Translate

31 Ekim 2012 Çarşamba

1443.bölüm..

not: dikkatli bir okuyucu uyarısı ile ; soyadları öncesinde kullanıldığından..mr.ve mrs kullanmayacağım artık..  teşekkür ediyor ve affınızı rica ediyorum :))

elizabeth ve philip geldiklerinde.. güzide hanımla,mahmut beyi yolcu ediyorduk..
tokalaşıp,hoşgeldiniz derken..

philip-- hoşbulduk,çok geç oldu ama içimize sinmedi.. hayırlı olsun,mr.blaunt..
rekin-- teşekkür ederim..çok memnun oldum,buyrun lütfen..

mahmut-- görüşmek üzere,.philip.. elizabeth..
philip-- görüşürüz..mahmut bey..

onlar gittiler,bizlerde masaya döndük.. oturuldu.. hal hatır soruluyor.. tuna da,misafirlere tanıtıyor..

servis açılırken,istemiyoruz .. ama kahve içeriz dediler..
sam ,philibin kulağına yaklaşıp.. birşeyler söyledi.. beni şikayet ediyor büyük ihtimalle..
philibin bakışından öyle anladım yani..

elizabeth-- irem ,evin önünde kuzenin ve eşiyle karşılaştık.. araba olunca,zile basmışlar.. bende burada olabileceğinizi söyledim..

irem--şimdi neredeler,gittiler mi.. yoksa..
elizabeth--evet,bir saat önce görüştük.. (çantasından katlı bir kağıt çıkarıp..uzattı) bunu sana vermemi istediler..

irem--sağolun (alıp.. açtım.. tuna da,bakıyor.. göz ucuyla.. okuyunca.. ona döndüm ,gülerek.. ) ne dersin,gider miyiz....
tuna-- (güldü) gidersek,gelmeyiz..   işin var,sen bilirsin..
philip-- iremm,nereye gidiyorsun.. yarını unuttun mu..

irem-- (kağıdı katlayıp,çantama koydum .. ) unutmadım,philip.. ziya bizi bir yere davet etmiş de.. gitmemiz, bu geceyi kapsıyordu..  sen nasıl anladın bizi..

philip-- biraz öğrendim.. tam konuşamasam da..  anlıyorum artık..
ziya niye çağırıyormuş ki.. hanımı da yanındaydı üstelik..

güldük..

tuna-- gençler toplanmışlar da,ondan çağırmış philip..

elizabeth-- seninle,konuşmak istiyorum irem.. müsait olduğunda.. görüşelim..
irem--  beklemeye gerek yok,elizabeth.. şimdi konuşalım.. yanlız istiyorsanız,o da olur..
elizabeth-- peki..(diğerlerine bakarak)  on dakika izninizi istiyorum.. kusura bakmayın lütfen..

tabi dediler.. biz kalkıp,odadan dışarıya çıktık.. pencere kenarına doğru yürürken..

irem-- konu acil olmalı..
elizabeth-- evet.. yoksa bu ortamda konuşmak istemezdim..
irem-- meraklandım,kötü birşey yok değil mi..

elizabeth-- yok yok..  ben gezici koordinatörlük işinden.. kendi isteğimle ayrılıyorum..
burada ana okulu açıp,yerleşmeye karar verdim..

irem-- bu harika bir haber.. çok sevindim.. ertanı gönderirim hemen.. temelden öğrenir.. tavsiye de ederim,eşe dosta.. yer buldunuz mu..

elizabeth-- (gülümsedi ) sayılır.. ertan da ablası gibi yetenekliyse.. öğrenir.. bir iki yerle görüşüyorum,sponsor olmak istediler..  bana karışılmasını pek sevmem bilirsin.. o yüzden daha belli değil.. haber veririm sana..

irem-- bende sponsor olurum size.. hiç de karışmam.. istediğiniz gibi ,eğitim verirsiniz..

elizabet-- sağol.. anlaşamazsak,konuşuruz seninle de.. ben başka bir konuda,fikrini almak istemiştim..

irem-- elbette yardımcı olmak isterim..

Hiç yorum yok: