Translate

11 Kasım 2012 Pazar

1454.bölüm..


zuhal--çok sevindim,başaracağına da eminim.. benn iyiyim hayatım.. bundan sonra da iyi oluruz inşallah..
yıldız teyzeme sert çıkmıştım ya.. Manisaya uğradık,gönlünü aldım..
selamı var sana,kendini o kadar yormasın diyor..  yemeğe geç katılabilmişsin ya..


irem--as..  öyle oldu da,mecburdum.. çiçekle ,burhan ayrıldılar.. saçma bir sebeple..
 çiçek işten de ayrılmış..güzide hanımı müşkül durumda bırakamadım.. ve hala devam ediyorum..
deryalar evlendiler,harikaydı herşey.. umarım onlarda sizin gibi çok çok .. mutlu olurlar.. balayından dönmediler henüz..

zuhal-- amin.. çiçeğe üzüldüm de.. içimden geçen ne biliyor musun; onlar er yada geç barışır.. zamana bırakmak lazım..
ay az kalsın unutuyordum, en önemli konuyu... teyzemlerde iftarı yaptık..  hediyemizi alıp nurinin evine de gittik.. çok mutlu oldu.. ne yapacağını şaşırdı ,hep sizleri sordu.. candanlıkla.. sarılıp sarılıp öptü beni.. bacı kokuyormuşum... ziyaylada iyi anlaştılar..
karısı kötü birisi değil ama çok cahil..  lafını bilmiyor.. karı-koca sevgileri kalmadığından.. birisi ak diyor,birisi kara..

 karnı burnunda,eli ayağı şiş.. kadıncağızın.. bize kahve yapacak,ben nasıl içeyim...
yanlış anlar diye çekiniyorum ama gittim mutfağa.. neyse ben yaptım..  balkonda içtik..
meyveyi,çayı hep birlikte hazırladık.. çok neşeli iki saatten sonra..
gideceğiz,göndermiyorlar.. illa yatın,yerimiz var diyor ikisi de..
ziyanın kendine has balayında olduğumuzu hatırlatması vardı ki, nuri gülmekten perişan oldu.. arabanın yanına kadar,geldi bizimle..
seni aklının alamayacağı kadar çok özlemiş.. yeminliymiş,kendisi gelemiyormuş..
birde şaziye böyle diye kıpırdayamıyorum,almanyaya gitmeden.. bir saat olsun görmek istiyorum,havaalanı bile olur.. ne olur gelsin dedi..
tamam saçın,çok güzel oldu.. git, aynaya bak hadi.. iremm..

irem-- (gözlerimi silerek kalktım ) sağol.. ne zaman gidiyormuş.. söyledi mi..

zuhal-- hımm.. eylülün ilk haftasıymış.. günü belli değilmiş daha..
irem-- tamam,konuşur yer ayarlarız.. bende çok özledim..

odayı topladım,beş dakikada.. saçımı bir topuz yapmış.. kuaförden çıkmışım sanki..
harika olmuş.. teşekkür ettim.. gözüme kalem çekip.. rujumu sürdüm..  odama geçtik.. (çekmeceden para ve zarfları aldım )

irem-- sen anlat,biraz işim var.. bayram ikramiyesi hazırlayacağım..
abimleri gördün mü.. ali,ergün ne yapmışlar..

zuhal-- görmez miyim hiç.. gelir gelmez,annemlere gittik..   akşam da bize geldiler.. yemeğe..  ali söz yapalım diyor.. ay sonunda askere gidecek.. önümüzdeki hafta için konuşacaktı,haleyle.
ergünü de,duymuşsun sanırım.. inat,hala vazgeçmem diyor.. ziya nurilerden bahsetti..
"istediğin bu mu,hayatını zindana mı çevirmek istiyorsun.. o kız sana göre değil... anlaman için..iş işten geçmesi mi gerekiyor..  bile bile,nasıl razı olalım ergün..
yine de olacak diyorsan.. beni çiğneyip geçmen lazım,iyi düşün.. karar ver " ,dedi.. ne olacak bilmiyorum..  (dinledi aşağıdan gelen sesleri) ziya geldi..

irem--  (üstlerine adlarını yazdığım zarfları,sümenin altına koyup.. monitörü açtım..
dört kameranın görüntüsüne de bakıp )gelmemiş canım,senin hislerin yanılır mıydı.. evlendin diye mi oldu ki..

zuhal-- hah hah hah.. üç dakika içinde,ziyayı göreceksin.. bahse var mısın..
irem-- varım kız.. nesine..
zuhal-- hımm,aklıma gelmiyor..sen söyle..

irem-- yanıldıysan.. bana küpeli çiçek yapacaksın.. onu zübeyde çok beğendi,vermek zorunda
kaldım.. ziya gelirse,bende sana... ne yapayım ,ayol..
zuhal-- yıl sonunda,yine birinci ol.. bende seni alkışlayayım..
irem--(gülümsedim ) inşallah..  biraz zor görünse de..   gayret edeceğimi bil , zuhalim..
zuhal-- anlaştık..

irem-- aaa,ziya geldii.. arabadan iniyor.. kokusunu mu duydun,anlamadım ki..

zuhal--hahhh hah hahh..

Hiç yorum yok: