle.. tunanın yanına gelip.. oturdum karşısına..
ayaklarımı sehpaya uzatıp.. birde sigara yaktım..

tuna--ilginiz için, teşekkür ediyorum.. buradayım, haber bekliyeceğim sizden..

kapatıp,bana baktı..

tuna-- sıhatler olsun,niye öpülmedim..
irem-- resmi konuşuyor gibiydin.. bende özlediğim için. parazitte kurtarmazdı,bu sefer..
tuna-- hah hah hah.. yanağımı demiştim canım..
irem-- başbaşayız,yanağından öpmezdim ki..  tuna kara,iş başında...sherlok holms ken,namına gölge düşmesin dedim.. anlat bakalım.. gizemli telefonun sırrını..

tuna-- (gülerek yanıma gelip,beni öptükten sonra.. karşıma geçip oturdu.. ayaklarını uzattı o da ..) bir kaç konu için,bir kaç yeri aradım..
irem-- çok açıklayıcı oldu.. inan ki..

tuna-- hah hah hah.. son haber de gelsin.. evimize gidelim.. yarın anlatırım..
çokk çok uzun ve sıkıntılı bir gündü.. tekrar etmek istemiyorum..

irem-- başının ağrısı geçti mi..
tuna-- geçti canım..
irem-- iyi bari.. çok kötü görünüyordun..
tuna-- kötüydüm gerçekten..

irem-- ya aklıma takıldı.. bülentin verdiği maskotta ne gibi bir tehdit olabilir ki..
onu da dinliyorlar desem,ne alaka.. sana kimbilir ne zaman verdi, hep yanındaysa.. yine mi dinleniyoruz.. hemde özel olarak.. kim,niye istiyor.. gizli,şaibeli  bir iş de yapmıyoruz ki.. herşeyimiz kayıt altında..  neler oluyor,hiç anlamıyorum..

tuna-- soru sormayacağına söz ver,söyleyeyim..
irem-- sormama gerek bırakma,sende..

tuna-- (derin bir nefes alıp) bülenti arayıp.. anlattım,dikkatli ol dedim.. maskot,promosyonmuş..
"her hafta onlarcası geliyor,yerli yabancı.. bende herkese dağıtıyorum.. Almanyada iki günlük,bir kongreye katılıp.. sunum yaptım..  yüzlerce , promosyon vardı sepetlerin içinde.. kravat,kalem.. not defteri vs. buyrun alın dediler.. seçerek,iki tane anahtarlık aldım.. birisini de sana verdim işte..
yani bana özellikle verilmiş değildi ki.. kuşkulanayım..
 kesin (.... ) sende.. dertleri kendine çekiyorsun..  "dedi..

irem-- hiç de bile.. o kendine baksın.. . sen burada bir yere koydun da.. o zaman mı tehdit haline dönüştü acaba..
kimse gördü mü..  ziya için geldiğinde vermiş olsa.. niye yanındaydı, be kocacığım..
bir özelliği mi vardı ki.. taşıyordun..

tuna-- (gülerek ) hıı,kalbin içinde resmin vardı.. soru yok demiştim ,değil mi..

irem--(güldüm) ilahi tuna.. aynı şehirdeyiz.. anında duyuyorsun sesimi..
anahtarlığa resim koymak,taşımak da ne oluyor.. liseliler gibi..
cüzdandaki mor dudaklı resim,saçlarımın olduğu kese .. özlem gidermek için yeterli gelmiyor mu artık..
ben senin kalbinin içindeyim.. sende benim.. göstereyim mi..

tuna-- hah hah hah.. fırsatını buldun..dalganı geçiyorsun daa.. şakaydı,resmini anahtarlığa koymadım tabi ki..  yoksa max onu atamazdı..
bilmediğin,söylemek istemediğim konulara girmemek için.. öyle dedim..
bir cümle söylesem,gerisini duymadan duramazsın.. o yüzden..  bırak böyle kalsın..

irem-- (doğrulup,sigarayı söndürdüm ) iyi.. kalsın, bakalım.. haber gecikecek sanırım.. divanı açayım da,burada yatalım..  kim için,haber bekliyorsun sen..

tuna-- anarın kardeşi için..
irem-- hıı,önemliymiş.. kaynak,tahmin ettiğim kişiyse.. nasıl ulaştın.. burada değilmiş de..

tuna-- (kalkıp,ellerimden tuttu.. kaldırdı beni.. belime sarıldı,odadan çıktık )
giydiğin elbiseyi,niye daha önce görmedim..hep buradaymışsın,aldın da getirdiler desem.. .. kimse gelmemiş..

irem-- (durdum)amacın sorumu unutturmaksa.. konuyu değiştir.. yada.. sorgulanıyormuşum gibi.. konuşma.. sinirim zıplamak üzere.. tek yorgun ve aklı karışık olan,sen değilsin..
beni mi takip ediyorsun,güven sorunun mu var.. çalışanlarıma beni mi soruyorsun, dedirtme bana.. bayramımız zehir olmasın..

tuna-- (sarıldı bana ) pardon.. hiç birisi değil.. ben,buradan kayıtlara baktım da.. yanlış sordum,sanırım....

irem-- evet.. öyle oldu.. giydiğim,zayıflıktan üstüme oturmadığı için.. zuhal hediye etti ,o elbiseyi.. şimdi,bırakta yatayım.. sayende uykum kaçtı ama kemiklerimi dinlendirmem lazım..

birşey demeden,beni kucağına aldı.. içerideki divana yatırdı..  üstüme pikeyi örtüp.. saçlarımı okşarken.. telefon çaldı..

tuna-- uyuma sakın.. gelirim hemen..


koşarak gitti..
gözlerimi kapattım,derin nefesler alarak.. sakinleşmeye çalışıyorum..
ne yapıyor böyle.. bu kadar üstüme titrerken..bir anda, nasıl kırabiliyor beni .. hiç mana veremiyorum..

ne kadar yattıysam artık.. dalıyormuşum tam.. yanağımı,dudağımı öpüyor minik minik..

tuna--  iremim.. canım,bak bana..
irem-- (açtım gözlerimi.. diz çökmüş sanırım..göz göze geldik.. ) evet?

Hiç yorum yok: