Translate

11 Kasım 2012 Pazar

1456.bölüm..


max ve tina etrafımızda dönüp duruyorlar..tunanın üstüne zıplıyorlar..
 kıyamam onlarda özlemiş demek ki..  ikisini de sevdik..

tuna-- arabalar gelmiş,hayırlı olsun.. yazılar yazılmış,plakalar BH olmuş..

irem-- sağol.. turguta,yasemine,vahide hanıma.. deryaya.. kemal ve nedim beye vereceğim için ,iyi olur dedim..

tuna-- nedim ve kemal bey,sırf bize çalışmıyorlar ki.. pek uygun olmaz gibi ama teklif et yine de..  jeepler de bize mi..

irem-- evet.. markanın satıcısı olacağız,kullanmamız reklam olur dedim..
tuna-- plaka ?
irem-- BHT,BHİ ..  tunaa ,sevinmedin sanki.. çok da durgunsun.. oruçtan mı.. başka birşey mi oldu..

tuna--canımm, sevindim de.. gel,sonra konuşuruz.. başım çok ağrıyor..

irem-- (elini tuttum) yukarı çık,uzan .. yaseminler gelir birazdan.. iftardan sonra ilaç içersin..
tuna-- (yürüyoruz köşke doğru.. )sözleşmeyi, incelediniz mi tekrar..
irem--saat dörde kadar,her detayı inceledik.. kemal bey de geldi..  nedim bey,imza için.. gelecek yine..

köşke gireceğiz tam.. max ve tina tunanın önünde durdular.. gözünün içine bakıyorlar..

tuna-- ne oldu.. oynamak istiyorsanız, hiç sırası değil.. hadi yerinize gidin..

kıpırdamadıklarını görünce.. sıkıntıyla ceplerindekileri çıkardı.. basamağa dizdi.. hiç ilgilenmediler bile..
tuna-- başka birşey yok.. kapının önünde de,soyunamam.. kusura bakmayın..

max havlayınca.. gülçin de çıktı kapının önüne..

irem--(gülerek ) iyi bak ceplerine.. mutlaka birşey var..
gülçin-- silahla,barutla temasınız oldu mu..

tuna-- yok.. cebimde bülentin verdiği maskot ve arabanın anahtarı var..
irem-- bülentin taa ne zaman verdiği maskotu, yanında mı taşıyorsun..  çıkar bakayım şunu..

 (derin bir nefes alıp,çıkardı.. daha bana uzatırken.. max elinden kaptı..
koşarak,götürdü ve çöp kutusuna atıp geldi.. oturdu karşımıza.. aferin dememizi bekliyor )

birbirimize baktık...
irem-- (dudak büktüm ) elbet bir açıklaması vardır.. max boşa atmaz.. aferin oğlum..

tuna da okşadı.. gidin dedi.. gittiler...
tuna-- (basamağa koyduklarını aldı) neyse,anlarız nasılsa.. ( köşke girdik,hanımlara merhaba dedi..
merdivenleri çıkıp, odadaki divana uzandığında.. ben de yanına iliştim.. yüzünde ki, ifade berbat.. ) sana birşey söyleyeceğim.. ama gücenmek yok..

irem-- söyle..
tuna-- hiç tadım yok.. ben yemekte yanında olmasam..  sorun olur mu.
irem-- böyle bir teklifi yaptığına göre.. sahiden iyi değilsin demektir..  peki,iyi olursan gel.. songül yemek getirir,sana..

tuna-- ( elimi okşadı ) sağol.. ben mutfakta yerim.. getirmesin..

irem-- halim yok,sorma dedin.. ama birisi mi öldü.. onu söyle bari,tuna..

tuna--( başını salladı sağa -sola.. gülümsemeye çalışarak )birşey oldu da,yapılacak ne varsa yapıldı..yapılıyor..  duysan da,çare olamayacağın için.. moralinin bozulmasını istemiyorum tamam mı.. hadi canım,sen misafirinle ilgilen..

irem-- kime ne oldu tunaa,delirtmesene beni.. hii,babamlar mı.. yoksa..
tuna-- yok yok..  sakin ol.. hani ısrar etmeyecektin bana..

vahide--( odadan görünmüyor da,kapıya yakın sanırım )  irem hanım,rahatsız ediyorum ama .. rauf.. nedim bey,gülderen hanım..  tamer ve misafirleriniz geldiler..  bahçeye aldık.. sizi bekliyorlar.. iftara da onbeş dakika var..
irem-- geldim,vahide hanım..

tuna doğrulup,oturdu..
tuna-- vahide hanım,gelenler  kaç yaşında,tahminen..  ..
irem-- ben biliyorum,başkan 35 yaşındaymış..biz ,uzunn uzun sohbet etmiştik de..
tuna-- bak senn.. hadi gidelim..

irem--vahide-- hah hah hah..

çıktık odadan..
vahide--  bana 55-60 yaşında gibi geldiler ama.. 35 de olabilir,tabi....

tuna--irem-- hah hah hah..

Hiç yorum yok: