Translate

7 Kasım 2012 Çarşamba

1452.bölüm..


dokunulmayı bekliyormuş yasin.. "ben daha önce,mutluluğu hiç tatmadım.. hayal dahi edemezdim,nasıl birşey olduğunu.. karımın, olacağı.. sevip,sevileceğim düşünce bazında bile uzaktı bana..
şimdi bulmuşken,ayrı kalmak haksızlık.. işkence gibi geliyor..
 figeni engellemek istiyorum ama daha yeni öğrendi kabul edildiğini.. sevincini hevesini gördükçe.. konuşamadım bile..
çocuğumuz doğuncaya kadar,sabır et .. başka bir iş çıkabilir diyorum kendi kendime..
allah ömür verdiği sürece.. anneli- babalı bir yuvada büyümesi için,ne fedakarlık gerekiyorsa yapmak,görevimiz..
 ya figen buraya gelip,çalışacak.. yada ikimizden birisi istifa edecek.. başka yol bulamıyorum..

rahmetlinin arkasından konuşmayayım da,her ne olursa olsun.. baban senin yanındaydı.. ama ben hiç görmedim bile.. imkanım olduğu halde,uzakta büyümesine seyirci kalamam..
kimse babasızlığı benden iyi bilemez.. çocuğumun da bilmemesi.. ikimizin şevkatiyle yetişmesi,tek dileğim.. hiç bir şey bundan önemli olamaz..  yanlış mı,düşünüyorum söyleyin ?" diyince..

içim isyanlarda olsa da,belli etmeden gözlerimi silip.. figene bakarak.
.
"bana cv ni ver.. yasin çookk çok haklı.. çocuk için,fedakarlık yapman gerekiyorsa.. yapmalısın..  kariyerine de,çalışma hayatına da.. burada devam edebilirsin.. yasinde,gönüllü ama onun işi çok uzun soluklu ve maddi açıdan daha tatmin edici.. gitme diyemiyorum ama yerleşme..tamam mı"

figen başını tamam manasında sallayınca.. yasin kalkıp sarıldı karısına.. çokk duygusal bir andı,ikisini yanlız bırakıp.. mutfağa gittik tunayla..

güya çay dolduracağım da.. elimin titremesine mani olamıyorum ki.. sinirlerim boşaldı..
tuna ,sakinleş diyerek..kulağıma fısıltıyla " yıpratma kendini ..iki ay çalıştıktan sonra,buraya gönderilecek zaten.. hamile olduğunu öğrenince,planlar değişti.. benim vicdanım ayrı kalmalarına, razı olur mu hiç "   dedi ve bana dünyaları bağışladı sanki.. ama ketum kocacığım
nasıl ve kimle irtibat halinde olduğunu söylemedi hala..

yasemin seslenince,düşüncelerden sıyrılıp.. doğruldum..

irem-- yasemin,buradayım gel.. saat kaç oldu..
yasemin-- (odanın kapısından gülerek,baktı ) beşe geliyor.. zekeriya ve tuğrulla gideceğimizi ..
birde misafirinizin olduğunu söylemeye geldim..

 irem--(ayağa kalkıp,üstümü düzeltirken )  konuşmaya mecalim yok,güç topluyordum bende.. kim geldi..
zuhal-- gel de,göörr.

irem-- ayy zuhall.. (fırladım odadan saç baş dağılmış.. ayakkabılar yok ayağımda.. sarıldık hasretle,biraz abartmışım ne var.. ) canımm,ne zaman geldin senn.. çok özledim,çokk..yalnız mısın..

zuhal-- evet,dün sabah geldik.. bende özledim,hayatımm..  zayıflamışsın da,gücün yerinde maşallah.. kemiklerimi kıracaksın iremm.. nefes alamıyorum..

irem-- (gevşettim kollarımı,gülerek )yaseminin yanında,konuşmayayım hadi..
zuhal-- hah hah hah..
yasemin--ben gittimm..

irem-- dur,zekeriya dedin.. niye götürüyorsunuz,çocuğu.. siz mi çağırdınız..

Hiç yorum yok: